Op. Dr Muzaffer Al Şeker Hastalarının merak ettiği o yöntemi Haber61’e açıkladı

Haber61/ Röportaj - Şeker Hastalığı ameliyatı diğer adıyla Metabolik Cerrahisi. Samsun’da binlerce şeker hastasına bu yönetmi uygulayarak önemli derecede başarı elde eden Op. Dr Muzaffer Al, şeker hastalığını ve cerrahi müdahaleyi Haber61’e anlattı.   14

Op. Dr Muzaffer Al Şeker Hastalarının merak ettiği o yöntemi Haber61’e açıkladı
Haber61/ Röportaj - Şeker Hastalığı ameliyatı diğer adıyla Metabolik Cerrahisi. Samsun’da binlerce şeker hastasına bu yönetmi uygulayarak önemli derecede başarı elde eden Op. Dr Muzaffer Al, şeker hastalığını ve cerrahi müdahaleyi Haber61’e anlattı.
 
14 Kasım dünya diyabet günü bu bağlamde  diyabet hastalığı nedir,ülkemizde ve dünyada sıklığı nedir?
 
Diyabet (şeker hastalığı)  pankreas beta hücrelerinden salgılanan insülinin  eksikliği  ya da salgılanan insülinin  etkisizliği ki biz buna insülin direnci diyoruz her iki durumda oluşan kanda glukoz yani şeker seviyesinin kontrolsüz  yükselmesi  sonucu pek çok organ ve sistemde hastalığa yol açan sinsi ve müzmin  metabolik bir hastalık olarak tanımlayabiliriz.Hem dünyada  hem de ülkemizde sıklığı artmaktadır.
 
Günümüzde diyabet, sıklığı ve yarattığı sorunlar nedeniyle tüm dünyada önemi gittikçe artan bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır.  2013 yılı itibari ile dünyadaki diyabetli birey sayısı 382 milyon iken bu sayının 2035 yılında  592 milyona ulaşacağı öngörülmektedir . Yaklaşık % 55  oranında bir artış öngörülmekte. Ülkemiz  Avrupa’da 20-79 yaş arası en fazla diyabetli bireyin bulunduğu ülkeler sıralamasında  7 milyonu aşkın kişiyle Rusya ve Almanya’dan sonra 3. sırada yer almaktadır
 
Şeker hastalığı neden bu kadar sıklığı artmakta?
 
Bu artışın genelde sebebi rafine gıda tüketimi, fast food tarzı beslenme ve kil o alımları yani obezite  ve sedanter yaşam tarzı olarak sayabiliriz. 
 
Şeker hastalarını bekleyen tehlikeler nelerdir?
 
Kontrolsüz diyabet, kanda kan şekerinde yükselmeye yol açarak zamanla başta kalp-damar  sistemi, göz, böbrek, sinir sistemi olmak üzere vücudun bütün sistemlerini etkileyen hastalıkların gelişmesine neden olur.Diyabetli bireylerde infeksiyon gelişme riski  daha yüksektir. Kalp ve damar hastalıkların normal insanlara göre   daha yüksektir . Diyabetlilerin %60-75’i kardiyovasküler hastalıklar (koroner arter hastalığı ve inme) nedeniyle kaybedilmektedir Tüm dünyada böbrek yetersizliğinin ve travma-dışı amputasyon (kol ve bacakların kısmen ya da tamamen kesilmesi) olgularının en yaygın nedeni diyabettir. Pek çok diyabetli hasta kol ve bacağını kaybetmektedir.  
 
Diyabete bağlı göz hasarı yani retinopatisi olan hastaların %2’sinde körlük ve %10’unda ciddi görme kaybı oluşmaktadır. Diyabet, kronik böbrek yetersizliğinin en sık görülme nedenidir. Diyaliz ünitelerinde tedavi gören hastaların %50’si diyabetlidir.  Bu hastaların yaklaşık %20 si böbrek yetmezliğinden kaybedilmektedir.  Diyabet periferik ve otonom sinirlerde de hasar yapar. En sık görülen belirtiler ayaklarda uyuşma, yanma, karıncalanma, ağrı ve güçsüzlüktür. Diyabetlilerde iyileşmeyen ayak ülserleri ve enfeksiyon sık görülmektedir.
 
