Sonunda korkulan oldu!

Sapanca Gölü'ndeki su miktarı kritik seviyenin altına indi. Su seviyesi 29,90'dan 29,82'ye kadar gerileyen göl, tarihindeki en kurak dönemi yaşıyor. Bu tablo karşısındaki vurdumduymazlıktan şikâyetçi olan akademisyenler, bir şey yokmuşçasına bilinçsizce s

Sonunda korkulan oldu!

Sapanca Gölü'ndeki su miktarı kritik seviyenin altına indi. Su seviyesi 29,90'dan 29,82'ye kadar gerileyen göl, tarihindeki en kurak dönemi yaşıyor. Bu tablo karşısındaki vurdumduymazlıktan şikâyetçi olan akademisyenler, bir şey yokmuşçasına bilinçsizce su kullanmaya devam edilmesi durumunda faturanın acı olacağına dikkat çekiyor.

Kuraklık Türkiye'deki pek çok su kaynağını vurdu. Bunlardan biri de Sapanca Gölü. Kocaeli ve Sakarya için ‘cansuyu' olan göl adeta can çekişiyor. Su seviyesindeki psikolojik eşik de aşıldı. Yeterli yağış olmaması, geçen yıl kar yağışının az olması, Kocaeli'ndeki Yuvacık Barajı'na su takviyesi yapılması, sanayi kuruluşlarının gölden aşırı su çekmesi, su firmalarının gölü besleyen kaynakları kullanması ve suyun bilinçsizce kullanılması gibi sebeplerden dolayı Sapanca Gölü'ndeki su seviyesi daha önce görülmemiş şekilde çekildi. Çekilme bazı yerlerde 100 metreyi aştı.

Gölden Çark Deresi'ne deşarjın yapıldığı Çark Suyu Regülatörü'nün bulunduğu alan bataklığa dönüştü. Haziran ayının başlarında sele sebep olan yağışlar da Sapanca Gölü'ne derman olmadı. Yağışlarla 30,08 kotuna kadar yükselen su seviyesi, 4 haftada 26 santimetre düşerek 29,82 kotuna geldi.

İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi İçsular Biyolojisi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meriç Albay, su seviyesindeki aşırı düşüşün göl ekosisteminde uzun süreli dengesizlikler oluşturduğunu söyledi. Albay şu bilgileri verdi: "Su seviyesindeki düşüşler göllerin ekolojilerini temel olarak etkiler. Ayrıca su kolonundaki karışımı ve yıllık termal rejimi, organizmaların büyüme oranını ve besin döngüsünü etkiler. Suyun berraklığı, besin durumu ve karışım rejimini değiştirir. Su altındaki bitkilerin çoğalmasını artırabilir. Özellikle gölün batı kesiminden başlayarak aşırı makrofit (yosun) baskısına gireceği, bunun da ekolojik dengeyi değiştireceği tahmin edilmektedir. 2007 yılında tespit edilen 70 µg/L mikrosistin (alg toksini) üreten Sapanca Gölü'nün daha büyük felaketler yaratması muhtemeldir. Çok uzun zamandan beri gölün çıkış suyu olan Çark Deresi'nin kapalı tutulması gölde algal ve makrofit üretimini istenmeyen miktarlarda artıracak, su kalitesini düşürecektir."

Sakarya Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Mahnaz Gümrükçüoğlu ise göldeki suyun hızla düşmeye devam etmesine rağmen herkesin bir şey yokmuşçasına bilinçsizce su kullanmaya devam ettiğini söyledi. Göldeki su seviyesinin düşmeye devam etmesinin kirliliği artıracağını kaydeden Gümrükçüoğlu; "Su azaldıkça kirlilik artacak. Zaman içinde derinden de su çekilmeyecek. Çünkü çamur birikiyor. Herkes, üzerine düşen tasarrufu yapmalı. Su kaçakları acil olarak önlenmeli." diye konuştu.

Suyu çekilen sahilde balık tutmaya çalışan Osman Balkaya, 50 yıldır Sapanca'da yaşadığını belirterek daha önce böyle bir çekilme görmediğini söyledi. Gölün durumuna çok üzüldüğünü anlatan Balkaya, "50 yıldır ilk defa böyle bir çekilme oldu. Korkuyoruz. Böyle giderse balık da tutamayacağız." dedi.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler