Prof.Dr. Osman Bektaş

Prof.Dr. Osman Bektaş

Montreal Protokolu ve Gelecek

Montreal Protokolu ve İnsanlığın Geleceği! 

İnsanoğlu geleceğine yön verebilir mi? Bilinçli ve bilgili toplumlar bir bakıma verebilir.

Ozon, dünyamızın stratosfer kısmında bulunan, bizleri güneşin zararlı ışınlarından koruyan, yaşam için gerekli bir gazdır.

2011 yılında tüm dünya ülkeleri ozon tabakasını koruyan ‘MONTREAL PROTOKOLU’ na EVET diyerek gelecekte 2042 yılında sağlıklı bir dünya yaşam koşulunun temelini oluşturmuşlardır (soldaki şekil).

‘MONTREAL PROTOKOLU’ olmasaydı dünyamızın ozon tabakası önümüzdeki 30 yıl içerisinde atmosfere salınan kimyasal gazlarla tüketilmeğe devam edecek ve 2042 yılında olumsuz yaşam koşulları gerçekleşecekti (sağdaki şekil).

Ozon tabakasının tüketilmesi başta kanser olmak üzere birçok hastalığın nedenidir.

Bu nedenle ozon tabakasını koruyan ‘MONTREAL PROTOKOLU’ sayesinde insan yaşadığı dünya üzerinde kendi geleceğini kısmen de olsa kendisi belirleyebilmiştir!

 

Büyümeyen dünyada hızla artan nüfus ve gelişen sanayinin yaşam koşulları üzerindeki olumsuz etkileri ozon tabakasını koruyan MONTREAL PROTOKOLU ile kısmen de olsa giderilebilmiştir.

SÜREKLİ YENİLENEN FAKAT BÜYÜMEYEN DÜNYA

Aşağıdaki şekilde görüldüğü gibi üzerinde yaşadığımız dünya her gün Atlantik Okyanusu ve Pasifik Okyanusu gibi büyük okyanusların ortalarında birkaç santim yenilenirken, eski okyanus tabanları da daha az yoğun olan kıtaların altına dalarak aynı oranda yok olmaktadır.

Bu nedenle milyarlarca yıl bize ev sahipliği yapan dünyamızın hacmi değişmeden sabit kalmaktadır.

Büyümeyen dünyaya karşı sürekli artan nüfus ve çevre kirliliği.Okyanus ortasında sürekli olarak yenilenen dünyamızın en dış katmanı okyanus ortasından kıtalara doğru hareket eder ve kıtaların altına dalarak aynı oranda yok olur. Bu yüzden dünyanın hacmi sürekli sabit kalır. Ancak dünya üzerinde yaşayan insan sayısı gün geçtikçe artmakta çevreyi ve atmosferi kirleterek dünyayı daha da yaşanmaz hale getirmektedir.

SÜREKLİ ARTAN DÜNYA NÜFUSU

Oysa dünya üzerinde yaşayan insan sayısı her gün artmaktadır.

Bu nedenle nüfus artışına bağlı olarak soluduğumuz hava tıpkı kalabalık kahvehane havası gibi kirlenmektedir.

Bir de o kahvehanede insanlar sigara içiyorlarsa yaşam koşullarının nedenli bozulduğunu, her türlü hastalığın nasıl yayılacağını bir düşünün.

Benzer şekilde dünya insanı nüfus artışı yanında teknolojisini ve yaşam standartlarını geliştirdiğinden yaşadığı dünyanın atmosferine de sürekli olarak bir takım gazlar salarak atmosferin doğal yapısının bozulmasına neden olmaktadır.

Başka deyişle yaşamın olmazsa olmaz koşulu olan ozon tabakasının tüketilmesine neden olmaktadır.

Ozon dünyamızın stratosfer kısmında bulunan bir gazdır.

Yaşam görevi ise dünyaya gelen ultraviole ışınlarını tutarak çoğu organizmaya zarar vermemektir.

Ozon tabakasının incelmesi veya tüketilmesi başta kanser olmak üzere henüz tam olarak bilemediğimiz birçok hastalığın oluşmasına neden olur.

Yaklaşık 1970 yılından bu yana, her 10 yılda, toplam ozon hacminde %4 oranında bir azalma vardı.

1985 yılında dünya ülkeleri atmosfere salınan bir çeşit gazların ozon tabakasını tehdit ettiğini fark etmişlerdir.

Buna bağlı olarak da 1989,1993 yılları arasında bazı ülkeler ozon tabakasını koruyucu önlemlerin alınması için MONTREAL PROTOKOLU nu imzalamıştır.

2011 yılında ise tüm ülkeler insanlığın geleceğini yakından etkileyecek olan ‘MONTREAL PROTOKOLU’ na EVET demiştir.

Başka deyişle kahvehanede insan sayısı artsa da sigara içmek yasak!

Atmosferik ozon tabakası alınan önlemler sonucunda uzun zamandan beri azalmamaktadır.

Çünkü ozon tabakasına zarar veren kimyasalların kullanımındaki artış durmuş hatta azalmağa başlamıştır.

Yukarıdaki şekilden görüleceği gibi ‘MONTREAL PROTOKOLU’ sayesinde Önümüzde ki 30 yıl içerisinde dünya ozon tabakasının etkin bir şekilde korunacağı ve daha sağlıklı bir dünya koşulu oluşturulacağı açıktır.

Özetle, ‘MONTREAL PROTOKOLU’ sayesinde insan yaşadığı dünya üzerinde kendi geleceğini kısmen de olsa kendisi belirleyebilmiştir!

Prof. Dr. Osman BEKTAŞ

obektas@ktu.edu.tr

5.11.2012

YAZIYA YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR