CHP Trabzon Milletvekili Avukat Haluk Pekşen, 2 Kasım'da Türkiye'nin CHP iktidarında, barış ve huzura uyanması herkesin dileği olduğunu söyledi.

Trabzon'un bölgenin en fazla göç veren illerinden biri olduğunu, bölgede 443 bin yoksulun oluştuğunu belirten Pekşen, "Trabzon göç eden bir kent konumuna geldi. Sonuçlara bakıldığında AK Parti iktidarıyla göç eden vatandaşların yerini Araplar almaya başlıyor. Trabzon'da biri büyük devlet üniversitesi olmak üzere iki üniversite var. Bu iki üniversite yaklaşık 60 bin öğrencimiz var. Maalesef bu gençlerimizin büyük çoğunluğu gelecek planlarını Trabzon üzerine yapamıyorlar. Bugün üniversitemizin en önemli bölümlerinden mezun olan gençlerimiz bile Trabzon da gelecek planlaması yapmaktan kaçınıyor. Çünkü burada iş bulma olanakları olmadığının farkındalar. Doğal olarak önlerinde tek seçenek el kapılarına muhtaç olmak. Bu da Karadeniz'den Trabzon'dan hızla göçü tetikliyor" dedi.

AK Parti'nin Trabzon'da 13 yıl içerisinde bölge insanı ve gençlerin geleceğine katkı sağlayacak hiçbir planlaması olmadığını iddia eden Pekşen, "Bugün kentin sokakları işsiz ve umutsuz gençlerle dolmuştur. Öylesine kentten ve kent yaşamından soğumuş ki gençlerimiz, Trabzonspor sevdasından dahi soğur hale gelmişler. Trabzonspor maçları bile onları artık cezbetmemektedir. Anneler çocukları için Trabzon'da büyük bir kaygı taşıyorlar; çocuklarının geleceğinden başka hiçbir beklentileri kalmamış. Yeter ki çocuklarına onurlu bir gelecek, bir dilim ekmek, aş olsun. Bugün ne yazık ki, Trabzon yaşlı bir kent haline gelmeye başlamıştır. 750 bin nüfuslu bir kentte 140 bin emeklinin olması bu gerçeği açıkça ortaya koyuyor" şeklinde konuştu.

AK Parti'nin yaptıklarının tahammül sınırlarını çok çok aştığını belirten CHP Milletvekili Pekşen, "Elbette Trabzonlu hoşgörülüdür; ancak tahammülünde bir sınırı var. AK Parti'nin Trabzon'da yaptıkları hoşgörü sınırını çoktan aşmış ve ihanet boyutuna geçmiştir. Bölge insanı sürekli yalanlarla kandırılmış, aldatılmış, ihanete uğramıştır. Türkiye'nin kaynaklarını yağmalamak, yolsuzluk ve hırsızlık standart bir AK Parti uygulaması haline gelmiştir. Bütün bunları Ak Parti'ye oy veren seçmenlerde görmektedirler. Ülkede sürekli bir gerilim politikası, sürekli şiddet ve baskı, herkesi tehdit, herkesle kavga artık büyük bir huzursuzluğu da beraberinde getirmiştir. İnsanlar artık huzur istiyorlar. Bir dilim ekmek yeter, yeter ki huzur olsun diyorlar. Artık bu gerilim politikası ve Erdoğan'ın Türkiye'yi kamplara bölmesi bardağı taşıran son damla oldu. 1 Kasım'da sandığa gidecek vatandaşlarımız Türkiye'nin geleceğine söz söyleyecekler. "Ya halk kazanacak ya da kaos'. 2 Kasım'da Türkiye'nin CHP iktidarına, barış ve huzur içerisinde uyanmasını diliyoruz" şeklinde sözlerini tamamladı.