Mehmet Şal

Mehmet Şal

Samimiyet

Akıl ile vicdanın bir olup kalplerde atan onurlu duruşun gönül gözüdür, samimiyet...

Tomurcuğun açıp çiçeğe dönüştüğü halidir, samimiyet...

Sevginin dile gelmesidir.Her daim insan olmanın özüdür, samimiyet... 

O ki, herkeste olmayan cevherdir. 

Ahlak, inanç değerleriyle yoğrulan hamurun ürünüdür, samimiyet...

Vakar sahibinin  omurgasıdır, samimiyet...

Özü sözü bir olmaktır, samimiyet... 

Eyleminde, söyleminde kendini bildiğinden  son nefese dek çizgisinden şaşmamaktır, samimiyet...

Kişinin damarlarında akan saf özüdür, samimiyet...

Halisane duygularla empati kurup sonuç çıkarmaktır, samimiyet... 

Hak, hukuk, hakkaniyet, merhamet,vicdandır, samimiyet...

O ki; az faninin kalbinde ve ruhunda olan cevherin dile gelmesidir, samimiyet...

Beşerin nefsinden arınmasıdır, samimiyet...

Öyle bir süreçten geçiyoruz ki; insan olmanın gereği olan samimiyet, bireyler ve toplum nazarında mumla aranır oldu. Gece karanlığında kaybolan bir şeyi el feneri ile bulmaya çalışmak gibi...İnsana değer katan,  yirmi dört ayar  altın gibi kalitesini belli eden samimiyet duygusu, artık yerlerde sürünüyor. Ayağa kaldırana aşk olsun.

Mevki, makam, rütbe, paye, para,  gibi manevi ve maddi unsurlara ulaşma arzusu, ihtiras ve hevesi samimiyet duygusunu alıp götürmüş; yerini riyakarlık, bencillik, ego, hırs, kendini beğenmişlik, ukalalık, sahtekarlık,birine başka diğerine başka olma hastalığına bırakmış. Doğal olarak bu marazlar, insanların birbirine olan güvenini yok etti. Toplumda müthiş güvensizlik ortamı oluşturdu. Öyleki; aynı kandan aynı candan olan kardeşler bile birbirine samimiyetsiz, sadece kendini düşünen bireyler haline geldi. Şöyle bir söz varya," Öyle bir güne geldik ki babana bile güvenme." Bu cümle zaten nereden nereye geldiğimizin göstergesidir. Yazık çok yazık! Toplum yapımızın güçlü olduğuna inandığımız değerlerin yok oluması adına çok yazık!

Arkadaşlığına, dostluğuna ömrünü adıyorsun, ufak bir menfaat yıllarını bir anda alıp götürüyor.Para, mevki, makam vb. söz konusu olduğunda samimiyet yerini çıkar ilişkilerine, riyakar davranışlara, sahte gülücüklere, yapmacık rollere bırakıyor.Verdikleri selam bile bütün çıplaklığıyla samimiyetsizliği ayan, beyan ediyor.

Hak, hukuk, hakkaniyet, vicdan tanımaz bu riyakarlar seni görünce yüzüne gülerler, arkandan dedikodu yaparlar, alavere dalavere çevirirler, ayağını kaydırmak için her türlü entrikayı, desiseyi kurarlar, ayaklarının kayması için ellerinden geleni ardına koymazlar. Yüzsüzlüğün her türlüsünü yapar. Ama yüzüne çıktıklarında samimi dik duruşunu, adamlığını, vakarını görünce hiçbir şey olmamış gibi davranırlar. Ama hafif bir zaafını yakalarsalar anında al aşağı ederler.

Öyle bir hale gelindi ki; toplumda özde, sözde, işte, eylemde,  onurlu, gururlu, vakarlı, eğilmeyen, eğdirmeyen, vicdanlı, bildiğini kuldan esirgemeyen ebedi aleme kadar benliğinde samimiyet taşıyanlar toplumda maalesef gerekli değeri görmüyorlar. Neden? Çünkü; samimiyesizlerin tüm çıkarlarını bozdukları için...Menfaatperestlerin işlerine gelmediği için...Bu alemde dünyevi hırs, heves, ihtiras, güç, kuvvet elde etmek için...Değer mi? Hayır! Halbuki hayat çok kısa... Bütün benliğimizle samimi olmak adımızı şanımızı yükseltmez mi? Birbirine olan saygı ve sevgiyi artırmaz mı? İnsanlığımızı insanlık katmaz mı? Bedene hayat veren ruhumuzu yüceltmez mi?
 Arkamızdan hoş bir sada bırakmamıza vesile olmaz mı? Hepsi olur. Ama yapabilene...

Her geçen gün yozlaşan insanlarımızın aşınan en önemli ahlaki ve insani değerlerinden biri samimiyet... Niye? İki günlük hayattaki menfaatler için...Yazıklar olsun! Samimi olmayan riyakarlara...Bu hayat kimseye kalmadı, kalmayacak.O nedenle ne mutlu son nefesine kadar dosdoğru,  eğilmeyen, doğru bildiğini sakınmayan, onurlu, vakarlı, hak ve hakkaniyetli, merhametli, vicdanlı samimi insanlara !

İnsan olan, fani dünyada yalnız kalacağını bilse de; sonuna kadar  benliğiyle, ruhuyla yola revan olmalı  samimiyetle...

Samimiyet yüreklerin konuştuğu bir dildir. Çoğunun yüreği yetmez. 

ANONİM              

Sordum, Yârin isteği nedir?
Dedi: Samimi olmaktır. Sordum, samimiyet nedir? 
Dedi: Hep yâre bakmaktır. 
Sordum, bu nasıl olacak? Dedi: Nefsi bırakmaktır. 

MEVLANA

Aldanma insanların samimiyetine, Menfaatleri gelir her şeyden önce. Vaad etmeseydi Allah cenneti, O'na bile etmezlerdi secde. 

MEHMET ÂKİF ERSOY

YAZIYA YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR