Facebook'ta gördüğümde inanamadım. Gencecik insan nasıl olur da bu dünyadan göçer, diye. Bir daha baktım, bir daha okudum. "Yok canım!" diye içimden geçirdim. Sonra hemen soruşturmaya başladım ve gerçeği öğrendim.
Gerçekler bazen acı çekmek kadar kötüdür. Gerçeğin getirdiği burukluk insanın içini kaplar. Bir acı taa yüreğinin ve anılarının içinde gezinir durur. Sen ise gerçeğin böyle kötü olmasını istemesen de ne yazık ki sonuç değişmez.
Ama sen ne yaparsan yap gerçekler ruhunu ağırlaştırır ve bedene sığmaz duruma getirir. Artık öfkelensen de anlamsız, isyan etsen de boşadır. Neden sorusu cevabını yitirir. Bir an unutmak istesen de o bir anda kalır. Beyniniz çalışmaya hakim olduğunuzu sandığınız gözyaşlarınızın içinize akmasına engel olamaz.
Biri sorsa "İlker nasıl bir insandır?" diye "Kalbi çok iyi bir insandır!" diye cevap veririm. Ancak bize çok iyi olan kalbi kendine aynı güzellikte davranmadı. Yapacak bir şey yok artık. Nasıl iyi kalpli olduğunu anlattığımız İlker’in kalbi bize iyiymiş; kendine ise kötü!
Bu anlatacağım olayı çok insan yaşayacaktır. Buna inanıyorum. İlker Trabzon’da bulunan her eve muhakkak bir mobilya yapmıştır. Benim oturduğum evde her yer İlker’in yaptığı mobilyalarla dolu.
Nereye bakarsam bakayım İlker’i göreceğim. Gözümü kaçıracağım bir yer yok evde. Evin boyasını o seçti. Döşemeyi o dizayn etti. Odalar onun eserleriyle dolu. Nereye başımı çevirirsem çevireyim nafile. Artık İlker her yerde.
Bu kötü hissetme durumunun sebebini bilmemize rağmen insanin kalbine bir bıçak saplanır; saplandığı yerde de durmaz döner durur, döndükçe de derine iner. Gözlerden süzülen yaşlar kaybın resmini çizercesine şekil alır. Durur bir nefes alırsın tam "Dindi." derken acının mengenesi sıkmaya başlar kalbini. Kelimeler kifayetsiz kalır ve sonra susar, bir şiir okursun İlker’in arkasından.
Hüzün Geldi
Şair: Bedri Rahmi Eyüboğlu
Türküler bitti
Halaylar durdu
Horonlar durdu
Al damar, mor damar, şah damar sustu
Bahçeler put kesildi birer birer
Meyveler salkım saçak taş
Bir bulut uçardı
Başı boş bedava
Yandı kül oldu
Hüzün geldi baş köşeye kuruldu
Yoruldu yüreğim yoruldu
Ağaç büyür, arkasında koşamam
Kervan yürür, peşi sıra düşemem
Yıldız akar, uçsam da yetişemem
Hüzün geldi baş köşeye kuruldu
Yoruldu yüreğim yoruldu.
Mekanın cennet olsun kardeşim!