Dünyaya joystick yardımıyla kullandığı bilgisayarla bağlanan Kefeli, sınavda soruların kendisine dijital ortamda aktarılmasını istemiş, ancak reddedilmişti. 

 

Sinir sistemini etkileyen ‘idiyopatik nöropati’ hastalığı nedeniyle görme ve işitme kaybına uğrayan Kefeli, hastalığının alevlendiği dönemlerde dokunma yetisini de yitiriyor. Sadece yüzde 10 oranında görebilen Kefeli, dış dünyaya joystick yardımıyla kullandığı bilgisayarıyla bağlanıyor. 

 

Bilgisayarı onun eli-kolu 

 

Harfleri neredeyse ekran büyüklüğünde büyüterek okuyup yazmak için kendine özel kısayol programları yazan Kefeli bu sayede mailleşebiliyor; facebook , MSN dahil sanal ortamlara girebiliyor. Kefeli, ayrıca yine kendi geliştirdiği el alfabesiyle iletişim kuruyor. 

 

2010 yılında sağlık durumu gösterir raporla birlikte ÖSYM’ye bir dilekçe yazan Kefeli, çoklu engeli nedeniyle soruların kendisine dijital ortama aktarılıp bilgisayar aracılığıyla verilmesini talep etti. 

ÖSYM ise Kefeli’yi dış dünyaya bağlayan bilgisayarı ‘güvenlik’ gerekçesiyle sınava almadı. Kefeli için sadece soruları okuyup işaretleyecek bir görevli ve tüm diğer engelli adaylara olduğu gibi 30 dakikalık ek süre tanındı. Kefeli bunun üzerine her iki kuruma karşı dava açtı. 

 

Geçen günlerde Ankara 1. İdare Mahkemesi’nde oybirliği ile sonuçlanan davada Kefeli haklı bulundu ve ÖSYM ile YÖK ise 5 bin lira manevi tazminat ödemeye mahkûm edildi. 

 

Davayı açarken anayasadaki ayrımcılık yasağını dayanak gösteren Kefeli, “ÖSYM’ye göre, hiçbir elektronik aksamı bulunmayan brail harflerine göre dizilmiş daktilo bile ‘sınav güvenliğini’ tehdit ediyor, bazı engelliler tarafından istenen bilgisayar da. Engellilere diğer adaylarla eşit koşullarda sınava girme hakkı verilmesi gerek. Soru kalıplarının nasıl okunması gerektiğini bile bilmeyen görevliler atayarak, her engelli grubunun farklı ihtiyaçları olduğu gerçeğini görmezden gelerek düzenlenen sınavlar adaletten ve eşitlikten çok uzak ve adil değil” dedi.