Çim sahanın içinde değil de, bu sıralar soyunma odasında daha iyi kaptanlık yapan, sarı kart cezalısı Sosa'nın! olmadığı, Ahmet'in sakatlık nedeniyle, haftalar önce sezonu kapattığı Trabzonspor'un, bu sezon kendi evindeki son karşılaşmasına, 90 dakikayı, Atilla  Karaoğlan'ın da çok bariz yanlış düdükleriyle mağlup kapatarak, stadyumuna veda etti.

Uzun bir sakatlık döneminden sonra, ilk kez 21 kişilik kadroda yer alan Yusuf Sarı'nın da kadroda olduğu Trabzonspor'un, son haftalardaki müzmin hastalığı bu maçın ilk bölümünde kendini gösterdi. İki, üç gollük farkı bulamayan Hüseyin hocanın talebeleri,  yine tek golle önde iken, yine eşitlik golünü yedi.

Maçın başında Parmak'ın rakibine yaptığı presten,  topu önünde bulan Ekuban'ın nefis ara pasını, kodlama yapılmış füze gibi nokta atışı yaparak, gole çeviren Sörloth, emekli olunca torunlarına anlatabileceği bir gole imza attı. 

Erken gelen bu golle, rakibinin üzerine daha sık gitmesini beklediğimiz ev sahibi yine vitesi boşa alınca, Konyaspor golünü bulmak için daha fazla riski göze aldı. 

Neredeyse Shengelia ve Ömer Ali'den başka atacak fişeği olmayan yeşil beyazlılar, bordo mavili defansın bireysel bazda yaptığı hataları değerlendiremeyince, ilk yarıda aradığı golü geç buldu. Bulamayınca da Ömer Ali, Bajic'e alda at diye bir orta attı. Oda onu kırmadı. Kaptan kaleci Uğurcan, yüzünün hizasına doğru gelen bu kafa şutunu yememeliydi. Bu golde hatalıydı.

İlk yarıda dengeyi bozamayan her iki takımın, bu uzun sezon yorgunluğu göze resmen batarken, bu yarıda oyun, en çok orta bölgede geçti. orta hakem Karaoğlan'ın da ilk 45 dakikada ki hatalı düdüklerinden en önemlisi, Sörloth'u gol kokan pozisyonunda aleyhine düdük çalarak durdurmasıydı.

                            * * *
İkinci yarıya daha istekli başlayan siyaset kurbanı ev sahibi, Sörloth'un düşürülmesi, kalkması, penaltıyı kullanmasıyla! tekrar öne geçmesi, konuk ekibi başta teknik adamları Bülent Korkmaz olmak üzere, strese soktu. Karaoğlan, bana göre bu penaltı içinde yanlış karar verdi.

Trabzonspor tarihinin en golcü defans oyuncusu olarak arşivlere giren Novak'ın,  yine aynı arka direk golü, dizi film tekrarı gibiydi. Sakatlığı nükseden Nwakaeme'nin yerine 46.dakikada sahaya giren Guilherme'nin, bordo mavili ekipteki ilk asisti sezon biterken bu golde geldi! 

Bu arada, aynı saatte başlayan karşılaşmalardan biri olan M.Başakşehir-Kayseri maçı,  Başakşehir'in 1-0 üstünlüğüyle devam ederken, ard arda gelen Kayserispor ataklarında, her ne hikmetse Fatih Terim Stadyumu' nda elektrikler kesildi.

Trafoya acaba yine biri mi girdi? 

Bu gece sıradan oynayan Ndiaye'nin, şık, ev sahibinin 4. bariz golünü ele çarptı iddiasıyla iptal eden Karaoğlan, Konyaspor adına Shengelia'nın serbest atıştan gelen golüne ise şapka çıkardı! Bu şık golde ise Uğurcan'ın yapacak hiç bir şeyi yoktu.

Karşılaşmanın son dakikalarında, Trabzon defansının bu 90 dakikada ki kötü ismi Da Costa'nın yaptığı penaltı ve ardından gelen kafa golü ile bir anda Konyaspor'un öne geçmesi, Ndiaye'nin nizami golünü saymayan Karaoğlan denilen kara suratlı adamın imzasıydı!

Bordo mavililerin 4-1 önde olması gerekirken, 4-3 mağlup duruma düşmesi inanılır gibi değildi.

Tamam doğrudur. Pandemiden sonra iyi başlayan ama son haftalarda büyük inanç ve fizik- kondisyon düşüşü gösteren bir Trabzonspor var. Peki, bu takıma karşı 7 düvel bi araya gelmiş, her türlü çalıp oynuyor. Onların hiç mi suçu yok?

Evet, şampiyonluğun en büyük adayı gösterilen Trabzonspor, siyaseti arkasına alıyor iddialarıyla suçlandığı sezonda, iddia edilen siyasete kurban edildi. Artık 7 düvel, şampiyonluğu kutlama gecenizde hep beraber kına yakabilirsiniz!

Lig bitti ama sırada Türkiye Kupası ve belki Süper Kupa finali var. Ve de Şampiyonlar Ligi Ön eleme maçı olma ihtimali yüksek. Bunları da hiç yabana atmamak lazım. Moral olarak dibe vurmuş bu takımı, ayağa kaldırmak lazım.