Prof.Dr. Osman Bektaş

Prof.Dr. Osman Bektaş

Karadeniz Geçmişe Göre Daha Fazla Taşıyor

1992-2005 yılları arasında Karadenizin su seviyesindeki yükselimi bir önceki on yıla göre 2-3 kat daha artarak yıllık deniz yükselmesi 8-9mm ye ulaşmıştır.

Bilgisayar modellemelerinde ön görülen koşullar 2100 yılına kadar değişmezse Karadenizin suları iklim değişimine bağlı olarak 20 m kadar yükselebilecektir.

NASA’nın uydudan yapılan deniz seviyesi ölçümlerine göre 2010 ve 2011 kış aylarında emsali görülmemiş, gizemli 20 cm lik deniz seviyesi yükselimleri Karadenizin karalar üzerindeki ilerlemesini daha da endişeli bir boyuta taşımaktadır.

Küresel ısınmağa bağlı olarak Karadeniz’in sürekli taşmasına seyirci kalmamız, gelecek nesle karşı sorumsuzluktur.

6500 YIL ÖNCE KARADENİZDE NE OLDU?

Günümüzden yaklaşık olarak 6500 yıl önce Karadeniz etrafı dağlarla çevrili bir tatlı su gölü idi. Ancak küresel ısınmaya bağlı olarak Akdeniz ve Ege üzerinden yükselen sular boğazlar vasıtasıyla Karadeniz’e dökülerek Karadeniz büyüdü ve tuzlu su özelliğine kavuştu. Bu günkü 100-150m su derinliği o dönemde kıyı çizgisi durumundaydı. Bütün bu verileri deniz tabanındaki güncel ve sondaj verilerinden elde edilen eski çökel kayaçlardan elde ediyoruz. 

SÜREKLİ DOLAN VE ISINAN TENCERE TAŞAR

Karadenize her yıl giren yaklaşık 640 km3 akarsu ve yağmur suyunun giderek artması ve suyun ısınarak hacimce genişlemesi hızlı taşmanın nedenleridir.

Bilgisayar modellemelerinde ön görülen koşullar 2100 yılına kadar değişmezse Karadenizin suları iklim değişimine bağlı olarak 20 m kadar yükselebilecektir.

Karadeniz in ne kadar zaman içerisinde ne kadar taşıp, kıyıları ne zaman ve ne kadar istila edeceği konusu sahildeki yaşam planlaması açısından hayati önem taşır.

21. YÜZYILIN DOĞAL AFETLERİ  FARKLI OLACAK

21. yüzyıla  deprem gibi doğal afetlerden çok daha önemli bir yer tutacak olan sel, taşkın, heyelan ve deniz seviyesi yükselimi gibi iklim değişimine bağlı doğal afetler damgasını vuracaktır.

Öte yandan NASA’nın uydudan yapılan deniz seviyesi ölçümlerine göre 2010 ve 2011 kış aylarında emsali görülmemiş, gizemli 20 cm lik deniz seviyesi yükselimleri Karadenizin karalar üzerindeki ilerlemesini daha da endişeli bir boyuta taşımaktadr.

Haritada görüleceği gibi Atlantik, Akdeniz ve Ege Denizine göre su seviyesinin en fazla yükseldiği Doğu Karadeniz Bölgesinde denizin sahil düzlüklerinde ilerlemesiyle tatlı suyun yerini tuzlu  suyunun alması, binaların tabanında deniz suyunun yükselmesi; daha dik sahillerde ise oto yolu ve dolgu alanlarının tahribatı gibi  kıyı erozyonunu gündeme gelebilecektir.

Küresel ısınma ve kutup buzullarının erimesi nedeniyle Karadeniz’in su seviyesinin yükselmesi Avrupa’nın batı Atlantik sahilleri ve güney deki Akdeniz sahillerine oranla 2-3 kat daha fazladır(kırmızımsı alanlar). Doğu Karadeniz in yıllık su seviyesindeki yükseliş miktarı 8-9mm/yıldır. Mavi renk sularda ki çekilme, sarı ve kırmızı renk ise sulardaki artan yükselişi göstermektedir.

KARADENİZİN VE DAĞLARIN YÜKSELME YARIŞI

Genel olarak Karadeniz yılda 8-9 mm yükselirken Doğu Karadeniz Dağları da ortamla 0.6mm /yıllık hızla yükseliyor. Ancak Kafkaslara doğru dağların yıllık yükselme miktarı artar. Bu yükselme yarışını denizler kazandığından Karadeniz yaklaşık 6500 yıldan beri taşarak kıyıları istila ediyor. Bu nedenle 6500 yıl önce 100-150m su deriliği o dönemde kıyı çizgisi idi.

GELECEKTE KARADENİZ NE OLACAK?

Yarı kapalı bir deniz olan Karadeniz diğer açık denizlere oranla küresel iklim değişiminden çok daha fazla etkilenecektir. Geçmişte Karadeniz de yaşanan farklı tatlı ve su tuzlu ortamlarına ait canlı kalıntıları ile birlikte tortullar iklim değişiminin en önemli kanıtlarıdır.

Karadeniz’in geleceği bilgisayar modellemeleri ile tartışılabilir. Ancak kesin olan bir şey varsa oda Karadeniz asla eski Karadeniz olmayacağıdır.

Çünkü Karadeniz’e boğazlardan giren tuzlu su, nehirlerden boşalan ve yağışlardan gelen tatlı su miktarı iklim değişimine bağlı olarak sürekli değişmiş ve değişmeye devam edecektir.

İKLİMİ İNSANOĞLUMU DEĞİŞTİRDİ?

Jeologlara göre son 2.6 milyondan buyana dünyamız bir çok doğal soğuk, buzul ve sıcak, buzul arası, iklim değişimleri yaşamıştır.

Geçmişte yaşanmış doğal iklim değişim dönemlerini dikkate aldığımızda dünyamız şu anda doğal olarak aşırı şekilde ısınmayacak aksine soğuyacaktı. Ancak 1950 yılından itibaren insanların neden olduğu atmosferdeki karbondioksit artışı bir bakıma yapay iklim değişimine ve dünyamızın hızlı ısınmasına neden olmuştur.

Küresel iklim değişiminin bir sonucu olarak 21. yüz yıl içerisinde Karadeniz Bölgesinde doğal afet olarak Karadeniz’in taşması ve kıyıların istilası, ani kısa süreli etkin yağışlar, seller ve heyelanlar öne çıkacaktır.

Gelecekte yaşayacağımız iklim değişimi ve bunların insanlar üzerindeki olumsuz etkilerinin niceliği ve niteliği tahminden öteye gidememektedir.

Bu tür doğal afetler de bölge insanlarının yerleşim planlaması ve yaşam koşullarını derinden etkileyecektir.

NE YAPABİLİRİZ?

Gelecekteki nüfus artışı, ekonomik büyüme, fosil yakıtlarının tüketimi, teknolojik gelişmeler gibi yapay değişkenler yanısıra doğal değişkenler bilgisayar destekli iklim değişim modellemelerindeki en önemli belirsizlikleridir.

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barak Obama gelecek nesle sorumluluk anlayışı doğrultusunda insanlar tarafından oluşturulan yapay küresel ısınmaya karşı savaş açmıştır.

Son verilere göre atmosfere salınan karbondioksit ve diğer gazların azaltılmasıyla 2050 yılına kadar küresel ısınmanın olumsuz etkileri %25-50 oranında azaltılarak okyanuslardaki deniz suyu seviyesi azaltılabilecektir.

Prof. Dr. Osman BEKTAŞ

obektas@ktu.edu.tr

YAZIYA YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR