Ekonomik ve sosyal yönden kalkınma oranında 7 bölge arasında 5. sırada bulunan Karadeniz Bölgesi'nde, yıl içinde yapılan alışverişlerin, alınan borçların geri ödemelerinin fındığa endekslenerek eylül ayında yapılacağını, ayrıca okul döneminin ve düğün zamanının geldiğini belirten Nejat Avcı, "Her yıl temmuz ayında veya ağustos ayının ilk haftasında açıklanan fındık fiyatının bu zamana kadar geciktirilmesi sebebiyle serbest piyasada fiyat 2.5 YTL'ye kadar düştü.

Gerek batı gerekse Doğu Karadeniz Bölgesi'nde 750 bin tonluk rekoltenin en az yüzde 10-15'i tüccara verildi. Bu oran yaklaşık 100 bin ton yapar. Bir gerçek var ki, üretici mağdur oldu" dedi.
Açıklanacak fındık fiyatının beklentilerin altında kalması, Doğrudan Gelir Desteği (DGD) gibi prim sistemi getirilmesi halinde serbest piyasada fındığın fiyatının daha da düşeceğini kaydeden Avcı, "Unutulmasın ki her üretici DGD'den yararlanamıyor.

Bir-iki belgesi eksik olduğu için Toprak Mahsulleri Ofisi'ne fındık veremeyip serbest piyasaya muhtaç olanda var. Böyle bir tablo varken, Karadeniz Bölgesi'nde 8 milyon insanını geçim kaynağı, umudu, aşı, eti, ekmeği, elbisesi kısaca hayatı olan fındığı yerlerde süründürmeye kimsenin hakkı yoktur" diye konuştu.