Mehmet Şal

Mehmet Şal

Haset

"Kıskançlık, çekememezlik, gıpta etmek" anlamıyla bireylerin hem söylemsel hem de eylemsel tavırlarla dışa vurduğu, hem kendisini hem de çevresini rahatsız eden ruhsal hastalık durumudur.

Haset, insanın hem kalbine hem zihnine hem de toplumun birlikteliğine yerleşmiş pimi çekilmiş bomba gibidir. Ruhsal, psikolojik, ahlâkî ve inanç bakımından günümüzün büyük hastalıklarından biri haline gelmiştir haset.

Haset yani kıskançlık; insanların arasında genellikle meslekî kariyer, ekonomik güç, siyasi potansiyel, ilmî birikim, sosyal statü gibi alanlarda ihtiras ve hırs mücadelesinin sonucunda ortaya çıkan ruh hastalığıdır.

Kibir, ulaşmak istediğini elde edememek, makam ve mevki elde etme hırsı ve tutkusu, kendini üstün görme hali, kin ve düşmanlık duymaya bağlı nefret hissi, ruh halinin insani ve ahlâkî duygulardan uzaklaşıp kötülüklerden zevk alması, bencillik gibi kötü özelliklerin insan nefsini ele geçirmesidir. Haset hastalığına tutulan bu tip insanlar; kendilerinin her bakımdan kaybettiklerine değil başkalarının ne kazandığına üzülür, hayıflanırlar. Ateş, nasıl yavaş yavaş odunu yakıp kül ediyorsa, hasette insanın kendi ruhunu eritip, çürütüyor ve yaptıkları güzelliklerini alıp götürüyor.

Haset, aynı zamanda sosyal problemlere yol açan önemli bir ahlâkî hastalıktır. Kardeşlik, birliktelik, toplumsal huzur ve sosyal barışın bozulmasını sabote eden dinamit gibidir. Çünkü; birbirinin arkasından dedikodu yapmak, dedikodunun peşine düşmek, birbirinin kusurlarını arayıp ortaya çıkarmak, birbirine kin gütme, birbirinin ayağını kaydırmak, birbirinin arkasından iş çevirmek, birbirini karalamak, kin ve nefretle hareket etmek vb. davranışlar sergilemek sosyal hayatın toplumsal birlik ve kardeşlik duygularının yok olmasında en önemli nedenlerindendir.

Peki! Ahlâki ve ruhsal hastalık olan haset, kıskanç insanlar hangi davranışları sergilerler ?

☑️ Kendi menfaatleri için fitne, fesat ve nifak çıkarmaktan geri durmazlar.

☑️ Asılsız dedikodu yaparlar, arkanızdan konuşurlar, hiçbir şey yapmamış gibi huzura çıkınca yine yalan konuşur veya işi pişkinliğe vururlar.

☑️ İkili oynarlar, size başka başkalarına daha başka... Yalan konuşmakta üzerlerine kimse olmaz.

☑️ Bulunduğunuz konumda başarısız olmanızı beklerler veya çalışırlar, başarısızlığınızdan keyif alırlar hatta arkanızdan reklamını yaparlar, başkalarının gözüne gözüne sokmaya çalışırlar.

☑️ Başkalarının zarara uğramasından zevk duyarlar. Kendisinin bile bundan zarar göreceğini düşünse bile...

☑️ Sürekli kendilerini överler, kendi reklamlarını yaparlar, başarısızlıklarına ya kılıf uydururlar ya da başkalarını suçlarlar. Yapabildiklerini anlatıp dururken sizin başarılarınızı önemsizmiş gibi göstermekten kaçınmazlar.

☑️ Kıskanç insanların her hususta bir fikri vardır ve sürekli bunları birileriyle paylaşmak derdinde olurlar.

☑️ Kişiliğiniz, kimliğiniz, çevreniz ve statünüz güçlü ise sizi yüzünüze karşı abartılı överler. Size olan kıskançlığını, kinini gizleyerek sözde dostluğunuzu, sevginizi kazanmaya çalışırlar. Sinsice zayıf anınızı bekler.

☑️ Hem bireysel hem sosyal hayatta her alanda başarılı iseniz; sizi çabalamaktan ve başarmaktan vazgeçirmek için moral motivasyonunuzu kırmak için uğraşırlar. Yolunuza taş koymaya çalışırlar.

☑️ Başarılarınızı küçümsemeye, değersizlestirmeye çalışırlar.

☑️ Sizinle bir yarış içerisine girmek için; kıskançlık duygusu ile sizi zayıf düşürmek amacıyla kışkırtıp zaafiyete düşmenizi isterler.

Ruhî hastalık hali olan haset ( kıskançlık ), ağaçların içini kemiren kurtlar gibi insanın ruhunu, vicdanını, kişiliğini, ahlâkını, inancını toplumsal barışı içten içe kemirmeye devam ediyor. Kardeşliğimizin, birlikteliğimizin, sosyal barışın ve toplumsal huzurun devamı için ruhumuzu, vicdanımızı, bu hezeyan halinden kurtarmak için kıskançlık virüsünden uzak durmak; hem ahlâklı hem vicdanlı hem de insan olmanın gereğidir.

Büyük bilim insan Kindî diyor ki: "Haset ruhu kirleten bir kusurdur ve şerlerin en fenasıdır. Haset, başkasının zarar görmesini isteme duygusu olduğuna göre bir kötülük sevgisidir. Kötülüğü sevenin kendisi de kötüdür; insanların en kötüsü ise dostlarının zarara uğramasına sevinen kimsedir.

"İnsanlar, ya korktukları, yahut da gıpta ve haset ettikleri şeylerden nefret ederler."
Machiavelli

YAZIYA YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR