Recep Ergenç

Recep Ergenç

Eğitim almak için arabasını satan adam; M Reşit Akçay

Son yazımı Trabzon’da spor (futbol) ekosistemi üzerine yazmış, bu ekosistemi kurmadan sürdürülebilir bir başarı yakalamayacağımızı dile getirmiştim. Olumlu görüş bildirenler kadar olumsuz veya ümitsiz konuşanlar da oldu. Ancak konu spor ve spor ekonomisi olunca, hemen herkesin ilgisini çekiyor. O zaman bu işi bir de sektörün önemli temsilcilerinden biriyle konuşalım istedim.

Konuyu bu kez, 2020- 2021 sezonunda Kocaelispor’u 1. Futbol Ligine çıkaran değerli Trabzonlu antrenör Mustafa Reşit Akçay ile konuşmak istedim. Aşağıda M.R Akçay ile yaptığım söyleşiyi okuyacaksınız. (Yazıda Recep Ergenç RE, Mustafa Reşit Akçay MRA olarak geçecek)

RE: Sevgili Hocam, Kocaelispor’u birinci lige taşıdınız, öncelikle tebrik ederim. Antrenörler arasında felsefesi olan, eğitime ve kişisel gelişime yatırım yapan bir hoca olarak şanınız var; “otomobilini alacağı eğitim için satan adam” olarak tanınıyorsunuz. Tam da bu minvalde, sizden Trabzon spor (futbol) ekonomisi üzerine görüş almak istedim. İlk sorum Trabzon'daki antrenör havuzu üzerine. Trabzon bir yıldız futbolcu tarlası olacaksa, bu ancak yerelde iyi antrenörlerin elinde olacak. Trabzon’da Faal Futbol Antrenörleri Derneği’ne (TÜFAD’a) üye bin kadar futbol antrenörü kayıtlı. Hocalarımızın bir kısmı pro lisanlı. Hocalarımızın eğitimlerinde eksiklikler (sistem sorunu) olduğuna dikkat çekiliyor. Çok genel bir tablodan bakıp Trabzon'daki antrenör altyapısı hakkında neler söylersiniz?

MRA: Sorunuzun önemli bir soru olduğunu ve bu sorunun yanıtlarının da can alıcı olduğunu söylemeliyim.

Ekol ile ilgili eksikliğimizin yanısıra eskper antrenör konusunda da sorunlarımız olduğunu söyleyebiliriz. Bunun için Almanya örneği, yurt dışında yetişen Türk oyuncularının varlığı ve sayısı bize bir eğitim sorunumuz olduğunu açıkça anlatmaktadır. Kompleks yapmayacağımız bu eleştirel bakışa değer verip kendimize yeni inovasyonlara açık hale getirmeli ve güncellemeliyiz.

Ekol oluşturma aslında işimizi kolaylaştıracak olup bir hareket oluşmasına rağmen kimse bu konuda bir girişimde bulunmuyor. Çünkü Ekol oluşturmanın zor aşamaları var ve bilimsel bir takım protokoller sonucunda ulaşılacak bir hedef çoğu kişiyi korkutması bu şekilde ifade edilebilir.

Evet Eksper antrenör eksikliği kulüplerin eğitime ayırdıkları gerek maddi gerekse duydukları saygının eksikliği aşikar. Bu değersizlik değerli ürünün çıkmasını engelleyen en önemli faktördür.

Metodoloji ve öğretilmesi gereken içerik güncellenmiş futbolun ihtiyaçlarının disiplinli öğretisinin gözardı edilmesi.

Bu olumsuzluklar kaliteli ürünün oluşmasını engellemektedir. Bölge olarak genetik avantajlarımız olmasına rağmen bu avantajımızı olumlu bir sonuca dönüştüremiyoruz.

Ortak akıl ortak çalışma ve işbirliği, bilginin yapılan işe katılımına izin vermek,

Bunlarda eksik eylemlerimiz olarak not edilmelidir.

RE: Yaptığınız değerlendirmelerde spor bilimleri fakültelerine büyük sorumluluk yüklediğinizi biliyorum. Türk sporcusunun hazır reçeteler üzerinden rekabetçi (yıldız) sporcular olarak yetiştirilemeyeceğine vurgu yapıyorsunuz. Farklı seviyelerdeki altyapı oyuncularının uzun yıllar takibinin yapılması, yetiştirilmesi ve uluslararası pazarlarda alıcı bulmaları, bunun sürdürülebilir bir ekonomi yaratması için nasıl bir ekosisteme ihtiyaç var? Önerilerinizi paylaşır mısınız?

MRA: Üniversite, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ve Belediyenin ortaklaşa kurdukları (Sporcu Performans ve Data Merkezi) bu ünite, bu merkez sporun her alanına çabuk, hızlı hizmet vererek, sonuçların gerçekçi alınmasını sağladığı gibi reçetesinin yazılımında da hız kazanılmasını sağlayacaktır.

Hangi spor dalı, hangi sporcu nerede olmalı başarı ve rekorlar için neler yapılmalı gibi önerilerin avuçlarımızda olması bölgesel başarının yan ısıra, yapacağımız çalışmaların da doğru, planlı ve ölçülebilir olmasını sağlayacak.

Bu üniteyi benimsemeli ve çalışma hayatımıza katmalıyız. Gerek makro gerekse mikro planlamalarda ölçme değerlendirme eylemlerinde, olimpiyat ve şampiyonalarla ilgili hayal gücü, umut, beklenti, klasman ölçüleri gibi standartlarında yaşamımıza girmesini sağlayacaktır. Onun için gerekli değeri vermeliyiz.

Trabzonspor ve diğer profesyonel kulüplerimize, profesyonel takımlarının yanı sıra bölgelerindeki diğer takımlarımız ve alt yapısındaki organizasyonlar be merkezde iş birliği yapmalı ve kompleksiz bir yaklaşım göstermelidir.

ASKF ile TÜFD üyelerini bu konuda bilgilendirmeli ve bu merkezin gerekliliğini anlatmalı, yönlendirmelidir. Bu iki organizasyonun özellikle futbolun gelişiminde, değişiminde, kalitesinin artırılmasında önemli stratejik görevleri vardır. Özellikle ASKF. İle yapılacak işbirliği protokolleri gereklidir. Ticaret ve Sanayi Odası gibi güçlü kurumlarda bu merkezin etkinliğinin topluma yayılmasında sponsor olma rolünü üstlenmesi de beklenebilir. Bu ve buna benzer sponsorların bu merkezin ölçme değerlendirme rolünün kulüplerimize hizmete dönüşmesi böylece kolaylaştırılmalı ve sağlanmalıdır.

RE: Trabzon’da Büyükşehir Belediyesi, Trabzon Üniversitesi ve Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü işbirliği ile “Sporcu performans ve data merkezi” kuruluyor. Bu merkezin spor camiası ile entegrasyonunun nasıl olmasını düşünürsünüz? Ne olursa bu merkez şehir ve ülke sporuna yüksek katma değer katar?

MRA: Genelde alt yapılarında kes-yapıştır anlayışı ile ya da katı taklit yöntemleri kullanılarak eğitim programlaması uygulanmaktadır. Bu ezberler çoğu zaman beklenen sonuçların alınmasını engellemektedir.

Ayrıca eşik üstü çalışmaların eksikliğine metodoloji yanlışlarının da eklenmesi kısır bir sonucun ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Özellikle ergenlik başlangıçları ve süreçteki antrenör yaklaşımları pedagojik paradigmalar çok çok önemlidir. Her toplumun kültürel, sosyal, dinsel yönden kendine özgü felsefesi, U16 yaş grubunda çok daha öne çıkmakta ve dikkatli olunması gereken gereken bir süreç olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bir Alman bir İspanyol çocuğun yaşadığı sorunlara benze sorunları bizim çocuğumuzda yaşıyordur ancak çözümler ve yaklaşımları siz eğer bir Alman, bir İspanyol anne baba veya antrenör olarak yaklaşırsanız hatalar dolu bir iletişime başladınız demektir. Çünkü yaşamın kuralları, sosyal davranış örnekleri, değer yargıları, arkadaş ve komşuluk normları, ayıp, yanlış, doğru, genel-özel ölçü, aşırılık v.b konularda öncelik oluşturabilir.

Bunun yanısıra fizyolojik değerleri geliştirirken bedenin yapısının evrenselliği sizin için kolaylık sağlayacaktır.

