Ahmet Külekçi

Ahmet Külekçi

İbrahim Özen ve Samimiyet

Hayatımızda en zor şey dostlukları sağlam temellerde tutmaktır.
Her geçen gün samimiyet-güven ve saygı noktasında sıkıntılar yaşadığımız şu süreçte gerçek dost bulmak çok zorlaştı.
Eskileri arar olduk.
Teknolojinin nimetlerinden faydalanmak yerine adeta onun esiri haline geldik.
Sohbeti unuttuk.
Paylaşmayı unuttuk.
Güzel yarenleri unuttuk.
Oysa böyle mi olmalı..
Elbet değil. Hayatı güzel insanlarla yaşamak kadar değerli ne olabilir ki.
Geçen hafta içinde KTÜ Osman Turan Kültür Merkezinde Prof.Dr.İbrahim Özen’in “Akademik Veda Törenine” katıldım.
Değerli hocamızın KTÜ’de çok değerli hizmetleri oldu.
Rektörlük yaptığı dönemlerinde üniversitenin misyon ve vizyon açısından ne kadar önemli değişimler yaşandığına hepimiz şahidiz.
Burada bunları tek-tek yazacak değilim.
Şehirle üniversiteyi barıştırdı.
KTÜ ile Trabzon arasında gönül köprüsü kurdu.
Veda törenindeki kalabalık ve sahiplenme duygusu hocamızın başarısını zaten ortaya koydu.
Uzun sürmesine rağmen kimse salonu terk etmedi, herkes işini öteledi ve Özen’e olan vefa duygusunu gösterdi.

İbrahim Özen ve Samimiyet
İşte tam da ben işin bu noktasındayım.
Biz bir-birimize yaşarken değer verelim sevdiğimizi-takdir ettiğimizi yüze karşı gösterelim.
İnsanlar öldükten arkasından süslü-püslü laflar etmek sonra ah-vah çekmek işe yaramıyor.
İbrahim Özen hocamız bu açıdan şanslı.
Trabzon’da gerçek dostlara sahip.
Riyakar-menfaat ve çıkar gruplarını saymıyorum.
Ama hocamızı gerçekten gönülden ve yürekten seven dostları var.
Akademik veda törenine katılanlar sunumlardan sonra hocamızı bir kez daha sevmiştir diye düşünüyorum.
İbrahim özen çok sevdiği Trabzon’a yerleşti bundan sonraki süreçte de yola devam edecek siyaset dahil farklı kulvarlarda onu görebileceğiz.
Bu ülkede başarılı-çalışkan-üretken ve liyakatlı insanlar kolay yetişmiyor.
Hele bilim adamları hiç yetişmiyor.
Var olanların da değerini bilmiyoruz.
Bir çok bilim insanı işte bu yüzden kaçıp-gidiyor.
Bir futbolcunun neredeyse bütün hayatını ezberleyenler Aziz Sancar kimdir deyince cevap veremiyor.
Nobel ödüllü Sancar bu ülkede bir futbolcu kadar değerli değil..
Hiç lafı gevelemeye gerek yok. Ne bilim ne de bilim insanı bu ülkede gereken desteği görmüyor.
İyiler gidince de ortalık deyim yerindeyse cahillere kalıyor.
Okullarda ve üniversitelerde öyle öğretmenler var ki toplasanız-çarpsanız-bölseniz yine de kar etmiyor.
Çünkü deneyimleri yok.
Çünkü kendilerini yetiştirmiyorlar.
Çünkü ne hedefleri var ne o hedeflere ulaşma noktasında umutları.
Üniversitelerde Ali gider Veli gelir devri kapandı..
Boşluklar dolmuyor.
O yüzden eldekilerin kıymetini bilelim.
KTÜ’de elbet her şey tos-pembe değil.
Geçmişin derin izleri hala devam ediyor.
Şimdilerde derin KTÜ üzerinde araştırmam devam ediyor.
Özellikle FETÖ’nün güçlü olduğu dönemleri yazmak istiyorum.
Neler yaşanmış neler..
İnanın insanın aklı almıyor..
Haziran ayı içinde rektörlük seçimleri olacak.
Mevcut rektör Süleyman Baykal’ın iki dönemi tamamlanıyor.
KTÜ’de yeni bir dönem başlayacak.
Her şey tos-pembe değil.
Yeni rektörün işi de kolay olmayacak.
Mutlak suretle o koltuğun hak edene teslim edilmesi şart.
Başta Farabi Hastanesi olmak üzere üniversitenin ciddi anlamda ayağa kalkması ciddi bir dönüşüm daha yaşaması gerek.
Çünkü artık beklentiler farklılaştı çıta yükseldi.
Trabzon’un gururu ülkemizin göz-bebeği KTÜ’de hem öğrencilerimizin hem de öğretim üyelerimizin görüşlerine kulak vermek gerek.
Onlar ne diyor ne istiyor ?
Üniversitede halen görev yapan bir hocamızla geçen uzunca sohbet ettik.
Benim de bildiğim bazı konular üzerine inanılamaz şeyler paylaştı.
Vay anasını diyor insan..
Neyse şimdilik buraya kadar..
Eğer ölmezsek-birileri engel olmasa-birilerinin kirli oyunlarına alet olmazsak yazacak-paylaşacak çok şeyimiz var memleket meseleleri üzerine..
2007 yılında Hrant Dink cinayetini o zamanın adıyla F Tipi yaptı yazdığımda ve bugün ABD’ye kaçan Adem Yavuz Arslan, Emre Uslu gibi çete başlarını dava ettiğimde dünyayı başıma dar etmişlerdi..
Sadece doğrudan yana olmak bu ülkede çok zor.
Anlayacağınız yoğurdu üfleyerek yiyoruz artık.
Onun için diyorum ki “derin KTÜ’yü” yazmak kolay değil.
Çakallar fırsat vermiyor..

YAZIYA YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR