Türkiye'den kaçıracaklardı!

Suriye’deki iç savaştan kaçıp Türkiye’ye sığınarak, Hatay’da kampa yerleştirilen ve ülkesindeki savaşı Türkiye’den yönettiği öne sürülen Özgür Suriye Ordusu Lideri Riyad Esad ve diğer üst düzey askerleri kaçırmak için plan yaparken yakalanan biri Suriye a

Türkiye'den kaçıracaklardı!

Suriye’deki iç savaştan kaçıp Türkiye’ye sığınarak, Hatay’da kampa yerleştirilen ve ülkesindeki savaşı Türkiye’den yönettiği öne sürülen Özgür Suriye Ordusu Lideri Riyad Esad ve diğer üst düzey askerleri kaçırmak için plan yaparken yakalanan biri Suriye asıllı kadın ajan toplam 5 kişi hakkında 34’er yıldan toplam 170 yıl hapis cezası isteniyor. 
28 Şubat'ta yakalanıp tutuksuz yargılanmak üzere nöbetçi mahkemece serbest bırakılan Suriyeli biri kadın ajan ile 2'si yakalama kararlı 5 kişi hakkındaki iddianame mahkemece kabul edildi. Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı, muhalif üsteğmeni kaçırmaya çalışan, Hür Suriye Ordusu Lideri Albay Riyad ile bazı generalleri ise kaçırmak için plan yapan 5 kişi hakkında; ‘devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etmek, cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya teşebbüs' suçlarından Özel Yetkili 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. İddianamede; 34'er yıl hapis istemi ile cezalandırılmaları istenen sanıkların ve kaçırılmak istenen üsteğmenin ifadelerine de ayrıntılı bir şekilde verildi.

“KAMPLARDAKİ SURİYELİ ASKERLERİ TESPİT ETMEYE ÇALIŞIYORDUM”
Önümüzdeki günlerde başlayacak olan davada yargılanacak olan Suriye asıllı 53 yaşındaki kadın ajan Süheyla Dönmez, savcılıktaki sorgusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Dönmez, ifadesinde; Suriye Cumhuriyeti Devleti’nde görev yapan siyasi ve askeri istihbarat görevlileri ile Mousa'nın baskısı sonucu Suriye rejimine muhalif Türkiye'deki askerlerin isim ve sayılarını tespit etmeye çalıştığını itiraf etti. Yakalandığında üzerinde kaçırılması planlanan general ve albaylar ile subayların isim listesi ile kaçırma işleminin tamamlanması halinde; ‘mevcut bedel 200.000' yazılı not bulunan Suriye istihbaratına çalıştığı saptanan Dönmez, "Sürekli Suriye'ye giriş-çıkış yaptığım için Suriyeli istihbarat görevlileri bu görevi bana verdi. Kamplarda kalan muhalif generaller ve albayların isim ile sayılarını öğrenmek için Tayfur Aksoy'dan yardım istedim. Getireceği bilgi için kendisine para verecektim. Ancak, üsteğmenin kaçırılma girişiminden haberim yoktu" dedi.

“ORTAM KALABALIKLAŞINCA ÜSTEĞMENİ KAÇIRMAKTAN VAZGEÇTİK”
Mamdouh Almoustafa ise, üsteğmenin kaçırılma olayı ile ilgisinin olmadığını belirterek, üsteğmeni de Dönmez sayesinde tanıdığını ifade ederek, cep telefonunda numaraları çıkan Suriye'de görev yapan generalleri de tanıdığı için numaralarının bulunduğunu vurguladı. Muhalif üsteğmeni kaçırmak istediği öne sürülen Mehmet Yayar, Mamdouh'un talimatıyla üsteğmeni kaçırmaya kalktıklarını itiraf ederek, "Mamdouh, Suriyeli bir şahıstan 300 bin Suriye parası alacağını söyledi. Bu parayı alabilmek için benden yardım istedi. Mamdouh ile üsteğmen çay bahçesine gelip oturdu. Ben de garson gibi yanlarına gidip bir şey içip içmeyeceklerini sordum. Murat Karalar ile Mousa Almoustafa otomobilde bekliyordu. Mamdouh, telefonla kardeşi Mousa'yı arayarak kalktıklarını söyledi. Biz de yolda giderken üsteğmenin önünü kestik. Arabaya bindirmek istedik. Direndi, ortam kalabalık olunca olay yerinden ayrıldık" ifadesini kullandı.

“GENERAL VE ALBAYLAR İÇİN ARAŞTIRMA YAPMAMI İSTEDİ”
Tanık olarak ifadesi alınan kaçırılmak istenen şüpheli üsteğmenin arkadaşı Tayfur Aksoy da, Muhammed'in teyzesinin oğlu olduğu bilgisini verdi. Süheyla Dönmez'in ise üsteğmeni Suriye'ye dönmeye ikna etmeye çalıştığını, ayrıca çadır kentte kalan generaller ve albaylar hakkında da araştırma yapmasını istediğini belirtti. 
Öte yandan, kaçırılmaya çalışılan Suriyeli muhalif üsteğmen Hachasan’ın nasıl kaçırılmak istendiği de hazırlanan iddianame de ayrıntılarıyla yer aldı. Hachasan, nasıl kaçırılmak istendiğini ise şöyle anlattı:
“Süheyla Dönmez ile daha önceden tanışmıştım. Süheyla'nın tanıştırdığı Mamdouh telefonla arayarak, yanımda Süheyla'nın olup olmadığını sordu. Olmadığını söyleyince yanıma geldi. Çay içtik. Çay bahçesinden ayrılıp yürüyerek giderken bir araç önümüze kırdı. Çay bahçesinde bir şey içip içmeyeceğimizi soran daha sonradan Mamdouh'un kardeşi olduğunu öğrendiğim Mousa yanıma gelip arabaya binmemi istedi. Binmeyince 4 kişi tekme tokat saldırdı. Mousa, etrafımıza toplanan kalabalığa; ‘Kimse yaklaşmasın. Alacaklıyım, alacağımı almaya çalışıyorum' dedi. Kalabalık artınca, kaçtılar. Kaşımdan yaralandım. Tayfur'u aradım. Gelip beni aldı. Evine gittiğimizde başımdan geçenleri anlattım. Olayı değerlendirdiğimde Suriye istihbaratının beni kaçırmaya çalıştığını anladım. Olayı yetkililere bildirmedim. Çünkü, Suriye'deki aileme zarar verebileceklerini düşündüm. Süheyla bana Suriye'ye dönmem halinde yeni kimlik çıkartacağını, tampon bölgede bir albayla görüştürebileceğini, hatta devlet bakanınca affını sağlayabileceğini söylemişti. Bu nedenle Süheyla'nın Suriyeli devlet yetkilileri ile ilişkisi olduğunu düşündüm. 

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Yaşam