Ancak Okul eğitim sistemimiz çocuklarımızın entelektüel durumlarını ne kadar geliştirdi. Sol beynin matematik yeteneklerinin ne kadar geliştiği, analitik zeka (problem çözme), karar verme cesareti, bilgiyi transfer etme becerisi kazandırılmış mıdır? Öğrenme biçimi ve kaç tekrarda çocuklarımız öğreniyor? Bu ve buna benzer konular toplumların yapılarına göre değişkenlik göstereceğinden kes-yapıştır yerine kendi ekolümüzü oluşturmalıyız.

Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri fakültelerini önemsiyorum. Zira alaylı futbol adamlarından daha farklı özellikler taşıyor olmaları ya da taşıdıklarına inandığım için onları hep önemsedim.

Alaylı ve mektepli işbirliği bu ülkenin futbolunu geliştirecek, daha ötelere taşıyacaktır. Buna inanıyorum. Bugün tıp fakülteleri Hipokrat yeminli doktorlar yetiştirmekte, bu doktorların sosyal alanda bu yemini hep hatırlayarak davranış disiplini içinde olmalarını sağlamaktadır.

Spor bilimlerinden mezun olanlar da ülke futboluna, sporuna hizmette (Hipokrat yeminine benzer bir yemin etmeliler) adanmışlık düzeyinde adanmışlık düzeyinde katkılar vermelidirler.

Fizyoloji, Anatomi, Psikoloji, Pedagoji, Sosyoloji gibi dersleri alan bu fakültenin öğrencileri içinde futbol antrenörlüğünü kabul eden kişiler bir farklılık yaratabilir. Özellikle altyapılarda bu farklı özelliklerle fark yaratabilir.

Ancak bu arkadaşlarımızın gözünün daha çok profesyonel takımlardaki alanlarda olduğunu görüyoruz. Oysa altyapılardan başlayarak yukarıya doğru çıkmanın daha doğru olacağıdır.

Ayrıca alaylı yetenekli antrenörlerle işbirliğine yanaşmamakta, kompleksli ve küçümseyen bakışlarla işbirliğini reddetmekteler.

Oysa alaylı futbol oynayarak gelen bu insanların avantajlı oldukları ve mekteplilerden daha iyi yaptıkları alanların olduğunun da unutmamak gerekir.

Bu şehrin yöneticileri, siyasetçileri bu yöredeki genetiğin spora olan yatkınlığına inanacak sonra bu şehrin sportif yönden geliştirilebileceğine, bu şehrin bir olimpiyat şehrin olimpiyatların, şampiyonaların yapılabileceği bir konuma gelmesini sağlamalıdırlar. Tek bir fabrikanın olmadığı bu şehirde, sporcu fabrikasına dönüştürülebilecek bir ham maddeye DNA’ya sahip bu şehir.

Öyleyse yapacağımız davranışlar

  • Data merkezini kurup bu DNA’nın kategorize edilerek sınıflandırılması, tasnif edilmesi, (futbol, atletizm, güreş, yüzme v.b yatkınlıkların tespiti)
  • Eğitilmiş, eğitime hazır yetenekli antrenörler,
  • Donanımlı spor hekimi, fizyoterapistlerin ve onların kullanabilecekleri araç ve gereçlerin sağlanması.
  • Yurt dışı etkinlikler, yarışmalara ve turnuvalara katılım.
  • Yeni düşüncelere açık bir zihin ve iletişimde beslenen organizasyon yapılarının oluşturulması,
  • Sporcu ailesinin ve bölge insanının heyecanlarını beslemek, onlarla işbirliği yapmak.

Bu davranışların farklı olanları ve benzerleri yapılabilir ancak bunlar devamlılık arz etmeli.

Trabzonspor gibi bir markaya sahip, bu markanın arkasından giden, güçlü, eğitilmiş bir DNA’nın yaratacağı etkisi herkes bir hayal etsin, şayet benim gördüğümü görüyorsanız ne duruyorsunuz ki. Yapmanız gereken sadece evden çıkmak ve atölyeye gelip çamuru dönen tezgaha koyup çömlek yapmak. Bence çok kolay şayet…

RE: Zaman ayırdığınız ve içten cevaplar için teşekkür ederim Hocam. Yolunuz açık olsun.

MRA: Sohbetiniz ve yapacağınız haber için çok teşekkür ederim. Trabzon’da kurulmakta olan “Spor Performans ve Data Merkezi” yalnız Trabzon için değil, ülke ve merkezin hinterlandı için de hayırlı olsun, Kolay gelsin

YAZIYA YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR