Atatürk'ü gören dede "105" oldu

Ulu Önder Atatürk ile konuşma şerefine erişen Mehmet Gül, 105 yaşına girdi. Gül için kaldığı huzurevinde doğum günü partisi düzenlendi.Burdur Valisi Süleyman Tapsız ve Burdur Belediye Başkanı Sebahattin Akkaya, 105 yaşına giren Mehmet Gül için Burdur Bele

Atatürk'ü gören dede "105" oldu

Ulu Önder Atatürk ile konuşma şerefine erişen Mehmet Gül, 105 yaşına girdi. Gül için kaldığı huzurevinde doğum günü partisi düzenlendi.

Burdur Valisi Süleyman Tapsız ve Burdur Belediye Başkanı Sebahattin Akkaya, 105 yaşına giren Mehmet Gül için Burdur Belediyesi Berberoğlu Vakfı Huzurevi'nde doğum günü partisi düzenledi. Burdur Belediyesi Huzurevi'nde gerçekleşen doğum gününde Burdurlu mahalli Sanatçı Halil Er, en güzel türkülerini huzurevi sakinleri için seslendirdi. Konser sırasında doğum günü pastası salona getirildi.

Mehmet dedenin 104 yaşını tamamladığını tahmin ettiklerini belirten Burdur Valisi Süleyman Tapsız, eskiden doğum
tarihleri yazılmadığı için emin olamadıklarını, o nedenle 105 yazılı doğum günü pastasının hazırlandığını söyledi.

yasli1.jpg
Türk milletinin her zaman yaşlılara saygı ve ihtimam gösteren bir ahlaka sahip olduğunu dile getiren Burdur Valisi Süleyman Tapsız, "Bugün anlamlı bir akşamdır. Mehmet Gül amcamız aslında burada 105 yazıyor, fakat benim edindiğim bilgilere göre 104 yaşında giriyor çünkü 1907 veya 1908 doğumlu. Tabii o zaman doğum günü kayıtları yapılmadığı için büyük bir ihtimalle 104 yaşını tamamladı.

Bir asırdan fazla. O nedenle biz Mehmet amcamız şu anda Burdur'un en yaşlı kişisidir. Biz zaman zaman Mehmet amcamızın
yanına geliyoruz. Bugün onun doğum günü; hem Mehmet Amca hem de huzurevimizde kalan iki sakinimizin de doğum günü. Onların da yaş gününü kutluyoruz. Ben kendilerine de nice uzun ömürler diliyorum.

Bizler devlet olarak yediden yetmişe tüm insanlarımıza hizmet etmenin, sosyal devlet ilkesinin uygulanması noktasında her türlü gayet ve çalışmayı gösteriyoruz. Yaşlılarımızı dün ile bugün arasında köprü kuran en değerli varlıklarımız olarak görüyoruz. Ne mutlu bize ki yaşlılarla her zaman saygı gösteren, onlara ihtimam gösteren sevgi ile yaklaşan bir kültürün sahipleriyiz. 

Biz her zaman yaşlılarımızı başımızın üzerinde taşıyoruz, taşımalıyız. Çünkü onların bilgi birikimleri, tecrübeleri, ufukları bizler için her zaman faydalanmamız gereken, düne nasıl ışık tuttuysa hem bugüne hem de geleceğimize ışık tutan çok değerli kaynaklar olduklarını biliyoruz. O nedenle yaşlılarımıza her zaman saygı göstermeliyiz" diye konuştu.

Mehmet Gül'ün, 1930 yılındaki Burdur ziyaretinde Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü görme şerefine eriştiğini dile getiren Vali Tapsız, Mehmet dedenin Atatürk'le yaşadığı hatırayı şöyle anlattı:
"Mehmet amcamız bizim için aynı zamanda bir tarih, sohbet ediyoruz. Biliyorsunuz, 6 Mart'ta Atatürk'ün Burdur'a gelişini törenlerle andık. 6 Mart'ta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, Burdur'a geldiğinde yıl 1930 diye hatırlıyor, Mehmet Amcamız bize şöyle anlattı. Diyor ki, 'Atatürk'ün geleceğinden haberdar olunca Çatalpınar mevkiinde biz gençler olarak koştuk'. Mehmet Amca o zamanlar 19 yaşında bir delikanlı, yanında arkadaşları var. Diyor ki, 'Azizoğlu Mehmet Bey'le Çatalpınar mevkiine gittik.

Bütün devlet erkanı orada, halılar serilmiş, jandarmalar, araçlar dizilmiş, bütün ileri geleni gelmeyeni herkes orada, kır bekçisi Koca Ömer de oradaydı. Beraber herkes karşılamak için Atatürk'ü bekliyorlardı, Atatürk araçtan indiğinde üzerinde bir paltosu vardı. Başında şapkası vardı, bizi selamladı ve şehir merkezine doğru yürüdü. Antalya'ya gidiyordu, onun hemen yakınındaki korumaları, 'Efendim Antalya Yolu'nu geçtik' demesi üzerine geriye döndü, tekrar aracına binip Antalya istikametine doğru hareket etti.

Biz de Azizoğlu Mehmet ile koştuk, önünü kestik, Atatürk bizi görünce 'Çocuklar nasılsınız? Hava çok sıcak değil mi' dedi. Mehmet amca askerlerin Atatürk'e kendilerini çok yaklaştırmadığını, diğer kumandanların ellerinin bellerindeki silahta olduğunu, bunun sebebinin ise çok yakın bir zamanda İzmir'de bir suikast girişimi düzenlediği için çok tedbirler alındığını anlattı.

Atatürk, Antalya'ya gidiyor ve iki gün sonra geri dönüyor. Geri döndüğünde de Mehmet Amca şöyle anlatıyor, 'Vali konağını ziyaret etti.
Özel İdare binasında yemek yedi. O zaman Burdur'un ileri gelenleri Burdur'un en güzel yemeklerini hazırlamışlar ve Fahri Kaya adında birisi güzel bir muhallebi ikram etmiş. Atatürk muhallebiyi beğendiği için 'Bu tatlının adı nedir' diye sordu.

Fahrettin isimli kişi 'Bağdat Muhallebisi' diye cevap verdi. Atatürk kızıyor diyor ki 'Ben Bağdat'ta çok bulundum ama böyle bir muhallebi yemedim. Bu Burdur muhallebisidir, böyle kullanın' dedi.' Mehmet Amca o günü böyle anlattı."

"HAYATIM FİL GİBİ GÖZÜMÜN ÖNÜNDE"
Yaşlılara her zaman saygı ve sevgi gösterilmesi gerektiğini ifade eden Vali Tapsız, konuşmasını yaşlılığı ve hayatı anlatan bir şiirle bitirdi. Vali Tapsız'ın konuşmasının ardından üzerinde "105" yazılı olan yaş pasta, Mehmet Gül tarafından kesildi.

Pasta kesiminden sonra Burdur Valisi Süleyman Tapsız ve Burdur Belediye Başkanı Sebahattin Akkaya, Mehmet dedenin elini öptü. Doğum günü sebebiyle çok duygulanan Mehmet Gül, "Yaşadığım her şeyi çok iyi hatırlıyorum. Allah, Atatürk'ü bize verdi. O bu milleti kurtardı, cennet mekanı olsun. Vatanımıza göz dikenler, şer düşünenler yok olsunlar.

Hayatım fil gibi gözümün önünde, her anı hatırlıyorum, her ana aklım eriyor, akıl yaşta değil başta" dedi.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Yaşam