"Kul hakları ise genellikle insanların canları, bedenleri, ırz ve namusları, mânevî şahsiyetleri, makam ve mevkileri, dinî inanç ve yaşayışları gibi konulardaki kişilik haklarıyla mallarına ve aile fertlerine ilişkin haklarından oluşmakta ve bunlara yönelik olarak yapılan kötülükler, verilen zararlar kul haklarına tecavüz sayılmakta, bu tecavüz de “mazlime” ve bunun çoğulu olan “mezâlim” kelimeleriyle ifade edilmektedir."

"İslam Ansiklopedisi"

Öyle bir süreçten geçiyoruz ki; biz insanlar kul hakkını uzun zamandır  görmezden geldiğimiz, ihmal ettiğimiz,  önemsemediğimiz, hayatımızdan çıkarttığımız her halde böyle bir dönem olmamıştır. Covid-19 ortamında kul hakkını, şu pencereden farklı bir bakışla değerlendirmek  gerektiğini düşünüyorum.

İnsanlar yıllarca düşünse,  böyle bir çağda dünyanın; sağlık, ekonomik, eğitim, psikolojik, ruhsal, sosyolojik büyük bir kriz, kaos, travma ve sonunun ne olacağını bilmediği felaket yaşayacağını bilemezdi. Ancak bilimde, sağlıkta, teknolojide, siyasette vb. alanlarda yer alan bazı uzmanlar neler olduğunu dünyanın nereye gittiğini görüyordu. Ülke ve dünya meselelerine duyarlı bazı beyinler birşeyler döndüğünü görüyor ama işlerin bu noktaya geleceğini hesaplayamıyordu. 

Ancak ne sorumsuzluktur ki, Covid-19'a karşı verilen mücadelede; alınan  önlemlere  duyarsız kalanlar, dikkat etmeyenler, hassasiyet göstermeyenler, bana birşey olmaz diyenler, eğlencesinden, gezmesinden, ziyaretlerinden vb. her türlü konforundan taviz vermeyenler, mask-mesafe- hijyeni umursamayanlar sizler, gününüzün her anında kul hakkındasınız, farkında mısınız? Hem de öyle böyle değil...

Siz sorumsuzlar! Sebebiyet verdiğiniz her ölenin ve ailesinin hakkındasınız. Sen dikkat etmedin, umursamadım ama onlarca can gitti. Hiç kendine sordun mu? Ölenin sorumlusu kim, ben miyim? Acılı ailenin acılarının sorumlusu kim? Sen... Nasıl bu canların hesabını vereceksin? Belki de kendi ailenden, anana, babana, teyzene, amcana vb.  sebep oldun. Hiç mi vicdanın sızlamadı?

Sen! Sorumsuz... Sağlık kurumlarını zora soktun, sağlıkçıların hayatına mal oldun. Körpe evlatlar, o küçük kalpleri ile anne baba özlemiyle günlerce aylarca  bekledi. Ekranlarda seyrettiğin o görüntülere, vicdanın hiç  sızlamadı mı ? O küçük yavruların, sağlıkçı ana babanın çaresizliği ve özleminin hakkına girmedin mi? Yetmedi, sağlık sistemini zora soktun, hastaların tedavi hakkını gasp ettin. Bir değil herkesin kul hakkına girmedin mi? Sağlık harcamalarının artmasında dahlin oldu,  83 milyonun  hakkına girmedin mi?

Sen gafil! Sen ve senin gibiler yüzünden okullar kapandı, çocukların eğitimi kesintiye uğradı. Bir kuşak, nesil elden gidiyor. Çocuklar eve kapandı, odalarında telefonların, bilgisayarın içine gömüldüler. Psikolojileri, ruhsal dengeleri bozuldu. Bazı ailelerin evinde internet, bilgisayar, tablet hatta televizyonu olmadığı için eğitim alamadı, alamıyor. Eğitimleri yarıda kaldı. Bu kuşaktan ülkenin geleceği yetişecek. Mühendis, hukukçu, sağlıkçı, öğretmen vb. yetişecek,  senin ve bu milletin evlatları gelecekte bu çocuklara emanet edilecek. Sonucun neler olabileceğini hiç düşündün mü? Yok. Sorumlusu kim sen ve senin gibiler... Bu hakkın altından nasıl kalkacaksın, hiç düşündün mü? Tabiki düşünmedin. Çünkü, öyle bir derdin yok.