Şeker hastalığının güncel tedavileri bu problemleri  tamamı ile engelleyebiliyor mu?
 
Diyabet (Şeker hastalığı )tedavisi, klasik olarak beslenme şekline uygun şeker hastalığı diyeti ve düzenli egzersiz ile başlar, şeker hapları ve insülin ile devam eder. Diyabet hastaları genellikle  10-12 yıl içinde  insülin depolarının tamamını tüketmektedir.Bundan sonrada sürekli insülin tedavisine bağımlı kalmaktadır. Bu tedaviler, şeker hastalığına bağlı ortaya çıkan körlük, böbrek yetersizliği, kalp krizi, inme ve felçlerin ortaya çıkışını kısmen azaltabilir. Ancak uzun dönemde bu sorunları etkin olarak engelleyemez ve şeker hastalığına kesin çözüm sağlamaz. Hastaların zaten bir kısmı uzun zamandır ilaç kullanmak ve insülin ignesi vurulmaktan sıkılmış ve süreklide diyet yapamamaktadır.Pek çoğu tedavisini aksatmaktadır.
 
Şeker hastalığının cerrahi tedavisi mümkün mü?
 
Evet mümkün 
 
Metabolik cerrahi nedir ve nasıl etki göstermektedir?
 
En basit tanımlama ile tip 2 şeker hastalığının cerrahi yolla tedavisi olarak tanımlayabiliriz. Yapılan çalışmalarla İnce bağırsağımızın başlangıç kısmında insülin direnç hormonları son kısımlarında insülin duyarlılığını artıran hormonlar salgılandığı tespit edilmiştir.. Şeker hastalarında şekere bağlı beta hücrelerinin cevabı azalmasına rağmen ince bağırsak kaynaklı enterik hormonlara  cevabın devam ettiği gösterilmiştir.Bu durumda pankreas beta hücrelerinde  sayıca artma ve insülin salgısında artma olduğu gösterilmiştir.son yıllarda artan endüstriyel rafine gıdalar maalesef ince bağırsağın başlangıç kısmında  çoğunlukla sindirilmiş olurlar  bu durumda incebağırsağın son kısmına gelen besin içeriği fakirleştikçe insülin duyarlılığını sağlayan hormonlarında etkinliğide  azalmaktadır. Bu durum metabolik cerrahinin temel rasyonelini oluşturmaktadır.incebağırsağın son kısmından  salgılanan ve aktif hale gelen  enterik hormonlar yani inkreitinler pankreas  beta hücre sayısını ve insülin salgısını artırır, kan şekeri  düşürür,kan şekerini yükselten hormonu ki buna glukagon diyoruz  baskılar.Sadece kan şekerinde yükselme gıdalarla olmaz karaciğerden kana şeker boşalması da olur bu hormonlar bunu engeller serbest yağ asitlerini azaltarak hedef organda insülin etkisini artırır.Bu hormonlar ayrıca hastalarda erken  doygunluk ve tokluk hissi sağlar.Bu durum hastaların ideal kilolarını muhafa etmesini sağlar.Tüm bunlar düşünüldüğünde metabolik cerrahideki amacımız ince bağırsağın  son kısmını daha öne alarak gıdanın bu kısıma daha erken  geçişini sağlamak böylece  eneterik hormonları yani inkreatinleri  daha erken aktif hale getirmektir.Aktif hale gelen enterik hormonlar pankreas beta hücresinden insülin salgısını ve etkinliğini  artırır,karaciğerden kana şeker geçişini azaltır,insülinin hedef organlarda etkisini  artırır ve şeker yükselten hormonu baskılar. İncebağısak başlangıç kısmındaki aktivite azaltılarak insülin direnci oluşturan hormonların da  etkisi azaltılır. Mide sol üst dış kısmında yer alan aşırı iştah ve insülin direnci oluşturan hormonda devre dışında bırakılır. Metabolik cerrahi ile sağlanan bu etkiler   tip 2 şeker hastalarında % 80-98 oranında rezolüsyon sağlamaktadır. Metabolik cerrahi şeker hastalığı tedavisi  yanında ,yüksek tansiyon,kolesterol ve trigliserit  yükseklikleri ve kilo alma problemlerinde de düzelme sağlar.
 
Obezite ameliyatından farkı nedir?
 
Öetabolik ameliyat obezite yani şişmanlığı zayıflatma ameliyatlarından  farklı bir ameliyat obezite ameliyatlarında temel hedef kilo kontrolüdür.ciddi kilo problemi olan hastada sadece kilo kaybı ile kan şekeri kontrolü sağlanabilmektedir.Ciddi kilosu olan hastalarda yağ dokusu fazlalığına bağlı insülin direnci vardır. oysa normal ya da ılımlı kilolu tip 2 şeker hastalarında karaciğer ,pankreas ve ince bağırsak kaynaklı direnç hormonları vardır. bu hastalarda kilo problemi yoktur ve daha geniş kapsamlı hormonal hedefleri olan ameliyat gerekir.Metabolik cerrahi bunu sağlamaktadır.
 
Hangi hastalara bu cerrahi uygulanmaktadır?
 
Şeker hastalarına uyguluyoruz.Tip 1 şeker hastalarına uygulamıyoruz.çünkü tip 1 şeker hastalarında pankreas beta hücrelerinde insülin hiç üretilmiyor.Ameliyatın uygulanabilmesi için pankreasın insülin yapabilme kapasitesinin azda olsa olması gerekiyor.ayrıca yağ dokusu kaynaklı  insülin direnç hormonların pozitif,insülin üreten hücrelere zarar veren maddelerin negatif olması gerekiyor. Mevcut tedavilere rağmen kan şekerleri kontrol altında olmayan hastalara uyguluyoruz. Hastalara ameliyat öncesi bir çok test uyguluyoruz ve bu sonuçlara göre hastaları belirliyoruz. 
 
Metabolik cerrahi ameliyatının dünya üzerindeki başlangıcı neresidir?
 
Metabolik cerrahi olarak 2 yöntem var.1. Transit bipartisyon. Ve diğeri ileal interpozisyon Bu ameliyatların çıkış yeri Brezilya Sao Paulo üniversitesi  ben prof.Dr.Sergio Santoro nun dünya literatürüne kazandırdığı transit Bipartition ameliyat ını uyguluyorum. Geçen sene Fransa da İRCAD üniversitede başta İtalyan prof.Dr.Nıkola scopinaro olmak üzere ,ABD ,Brezilya,Hindistan,japonyadan gelen pek çok  hocadan eğitim aldıktan sonra bu alanda prof.Dr.sergio santoronun destek ve katkıları ile metabolik cerrahiye 8 ay önce başladım. Dr.santoro bu alanda bana çok destek oldu.metabolik cerrahi dünyada başta brezilya olmak üzere Japonya,ABD,Hindistan ve italyada uygulanmaktadır.
 
Türkiyede bu ameliyat başka nerede yapılıyor?
 
Metabolik cerrahi derneği başkanımız DoçDr.Alper çelik ve ben şu anda bu ameliyat yöntemini uyguluyoruz metabolik cerrahi derneği üyeliğine kabülümden sonra metabolik cerrahi çalışma grubuna dahil edildim. Bu alanda Sn Dr. Alper çelik le birlikte metabolik cerrahi çalışma grubu içinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz.sonuçlarımızı dünya literatüründe paylaşacağız.
 
Şeker hastası olan bir kişinin bu tedavi sonrası şeker hastalığı ortadan kalkıyormu ilaç ve insülin kullanımı sona eriyormu ve  bu durum bir dönemlik mi yoksa yaşam boyumu?
 
