Gazeteci-yazar, Anadolu Ajansı Samsun Bölge Müdürü Harun Çelik, ''Yazar Öğrenci Buluşmaları'' kapsamında, Akçaabat'ta liseli öğrencilerle bir araya geldi.

Akçaabat Kültür Park'taki söyleşide Çelik, kitapları ve gittiği ülkelerden izlenimleri öğrencilere aktardı. Çelik, zamanın kıymetini iyi bilmeleri gerektiğini öğütlediği öğrencilere, kendilerini geliştirmek için her anı dolu dolu yaşamaları tavsiyesinde bulundu.

Gençlere hayatın her alanında yer edinip aktif rol alabileceklerini ifade eden Çelik, şunları söyledi:

''Arkadaşlar, dünyada tek yaşamıyoruz. Yakın coğrafyamıza, yaşadığınız dünyaya duyarlı olun. Ağaç da sulanınca büyüyor, ağaçtan bir farkınız olsun. Dünyanın tüm coğrafyalarında çok farklı şeyler yaşanıyor, bunları sizin de yaşama imkanınız var. Hayallerinizi küçük tutmayın.

Bu ülkeyi bir eve benzetirsek, ayakkabılığın dibinde boş bulduğunuz bir yere oturmayın. Koskoca bir dünya var ve bu dünya sizi bekliyor. Kendinizi kısıtlamayın, küçük düşünmeyin ama büyük düşünürken de sadece kendiniz için düşünüyorsanız hiç düşünmeye gerek yok.

İçinizde yaşadığınız toplum için değer üretin. Bu ülkenin cumhurbaşkanlığı koltuğu da sizi bekliyor, başbakanlık koltuğu da.

Hepsine kendinizi layık görün. Şu hayatta sizin de söyleyebileceğiniz sözünüz olsun. Hayatın öznesi olun, hayata müdahil olun.''

''Birilerinin yazdığını oynamayın, kendi senaryolarınızı oynayın'' diyen Çelik, ''Öznesi olamadığınız hayat sadece seyirci olabileceğiniz bir hayat olur. Hayata dışardan, uzaktan bakmayın, onun içine girin. Şunu unutmayın, en güzel şey nedir bilir misiniz, yapmak istediğinizi hayata geçirmek. Çünkü hayatın ikinci yarısı yok. Geri sarma şansı yok'' dedi.

Hayatta kimsenin 'öteki' diye dışlanmaması gerektiğine dikkati çeken Çelik, şöyle devam etti:

''Öfkenin, nefretin dilini değil, sevginin, kardeşliğin, dostluğun dilini kullanın. Samsun'da doğmuş büyümüş ama annesi babası Trabzonlu biri olarak iki şehri de birbirinden ayırmıyorum, ikisinin de yüreğimdeki yeri ayrıcalıklı.

Biz birlik ve beraberliğin, kardeşliğin, huzurun olmasını isterken araya nifak tohumları saçanlara kulaklarınızı kapamanızı istiyorum. Biz aynı sahillerin çocuklarıyız, aynı yaylalara çıkıyoruz, aynı martıların sesleriyle uyanıyoruz, bu huzuru bozmak isteyenlere karşı olduğumuzu da buradan söylemek istiyorum''