Ahmet Külekçi

Ahmet Külekçi

Eğitim bizim kanayan yaramız

Eğitim bir ülkenin kalkınması ve yarınlara daha huzurlu bakması için en büyük temel araçtır..

Eğer eğitimde istenen noktaya gelmişseniz bir çok sorunu da çözmüş olursunuz..

Ülkemiz ne yazık ki bu noktada geçmişin de getirdiği derin izleri silme noktasında ciddi sorunlar yaşamakta.

Bir türlü istenen-özlenen ve hedeflenen noktada değiliz..

Sürekli değişim ve yeni arayışlar bizi yanlışa ve içinden çıkılmaz kaosa sürüklemekte..

Klasik bir deyimle eğitim yaz-boz tahtasına dönüştü..

Neler değişmedi kİ?

Üniversite katsayı farkı aktarıldı(2003)

Müfredat değiştirildi(2004)

3 yıllık lise dört yıla çıktı(2005)

LGS gitti OKS geldi(2005)

OKS yerine 3 aşamalı SBS (2007)

ÖSS yerine YGS ve LYS geldi(2009)

Üniversite girişte katsayı kaldırıldı(2009)

Üç aşamalı sınav kalktı yerine tek sınav(2010)

Düz Liseler Anadolu Lisesi oldu(2010)

4+4+4+ Eğitim Sistemi geldi(2012)

Tek SBS yerine bir çok sınav geldi(2012)

Dershaneler kaldırılacak(2012)

TEOG ilk defa uygulandı(2014)

TEOG kaldırıldı(2017)

YGS-LYS kaldırıldı(2017)

Eğitim sistemi şakaya gelmez.

Hepimizin en önemli derdi eğitim olmalı.

Ekmek-su ve hava kadar değerli olan eğitim noktasında ne yazık ki bizler gereken duyarlılığı ve hassasiyeti gösteremiyoruz.

 Konuşması gerekenler susuyor. Hiç alakası olmayanlar ise orta yerde ahkam kesiyor. Bu nasıl bir mantık ve anlayış anlamış değilim.

 Televizyon tartışma programlarını “her şeyi ben bilirim” diyenler adeta işgal etmiş. Ne bilimsellik ne objektiflik ne de samimiyet var...

Rüzgara göre konuşanların neyi savundukları neye karşı çıktıkları bile belli değil. İyi de bu eğitim işi bu kadar dalgaya, şakaya gelmez ki.

Unutmayalım bu ülkede ne gelmişse başımıza cahillikten geldi. Çocuklarımızın geleceğini çalmayalım onları belirsizlikle ve umutsuzlukla baş-başa bırakmayalım. Yap-boz tahtası haline gelen eğitim emin ellere teslim edilmeli.

Her bakan her bürokrat ve her müdür değişikliğinde sistem ya başa dönüyor ya da uygulamalar yarım kalıyor. Sonra da oturup-ah vah çekiyoruz.

Ülkemizin başta terör-uyuşturucu-ahlaksızlık ve yozlaşma sorunlarından kurtulması için çocuklarımızın temel eğitimine önem vermeli onları kaderleri ile baş-başa bırakmamalıyız. İçişleri Bakanlığımızın himayesinde başlatılan Kardeş Şehirler Projesi kapsamında Doğu ve Güneydoğu Anadolu’yu karış-karış geziyorum.

Devletin işbirlikçi hain terör örgütlerine (PKK-FETÖ VE DAEŞ) karşı inanılmaz bir karşı mücadelesi var. Hem güvenlik noktasında hem de sosyal projeler ve alt yapı noktasında seferberlik ilan edilmiş durumda.

Bölgede normalleşme adımları hızlıca atılıyor. Yılladır kanayan yaramız olan teröre karşı verilecek mücadelenin en büyük ayağının eğitim olduğunu unutmamak gerek.
Güneydoğu’da her gittiğim ilde çocuklarımızla bir araya geliyor dertleşiyorum. Saflık-doğallık ve sevgi dolu kalpleri ile başka güzeldir onlar.

Okumak için can atıyorlar. Sorunları, sıkıntıları büyük. Ama hayattan beklentileri çok.

 Devlet hepsine kol-kanat germiş durumda çok şükür.

 Bu saatte sonra devletimizin yapması gereken en önemli işi ülkemizin neresi olursa olsun eğitim sistemine ağırlık vermesi olmalı.
 Eğitim bizim kanayan yaramız
 

YAZIYA YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.