Şeker hastalarının bu ameliyattan ne oranda fayda göreceği Diyabetin süresi, hastanın insülin rezevleri ve aktivitelerine bağlıdır.ve Diyabet süresi 10 yıldan az ne kadar çok insülin rezervi var ve aktivitesi de  ne kadar yüksek ise o kadar yüksek  bir başarı söz konusudur.Bu ameliyatın 13 yıllık verileri de tip 2 şeker hastalığında hastaların ortalama % 86 sı ilaç ve insülinsiz kan şekerlerini  kontrol altında tutmuştur.Aynı hastalarda % 88 oranında kolesterol normale gelmiş, yüksek tansiyon % 86 oranında düzelmiş ve %90 oranında trigliserit yani kan yağları normale gelmiştir.13 yıllık takipte yeniden diyabet görülmemiştir.
 
Ameliyat nasıl yapılıyor ortalama kaç saat sürüyor?
 
Ameliyatı laparaskopik yani kapalı  yöntemle yapıyorum.Yani karında milimetrik kesilerden girerek  uyguluyorum. Ortalama 3.5 saatlik bir operasyon
 
Ameliyatın bilinen yan tesiri var mı? Hastanede kalış süresi ve normal hayata geçişi ne zaman olmaktadır?
 
Ameliyat aslında bir sindirim sistemi ameliyatı gibi düşünebiliriz. Normal bir sindirim sistemi 
ameliyatından farklı bir riski yok.normal bir bağırsak ameliyatında risk ne ise bundada o. astalarımızın ameliyat öncesi bütün tetkik ve incelemelerini yapıyoruz.her ameliyatta olduğu gibi bütün tebbir ve önlemleri alıyoruz.hastanede ortalama 4-5 gün kontrol altında tutuyorum.5 günde taburcu ediyorum. Genelde ameliyattan sonraki 2-3 haftalık dönem vücudun yeni metabolizmaya adaptasyon sürecidir.Kişiden kişiye değişmekle beraber bu uyumu ne kadar erken sağlarsa hasta daha erken normal hayatına dönüyor.hastadan hastaya değişmekle beraber genelde hastalar 10 gün sonra normal hayatlarına döndüler
 
Ameliyat sonrası hastaların diyet yapması gerekiyor mu?
 
Bu ameliyattan sonra belirli bir diyet yoktur.1 gün sıvı başlıyorum.3 gün çorba ve sıvı 1 
haftadan sonra püre ve sebze ağırlıklı beslenmeye geçiyorum.bu ameliyatı uyguladığım hastalarım hormonal değişimden dolayı  çok açıkmazlar, erken doygunluk hissi vardır ve fazla yemekte istemezler. 
 
Bu yöntemle kaç hastayı tedavi ettiniz sizin bu bağlamda sonuçlarınız nasıl?
 
Bu yöntemle 8 ay içinde yaklaşık 40 yakın tip 2 şeker hastasını ameliyat ettim.Şu anda hastaların % 90  ‘ı herhangi bir ilaç ve insülin kullanmadan kan şekerleri  normal sınırlarda seyrediyor.toplam 3 ve 6 aylık 3 aylık şeker ölçümleri hastaların %85 inde normal değerlerine geldi.Ameliyatta ve sonrasında herhangi bir komplikasyon olmadı.Hastanede ortalama 4 günde taburcu ettim.hastaların yakın takibi devam etmekte.
 
İletişim bilgileri: Op. Dp. Muzaffer Al
Laparaskopik Bariatrik ve Metabolitik Cerrah
 
Hospitalpark Group Büyük Anadolu Hastanesi Çiftlik Şubesi Metabolitik Cerrahi Kliniği 
 
İRTİBAT: 0542 262 75 00 - 0507 615 66 35 - 0507 615 67 70 - 444 3 707

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
16 Yorum
Önceki ve Sonraki Haberler