Türkiye'nin balık unu ve yağı ihracatında Konteyner krizi

Türkiye'den 2021'de yapılan balık unu ve yağı ihracatı önceki yıla göre miktarda yüzde 65, değerde yüzde 58 düştü

Türkiye'nin balık unu ve yağı ihracatında Konteyner krizi

Türkiye'den 2021'de yapılan balık unu ve yağı dış satımı, küresel bir sorun olarak ihracatçıların karşısına çıkan konteyner sıkıntısı nedeniyle önceki yıla göre miktarda yüzde 65, değerde ise yüzde 58 geriledi.

Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) verilerinden derlediği bilgilere göre, Türkiye'den geçen yıl 9 bin 287 ton balık unu ve yağı satıldı. 31 ülkeye gerçekleştirilen dış satımdan, 19 milyon 134 bin 283 dolar gelir elde edildi.

Aynı alanda 2020'de yapılan 26 bin 333 tonluk satış ve kazanılan 45 milyon 823 bin 716 dolarlık gelirle karşılaştırıldığında 2021 rakamları miktarda yüzde 65, değerde ise yüzde 58 düşüş olarak kayıtlara geçti.

İhracattaki düşüşün en önemli nedeni, yüksek miktarda alım yapan Vietnam, Danimarka ve Fransa gibi ülkelere konteyner sorunu nedeniyle geçen yıl ürün gönderilememesi oldu.

En fazla balık unu ve yağı Peru'ya satıldı

Peru, Norveç, İsrail, Kolombiya ve Tayvan, 2021'de en fazla balık unu ve yağı ihraç edilen ülkeler oldu.

Türkiye geçen sene, 2020'den farklı olarak Tayland, İzlanda ve Beyaz Rusya'ya da balık unu ve yağı sattı.

"Global bir sorunun Karadeniz'e yansıması"

DKİB Yönetim Kurulu Üyesi ve Su Ürünleri Sektör Komitesi Başkanı İsmail Kobya, 2021'de Türkiye'nin balık unu ve yağı ihracatının yüzde 91'lik kısmını Trabzon'da faaliyet gösteren firmaların gerçekleştirdiğini, 9 ülkeye yapılan 8 bin 343 tonluk dış satımdan 17 milyon 553 bin 706 dolar gelir elde edildiğini söyledi.

Kobya, balık unu ve yağına talep olmasına rağmen ihracatta bir önceki yıla göre düşüş yaşandığına dikkati çekerek, bunun en önemli nedeninin de konteyner servisinde yaşanan sorunlar olduğunu vurguladı.

Kovid-19 salgınının başından bu yana dünyada konteyner servisi sorunu yaşandığının altını çizen Kobya, "Şu anda dünyada ticaretin en büyük sıkıntısı bu. Nakliye sorunları, konteyner sorunları, konteyner fiyatları, konteyner bulunabilirliği. Önce bulunabilirlik zaten, bazen fiyatına da bakmıyoruz, yeter ki konteyner bulabilelim diye." şeklinde konuştu.

Kobya, bu yaşananların, küresel bir sorunun Türkiye'ye, dolayısıyla da Trabzon'a yansıması olduğunu dile getirerek, şu değerlendirmede bulundu:

"Globalde zaten bu sorun var, Trabzon'a veya Karadeniz'e konteyner servisi olan firmalar da bu durumdan etkilendi. Konteyner yok, fiyatlar çok yüksek, sonuçta nakliye birim fiyatları salgının başından itibaren 4 kat arttı, alıcılar da bundan rahatsız. Bu durum ister istemez ihracatımıza yansıyor. Müşterinin bir fiyat baremi var, eğer nakliyeden üzerine ekstra 100-150 dolar biniyorsa, duruyor, düşünüyor yani bunların hepsi ticareti olumsuz etkiliyor."

Sorunun çözümünün Türkiye ile alakalı olmadığını vurgulayan Kobya, şunları kaydetti:

"Tamamen global bir sorun, bu dünyada Çin'in yarattığı bir sorun aslında. Dünyadan oraya giden konteynerleri geriye göndermiyorlar, böyle bir sıkıntı var. Buradan başladı, gemilerin azalması, ticaretin artmasına rağmen konteyner sayısı da aynı kaldı. Bu da ister istemez talebi artırıyor. Global bir sorunun Karadeniz'e yansıması. Neden Trabzon ve Karadeniz daha fazla hissediyor? Marmara'da da var bu sorun, Mersin tarafında da var ama Trabzon'da çok fazla sirkülasyon olmadığı için burası daha fazla göz ardı ediliyor."

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Ekonomi