Bencil adam ! Sen ve senin gibiler yüzünden işyerleri kapandı. Berberler, çay ocakları, lokantalar kapılarına kilit vurdu.İnsanlar evlerine ekmek getirmekte zorlandı. Evde çocuklar aş bekliyor. Aç, sefil, annelerin yüreği parçalanıyor. Sen ise, keyfine keyif katıyorsun. Hiç mi düşün müyorsun, hiç mi görmüyorsun olanları? Vicdan, merhamet, acıma duyguların karardı.Ama kendine bunlar olsa ortalığı aya kaldırılsın. Neden bencilsin. Yazıklar olsun sana ! Küçüğünden büyüğüne hakkını helal edecek mi sana... Hayır !

Covid-19'dan korkup intihar eden, psikolojisi alt üst olan, ekonomik kriz yaşayan, sağlığı bozulan, eve ekmek getirmekte zorlanan, yatağına aç giren evlatlar, eğitim imkanlarından yararlanamayan her çocuk genç fidan, her gününü korkuyla geçiren, karantinaya girmek zorunda kalan, sağlıkçıların aileleri, vefat eden ve yetimler daha nice sayacağımız insanın  kul hakkına girdin.İnsan olmanın gereği bu mudur? Birey olmanın, vatandaş olmanın  sorumluluğu bu mudur?  Vicdan bu mudur? 

Kafede, kahvede, kulüplerde gizli düzenlenen eğlencelerde ekiplere yakalanıyorsun. Pişkin pişkin kameralar karşısında gülüyorsun. Yediğin cezaya aldırmıyorsun. Çünkü kasalarınız balya balya para dolu.Senin çerez  diye baktığın paralar gariban insanların aylık kazancı. Aç kalmadın ki anlayasın açın halinden...O da yetmiyor. Bulaştırdığın virüs, o garibanın ekmek parasına da sebep oluyor. O gariban sana hakkını helal eder mi? Etmez...

Bir ülkenin geleceği yok oluyor. Perişan olmuş bir nesil karşımızda.... Sen de biz de sağlımızı, eğitiminizi, ekonomimizi, hukukumuzu velhasıl herşeyimizi onlara teslim edeceğiz. Hayatımızı, geleceğimizi onlara teslim edeceğiz. Sonunda neler olabileceğini dünüşebiliyor musun? 
Hayır! 

Nitekim; sorumsuzluklar, keyfiyetler, bana birşey olmazlar, ben virüse inanmıyorum diyenler, bu bir oyundur diyenler, bireysel ve toplumsal gerekli tedbirleri almayanlar konforlarından lüks hayatlarından ödün vermeyenler, yüzsüz, bencil davrananlar nedeniyle bugünkü tablo ile karşı karşıyayız. Sorumluluk sahipleri ve bireyler  böyle oldukça daha çok üzüleceğiz, ağlayacağız.Maddi külfetler bir tarafa, her kim olursa olsun bu süreçte yaşadığımız manevi sorumlulukların bilincinde olmalıyız.

Emin olun ki, kul hakkı sadece kişinin malına mülküne tasallut etmek değildir. Hayatının her anında her durumunda tüm bireylerin bütün haklarını göz ardı etmektir. Nefes alınan her anı gözetmemektir, kul hakkı...Doğumdan ölüme kadar yaşamın  her zerresinde kul hakkı vardır. Sen! Egoist, sorumsuz, insanlıktan nasipsiz, hesapsız-kitapsız hareket eden zevk ve eğlencesinden taviz vermeyen asıl virüs... Şunu bil ki; sebep olduğun küçüğünden büyüğüne, sana kimse hakkını helal etmeyecek. Ben hiç helal etmeyeceğim. Her kim böyle hareket ederse hakkım helal değildir.Bu dünyanın adaleti yoksa ilahi adalet muhakkak tecelli eder.Benim gibi düşünenler bağırarak söylüyor ! 

Yeter artık ! İnsan olduğunuzu, toplum içinde yaşadığınızı hatırlayın.Sizlerin sorumsuzluklarınıza katlanmak zorunda değiliz. Canları yanan insanlar, masumlar  haklarını helal etmiyor. Etmeyecek de...
Hakkımızı helal et - mi - yoruzzzzz !
Ben de et - mi - yo - rummmm !