Trabzonspor eski asbaşkanı işadamı Erol Tuna Trabzonspor'un  falına baktı. Tuna Trabzonspor yönetimini başarılı bulduğunu belirterek konuyu kişiselleştirmeden konuştu. İşadamı, eski asbaşkan Tuna söylediklerinin Trabzonspor ve yönetimiyle ile direk ilgili olmadığını ve genel bir konuşma içersinde soruları cevaplayacağını söyledi

KULÜP PROFESYONELLEŞMELİ

Ben genel konuşuyorum. Trabzonspor'u yönetenleri eleştirmek gibi bir düşüncemde yok. Ancak Trabzonspor ve onun gibi büyük kulüpler, çok daha profesyonelce yönetilmeli.

Profesyonellerin çalıştığı , ama yetkinin yöneticilerde olduğu kulüpte başarı gelir. Hep kendi içimize bakmayalım.Bizim hep dışarıya bakmamız lazım Ülkemizin şartları da tabi ki çok önemli. Eğer biz Avrupa kupalarında oynuyorsak,dünyada oynuyorsak,dünya üçüncülüğümüz varsa, o zaman futbol'u dünyadaki gibi bir sistemle  yönetmeye bakacağız.

“Ben Gökhan'a 6 milyon euro verebiliyorsam 4 milyon daha fazla verir Hose Mourinho'yu da alabilirdim.. Avrupa'da ve Türkiye'de de daha çok ismimi duyururdum”  Ancak bu Gökhan'ın iyi transfer olmadığı, ya da Yanal'ın da kötü hoca olduğu anlamına gelmesin. Benim yönetim anlayışım böyle”

”Trabzonspor çok büyük bir ekonomiye sahip kulüp. 100 Milyon dolar bütçesi olan bir kurum, haftada bir akşam  ve 2 saat sürecek  toplantıyla yönetilemez. Trabzonspor'u doğru yönetmek için yetkililerin tam gün mesai yapmak gerekir”.

“ Trabzonspor 'un  HES yatırımı doğru, ancak mutlaka bir ortak almalı. Yoksa bir başka yönetim gelir, şunun yakını, bunun ortağı, bizim adamımız der orayı kötü yönetme olasılığı olabilir. Trabzon büyük ve prestijli firmalarla ortaklık yapmalı”

Ben Trabzon limanını almayı düşünseydim ortak almaz ihaleye girer  tek başıma alırdım. Benim Trabzonspor'u ortak ettiğim firmalar, Akfen ve Arkas' holdinglerin yıllık  cirolarına bir bakın. Demek ki hala bunu bile anlayamadılar. Trabzon'da büyük işler yapmak kolay olmuyor.

“Görevdeyken yaşadıklarım yüzünden yöneticilikten soğudum. Ama her şeye rağmen görevden kaçmam, çünkü bu kulüp bizim. Bu sözlerim  yarın yönetici olmak istiyor, anlamına da  gelmesin. Ben yöneticilik için ya da başkanlık için  kimseden de teklif beklemem, olacaksam olurum.

Ayrıca Trabzon 100 milyon dolar bütçeli bir kulüp.

Burası haftanın bir akşamı, mesai saatinden sonra yapılacak iki saatlik bir toplantıyla yönetilemez.

Trabzonspor'da bu bütceyi doğru yönetmek için yetkili yöneticilerin tam gün mesai yapması gerekir. Ben yöneticiyken böyle yaptım. Toplantıları akşam saatinde yapıyorduk öncelikli olarak bunu değiştik. Çünkü yöneticilerimizin kendi işleri de vardı. Yorgun olarak toplantıya geliyorlardı. Toplantıları sıklaştırarak, sabah yada öğlen saatlerine koyduk. Bazı sorunların çözümü daha kolay oldu

BANA HAKKIMI VERİN

Başkan Özkan Sümer'in istifasının ardından kulübü kongreye getirene kadar bize yakışır yönettik. Kulübümüz de ilk defa basını  davet ederek görevimizi teslim etmeden önce  “ Bunlar yaptıklarımız bunlarda yapamadıklarımız dedik, görevimizi onurlu bir şekilde bıraktık.

O dönem yaşanan tartışmalar, beni bu işlerden soğuttu. Bana ve beni destekleyen yönetimimize çok haksızlık yapıldı. Şimdi Trabzon'dan hakkımızı geri istiyorum. Yaptıklarımızı görmek istemediler. Biz kulübü aldığımız dönemki durumuna bakın birde teslim ederken ki durumuna.Biz borçlu olarak aldığımız kulübü devrederken, devlete olan KDV borcu dışında dışardan kimseye borcu kalmamıştı.

YÖNETİCİ PARA VERMEMELİ

Trabzonspor yöneticilerin vereceği paraya muhtaç duruma düşürülmemeli. Trabzonspor dilenci mi? Trabzonspor  marka değeri olan bir kulüp. Trabzonspor'a kim para verdim diyorsa utanç duymalı. Fatih Tekke'leri, Gökdenizleri yetiştirirsin, sonra satıp para kazanırsın.

Fenerbahçe forma gelirinden 35 milyon dolar gelir elde ediyor. Trabzon'da 15 milyon doları bulmalı. Trabzon Gökhan'ı aldı. Song gibi dünyanın tanıdığı bir yıldızı aldı. Peki kaç forma sattı. Ya da bu iki ismi doğru olarak pazarladı mı ?

AVRUPA'DAN MENAJER GETİRİRİM

Ben parayı  futbolcuya değil, beyin takımına para veririm. Yetki yönetimde devamlılık profesyonellerde olmalı..Onun için ben futbolcuya çok para vermem. Futbolun  beşiği İngiltere'ye bir bakın. Orda kulüpte aralıksız 17 yıldır görev yapan antrenörler,menajerler  var. Ben olsam ilk olarak önce İngiltere,olmadı İspanya olmazsa, İtalya'dan gider genel müdür getiririm. Hocayı da oralardan alırım. Sistemi onlarınki gibi kurarım, ancak denetimi asla bırakmam. Ben Gökhan'a 6 milyon Euro verebiliyorsam 4 milyon daha fazla verir Hose Morinho'yu alırdım. Avrupa'da ve Türkiye'de de daha çok ismimi duyururdum. Ancak bu Gökhan'ın iyi transfer olmadığı, hocanın da kötü hoca olduğu anlamına gelmesin. Benim yönetim anlayışım böyle.  Bunun reklamı yeter. Avrupa'dan getireceğimiz Genel müdür'ün yanına da  da bizden dil bilen akademik eğitimi olan ileride yöneticilik yapabilecek arkadaşları koyar onların yetişmesini sağlarım. Hem de kulübü Avrupai yönetiriz.

MARKA İYİ PARAYA SATILMALI

Ben kafayı beyin kadrosuna takıyorum. Bir defa para veren adamı yönetime almayacaksın. Trabzonspor'un bütçesi 110 milyon dolar civarında .O zaman para yerine kulübe kaynak yaratacak yönetici bulmak gerekli. Bu markayla bu isim değeriyle neler yapabilirim ona bakılmalı. Birde  kulübün önce  israfı önlemesi gerekiyor .

Şuanda F.Bahçe 100 bin dolara stadında loca satıyor ,forma satışından  35 triyon gelir sağlayarak bir anda israfı da önlüyor. Ancak rakiplerimizden  Galatasaray ve  Beşiktaş bunu beceremiyor.

BENİ HALA ANLAŞILAMADIM

Trabzon beni hala liman konusunda anlamadı. Ben limanı şahsıma almak isteseydim yüzde beş hisseyle  ortak olmaz tek başıma girer limanı alırdım. Benim oraya getirdiğim müthiş takımı hala kimse anlayamadı!

