Demek ki mucizeler dönemi henüz kapanmamış! Nasıl ki 3 - 0 önde iken Alanyaspor’a karşı 4 - 3 kaybedip tersine bir mucize yaratan Trabzonspor bu defa, önce 2 - 0, sonra 3 - 2 geriye düşüp ve üstelik adeta yürüye yürüye Osmanlıspor’u 4 – 3 yeniyorsa buna mucizeden başka bir anlam vermek güç…

Elbette Trabzonspor’u oyun bütünlüğü açısından da, bu kadar kalburüstü oyuncuların yaptıkları bireysel hataları nedeni ile de eleştirebiliriz. Aynı deneylerden farklı sonuç beklemek gibi bir saçma alışkanlığı da buna ilave edebiliriz. Ama şunu kabul etmek gerekir ki kaybettiği takdirde tam bir açmazın içine düşeceği zamanda sadece ve sadece galibiyet gerekli idi… Bunun için salt maç açısından tüm hataları es geçebiliriz. En azından futbolcuların terlerinin soğumasını bekleyebiliriz.

Elbette bazı gerçekler futbolcunun akıttığı veya akıtmadığı terinden daha önemlidir. Ama uzun zamandır böyle sıra dışı maçlara pek alışkın olmadığımız için 3 puanın hatırına devre arasına kadar oynanacak maçlar için bir opsiyon tanıyabiliriz. Bakınız: Ersun Yanal’a tanınan süreler ve fırsatlar…

Bu arada teknik direktör Rıza Çalımbay’ın önünde çok keskin iki seçenek var: İlki kümeye oynamamak!!! İkincisi size biraz absürt gelebilir ama şampiyonluğa oynamak!!!

Açarsak Trabzonspor bu savunma ile ancak kümeye oynar. Çünkü yediği 26 golün 4’ünü kendi oyuncuları kendi kalesine atmış. Üstelik amatör takımların bile yapmayacağı hataları yapıyorlar. Hem bireysel, hem takım olarak… Doğrusu savunma için sadece defans oyuncularını suçlamak kolaycılık olur ama, bir bekin veya bir stoperin ilk işi kendi kalesini savunmaktır. Atağa kalkarken de ailece gitmek ölümcül hatalara neden olur. Ayrıca Trabzonspor’un yan toplardan yediği gol sayısı hayli fazla… Osmanlıspor maçında yenen ilk iki gol birbirinin kopyası… Kalenin içinde bir grup oyuncu, 10 metre boşluk ve ikinci grup oyuncu… Üstelik rakipten daha fazla olunmasına rağmen her iki durumda da konuk oyuncular topa vurmayı becerdi. O bırakılan 5 - 10 metrelik araya bir fazla oyuncu gelse fena mı olur?

Gelelim şampiyonluk teranesine… Hiç abartmıyorum eğer bu savunma sorunları çözülürse bu orta saha ve bu forvetlerle bu takım şu aşamadan sonra bile şampiyonluğa oynar!!! Çünkü en çok gol yiyen takımlar arasında ilk sıralarda ise, en çok gol atan takımlar sıralamasında yine başlarda Trabzonspor… Ve liderle sadece 10 puanlık fark var. Artı bu takım lideri yenmiş, diğer adayların da hiçbirine yenilmemiştir.

Bu yazıda taktik maktik hiçbirine girmiyorum. Trabzonspor zaman zaman umutsuzluğa girse de maçı kazandı. Hakkı ile… Osmanlıspor ise 2 - 0 ve 3 – 2 öne geçtikten sonra ahmakça yenildi. Burak’a yapılan hareket yüzde yüz penaltı idi. Osmanlıspor yedek kulübesinin ve hocasının itirazları 2 farkla öne geçip yenilmelerine bir tepki idi!

Hakem, maçı zaman zaman İngiltere ligindeki gibi oynatmasına rağmen bazen çok net faulleri vermedi. Burak ve Pereira’ya ilk yarıda yapılan hareketlere penaltı verebilirdi. Pereira’ya sarı kart bence yanlıştı. Çünkü rakibin teması vardı… Diğer hataları ise belli ki öyle gördüğü veya görmediği için yaptı. Yani kasıtlı değildi. Öyle olsa idi, net penaltı olmasına rağmen son dakikalarda penaltıyı vermezdi.