Kıyıya ulaşan dalgaların geri dönüşleri sırasında oluşan güçlü ve tehlikeli akıntı olarak bilinen ‘rip akıntısı’ Türkiye'nin Karadeniz kıyısında her yıl denize giren vatandaşların korkulu rüyası oluyor.

25 yaşında profesyonel olarak bu işe başlayan ve şuan 67 yaşında olan Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu 3 Yıldız Uluslararası Eğitmeni Ersin Kalfa, rip akıntısına fırtına nedeniyle sahillere yapılan küçük koruganların sebebiyet verdiğini belirterek dünyanın en iyi yüzücülerinin bile rip akıntısına karşı başarılı olamadığına dikkat çekti.

Karadeniz’de genellikle poyrazdan veya karayelden gelen hızlı akıntıların çeken akıntıya sebep olduğunu kaydeden Kalfa, “Rip akıntısına fırtına nedeniyle sahillere yapılan küçük koruganlar sebebiyet veriyor. Çeken akıntının birçok sebepleri vardır. Birinci sebebi; bazı kum kesimlerinde kum dağların birikmesi arkasında büyük su kütlelerinin olması neticesinde ortadan bir yarık kanal açıldığında o su kütlesinin denize doğru akmasıyla beraber oralarda bulunan insanları 5-10 km/sn hızıyla 300 metre açığa kadar sürükleyebiliyor.

300 metre sonunda o akıntı biter. Bu su kütlesi her sahilde olan bir şey değil. Çeken akıntılarda rüzgarın tesiriyle beraber oluşan dalganın kıyıya vurup kıyıya vurduktan sonra yayılmaması ve o ileriye doğru çeken küçük koruganlara vurup kıyıdan gelen dalganın tesiri olarak mendireğin yanında geçerek açığa doğru almasıdır. Karadeniz’de genellikle poyrazdan veya karayelden gelen hızlı akıntılar çeken akıntıya sebep olabiliyor. Burada yapılacak en büyük tedbir çeken akıntı da boşuna güç sarf etmemek gerekiyor.

Dünyanın en iyi yüzücüsü olsanız dahi çeken akıntıda yüzerek kıyıya gelemezsiniz. Bırakacak kendini 50-100 metre açığa gidecek veya kıyıya paralel yüzüp başka yerden çıkacak. Maalesef bu hatayı bende yaşadım insanları kurtarırken aynı yere getirme çalışıyoruz. Akıntının sizi götürdüğü yerden paralel olarak yüzerek akıntıdan çıkıp tam karşınızdan çıkabilirsiniz. Rip akıntısında aynı yere dönmemiz imkansızdır. İnsanları rip akıntısına kapılmışsalar biz onlara can simidi, top uzatarak dinlenmelerini sağlamalıyız” dedi.

“KARADENİZ’DE ÇEKEN AKINTININ HARİCİNDE AYRI BİR TEHLİKE VAR”

Karadeniz Bölgesinde çeken akıntının haricinde ayrı bir tehlikenin olduğunu ifade eden Kalfa, “İnsanların çoğu yanlış bilir. Rüzgarlı bir havada kabaran bir dalga geliyorsa ve durduğunuz yerde bulanıklık ve bir kanal içerisinde açık denize doğru ilerleyen köpükler varsa akıntı olması yüzde 90’dır. Kıyıya vuran dalga hızı yapmış olduğu akıntı nedeniyle eğer o akıntının kuvvetini kesen bir yer yoksa o akıntı bir yere hapis olduğu zaman suyun vermiş olduğu basınç bir yerden çıkacaktır. Yüzme bilmeyenlerin çoğu bu dalgalarda boğuluyor.

Çok uzun şortlarda bazı insanları yoruyor. Az yüzme bilen bir insan uzun şortla yüzemez. Ağırlık yapar. Ağırlık yaptığı için çok erken yorulur ve batar. Karadeniz’de çeken akıntının haricinde ayrı bir tehlike var. Bazı plajlarda 5-10 metre gittikten sonra birden boşluk olur. Boşluktan sonra yine 5-10 metre gittikten sonra deniz seviyesi tekrar dize gelir. Yüzme bilmeyen insanlar bu aralarda boğulabiliyorlar” şeklinde konuştu.