Trabzonspor ,Türkiye'de hava ve deniz limanlarının patronu  Afken ile Türkiye'nin en büyük taşımacılık firması Arkas holding ile ortak olacaktı. En büyük hissedar   Russen Arkas” sen olmazsan bu işte bende  olmam” demesi üzerine zorunlu olarak ben ve birkaç arkadaş bu olayın içine girdik. Türkiye'nin  en büyük iki firmasını Trabzonsporla iş ortaklığı yapması konusunda ikna ettim, ama kimseye yaranamadım. Hatta suçlandım. İnsanlar pastanın yüzde beşine bakıyor. Asıl büyük dilim ordaydı.  Liman konusunda ben milletvekillerini aradım.ve onlara “Birilere bir şey konuşuyor. Ben bugün varım yarın yokum Trabzonspor buraya hissedar olsun sizde destekleyin” dedim.Bir Allahın kulu bu konuda beni suçlayamaz. Arkas'ı ve  Afken firmalarının cirosuna ve yaptığı işe bir bakın ne olduğunu o zaman anlarsınız. Beni acımasızca eleştirenler maalesef bunu bile anlayamadılar. Çünkü Trabzon'da büyük düşünmek kolay olmuyor demek ki. Hani Çimento fabrikası ne oldu. Herkesin içinde bunu konuştum. Gelin kim ne kadar ortak olmak istiyorsa olsun ,orayı Trabzonlular olarak alalım” dedim. Herkes bir tarafa çekildi...

BAŞKANLIK TEKLİFİ GELSE NE DERSİNİZ

O şimdilik çok zor bir şey, Gelecekte ne düşünürüm ne yapabilirim bilmiyorum. Ancak biraz soğudum. Silip atmamız mümkün değil. Trabzonspor benim bizim kulübümüz. Yarın herhangi bir şey olduğunda kulübümüzü yine sahip çıkarız. Burayı en  iyi şekilde yönetmeye çalışırız. Ancak bu  ben varım, yarın aday olacağım anlamına gelmesin, Ama asla da kaçmam. Biz ciddi adamız. Subjektif palyatif işlere bakmayız.

Sadri Beyden önce teklif bana yapılmadı. Böyle bir teklif de beklemedim. Kimseden de teklif beklemem zaten. Aday olacaksam, düşünürsem, kendimi hazır hissedersem,çıkar aday olurum..

Kamuoyunda Sadri beyden önce bana başkanlık teklifi getirildi gibi bir spekülasyon yapılıyor. Kesinlikle böyle bir şey yok. Beni ne kimse aradı ne de sordu.

 TRABZON HES'İ ORTAK YAPMALI

Bakın Trabzonspor iş yapacaksa ortak yapmalı. Gelir getirecek yatırımlar yapmalı, ancak mutlaka,o rtaklık kurmalı.  Türkiye'de en iyi bu işi kim yapıyorsa .Trabzonspor o grupla ortak olmalı. Trabzonspor burayı tek  başına alsın yönetemez ve iflas eder.

Neden biliyor musunuz? Bu yönetime baskı yapamazlarsa ,gelecek olan diğer yönetime “ şunu işe al bunu işe al, o onun adamı bu şunun adamı, o ortak olsun gibi  “derler Orası o zaman iyi yönetilemez  .

ARABA VERDİM SUÇLANDIM

Bakın en çok eleştirildiğim konu kulübe araç vermemdi. O zamanı bir hatırlayın. Ekonomik sıkıntı çoktu. Kulübün bir kuruş para verip araç alacak durumu da yoktu. Futbolcuların sözleşmesinde kendilerine araç verileceği yazılıydı. Araçları verdim. Koşu bantlarına hacız geldiği dönemde ben kulübe araç verdim ve yoğun bir şekilde eleştirildim.

Ben yılda bir milyon araç satıyorum. Trabzonspor'a vereceğim 3 -5 arabanın gelirine de ihtiyacım yok. Size bir örnek vereyim. Şuan ki mevcut yönetim kurulunun kullandığı yönetim  binasını yaptıracağız . Reşit Atasoy kentte kimseden orasının yapımı için kulüp hesabına malzeme alamadı..Bende onu aradım ve “Kulübün değil malzemeyi bizim hesabımıza al ,kendimiz ödeyeceğiz “dedim. Ancak o zaman malzeme alabildik. Yani kulüp adına bize kimse bir liralık malzeme vermeye yanaşmadı.