Zaman, zaman gazetelerde otomobil camları kırılarak yapılan kapkaç olaylarını okuruz. Televizyon ekranlarında da ara sıra yayınlanır böylesi görüntüler. Hırsız, kırmızı ışıkta duran otomobile yaklaşır, elinde tuttuğu sert cismi otomobilin camına vurur, kırılan camdan arkada gözüne kestirdiği çantayı veya değerli eşyayı göz açıp kapayıncaya kadar alır ve kaçar gider. Bu haberler, aslında hepimizi çok yakından ilgilendiren, bizim de canımızı yakabilecek türde olayları kapsıyor. Peki, biz bu tür olaylar karşısında ne yapıyoruz? Bu türden bir olay başımıza geldiğinde önlemimiz hazır mı? Nasıl olacak bu iş? Aslında formül çok basit… Otomobilinizin camını filmle kaplatacaksınız. Cam filmi olmayan bir araca, bir cıvata fırlatışta dalan kapkaççılar, cam filmi olan bir aracı kırabilmek için kaç kez bu işi yapmak zorunda kalıyorlar biliyor musunuz? 46 kez… Ya da Başbakanın makam aracının camlarına indirilen balyozlardan bulmak gerekiyor…

Akdeniz Cam Filmleri Sahibi Ömer Akdeniz, Türk insanının güvenliğiyle ilgili hiçbir şeyden haberi olmadığını belirterek, “Ateş düştüğü yeri yakıyor. Bizim insanımız ise başına bir hal gelmeyince, bunun önemini anlamıyor” diyor. Aslında AB normlarına uygunluk açısından, gıda sektöründe HACEP standart'ını yakalamak için camla ilgili her şeye cam filmi uygulamak zorunluymuş. Neden? Herhangi bir durumda, sarsıntıda, depremde, kazada, camların kırılarak paramparça olmasını önlemek için. Cam filmi konusunda uzman olan Ömer Akdeniz, otellere, internet cafelere, işyerlerine, işyerinde cam bulunan her yere cam filmi uygulaması yaptıklarını belirterek, “Cam filmi öncelikle güvenliği sağlar. Ayrıca, güneşten direkt gelen UV ışınlarını keserek, ortamın sıcaklığını ayarlar. Ayrıca, içerinin görünmesini de engeller” diyor. (www.akdenizcamfilmleri.com)