Mehmet Şal

Mehmet Şal

Akdeniz’den Karadeniz'e siyasi ve askeri sarmal

Türkiye Cumhuriyeti devleti son dönemlerinde siyasi ekonomik askeri stratejik açılan en zor ve karmaşık dönemlerinden birini yaşıyor.

Bir taraftan Suriye ve Irak'taki gelişmeler diğer taraftan Kıbrıs Girit hattında yaşanan gelişmeler Ege'de Yunanistan ve arkasındaki ABD'nin askeri yapılanması Batı sınırlarımız boyunca ABD'nin üsler oluşturması en nihayetinde Ukrayna üzerinde yaşanan büyük gelirim...

Tüm bunlar karşısında Türkiye'nin askeri siyasi diplomatik ekonomik mali açıdan yaşadığı büyük darboğaz...

ABD Yunanistan eliyle Kıbrıs Girit üzerinden oluşturmaya çalıştığı askeri hat ile Türkiye'yi sıkıştırmaya çalışırken Ege'de Türkiye sınırına yakın Yunan adalarının silahlandırılması açıkça Türkiye'yi tehdit etme durumudur. Yunanistan'da Amerika'nın bu tutumu karşısında elde ettiği cesaretle daha da ileri giderek Türkiye'nin Batı kıyılarını tehdit altına almaya çalışmaktadır.

Bu durum karşısında Türkiye'nin ortaya koyduğu tepki yeterli düzeyde olmayıp caydırıcı bir güç olduğunu göstermemektedir. Zaten yaklaşık 20 yıllık süreçte Yunanistan'ın bazı kayalıkları işgal girişimi karşısında Türkiye'nin sessiz kalması Yunanistan'ı daha da cesaretlendirmiştir.

Mavi vatan konusunda Türkiye'nin adımları düşman devletleri daha da azdırıyor ilişkilerin gerilmesine haddinden fazla zemin hazırlıyor.

ABD yönetiminin müttefiklerimiz arasında taraf tutmuyoruz açıklaması yapmış olsa da Yunanistan tarafını tuttuğu aşikardır. Elde edilen görüntüler ve belgeler bunun açık seçik delilidir. Ancak Türkiye'nin tüm bu durumlar karşısında ortaya koyduğu tavır yeteri derecede caydırıcı değildir.

Türkiye'nin Rusya Ukrayna hakkında izlemiş olduğu diplomasi olumlu olmakla birlikte Ege ve Akdeniz'deki seyride etkilemektedir. Türkiye'nin boğazlar ve Karadeniz üzerinde uyguladığı politika bir taraftan batılı devletleri rahatsız ederken bir taraftan da işlerine gelmektedir.

ABD Irak Suriye hattından başlayıp Kıbrıs Girit Ege adaları Bulgaristan Romanya üzerinden Ukrayna'ya doğru kurmuş olduğu üslerle bir sarmal altına almaktadır. Türkiye'nin bu sarmaldan kurtulması sadece askeri tedbirlerle olmayacaktır.

Dış siyasette aktif rol alırken iç siyasette de etkin ve birliktelik uygulaması ortaya koymalıdır. Covid 19 ve Rusya Ukrayna savaşı Avrupa ve dünyayı yeni bir yeri evirirken Türkiye'de bu evrilmenin içerisinde yer almaktadır.

Türkiye'nin özellikle iç siyasette yaşamış olduğu büyük buhrandan kurtuluşun yolu dış siyasette barış iç siyasette öz kaynaklara dönüşle olacaktır. Bu süreçte öz kaynakların ne kadar değerli olduğu açık seçik ortaya çıkmıştır.

Özellikle ekonomide yaşanan krizde kovid 19 Rusya Ukrayna savaşı ve uygulanan ekonomik programlar Türkiye'deki krizin derinleşmesinde etkili olmuştur. Dışa bağımlı yapıda olan ülkenin öz kaynaklarına dönüşü krizin mutluluğa huzura zemin hazırlayacağını düşünüyorum. Enflasyon gerçekçi politikalarla makul seviyelere çekilebilir vatandaşın yaşam kalitesi yükseltilebilir. İnatçı ekonomik politikalar değil reel politikalar ancak kurtuluşun çağrısı olacaktır.

Uygulanan ekonomik hamleler mutlu azınlığı değil halkın tamamını kapsadığında sonuç verecektir.

Türkçe Ukrayna savaşı'ndaki dengeli siyaset ve barışçı politikalar ekonominin krizin daha da derinleşmesini engellemiştir. O nedenle yapıcı barışçı siyasetin devamı mecburidir.

Bu arada tüm bunların yanında ABD ve AB ülkelerinin Ukrayna hattında yeni üstler ve yollar arayışları da unutulmamalıdır ki sadece Rusya'yı değil Türkiye'de sıkıştırma yollarıdır, bu duruma da müsaade verilmemelidir.

Türkiye'nin etrafındaki stratejik siyasi ekonomik askeri adımlar ancak ve ancak yine Türkiye'nin iç siyaset atacağı olumlu adımlarla bertaraf edilebilir.

Yerli yatırım yerli sanayi yerli askeri savunma sanayi yatırımları gerçekçi ekonomik hamleler tarımın öne çıkarılması hayvancılığın desteklenmesi gibi hayati öneme sahip olan değerler iç dinamikler kullanılarak öne çıkarılmalıdır. Beton ekonomisi sonlandırılmalı halkın refahını yükselten ekonomik hamleler sil baştan başlatılmalıdır..

Bunların yanında demokratik kazanımların artırılması şeffaflık ilkesinin öne çıkartılması yoksulluk ve yolsuzlukla mücadelenin başlatılması adilane gelir dağılımının sağlanması ötekileştirme karşı mahalle rövanşist duygular bir tarafa bırakılarak dış politika iç politika malzemesi yapılmadan ortak değerleri öne çıkartarak kardeşlik sevgi ve barış ilkelerini hakim kılmalımalıdır. İçteki Bu sorunlardan arınmak mümkün olmadıkça dışta da başarılı olmamız mümkün değildir. Yoksa etrafımızdaki bu sarmaldan ve girdaptan boğulmaktan kurtulmamız mümkün değildir. Birbirimizle  inatçı kör dövüşü yapar fırsat bekleyenlerin ekmeğini de yağ süreriz. Allah hepimizi bu durumdan korusun.

YAZIYA YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR