Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK)  ile kamudaki ihraçların hukuksuz bir biçimde yapıldığını savunan sağlık çalışanı yaklaşık 50 kişi, öğle saatlerinde Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi bahçesinde toplandı. Kalabalık sık sık "Baskılar bizi yıldıramaz", "Direne direne kazanacağız", "Ne darbe, ne OHAL demokratik Türkiye" şeklinde slogan attı.

Burada konuşan Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, "Beklentimiz demokratik hukuk devleti ölçütleri içinde darbe girişiminde bulunanların belirlenmesi, yargılanması ve gereken cezaların kendilerine verilmesiydi. Fakat karşılaştığımız durum beklentilerimizden biraz farklı oldu. OHAL ilan edilmesiyle birlikte ülkemiz Kanun Hükmünde Kararnameler ile yönetilir bir hale gelmiş oldu. Darbe girişimine karşı başlatıldığı ifade edilen gözaltılar, tutuklamalar ve ihraçlar giderek bir cadı avı şeklinde muhalif kesimin bastırılmasına yönelik bir çabaya dönüştü. Bu arada sağlık alanında OHAL'in yarattığı tahribatlar oldu. Adli muayenelerde ciddi sıkıntılar hak ihlalleri ortaya çıktı. Birçok sağlık kurum ve kuruluşu KHK'lar ile listeler oluşturularak bir gecede kapatıldı. 50 binden fazla kamu emekçisi ihraç edildi. Bunların 2 bin 81'i sağlık çalışanı. Kamu görevinden ihraçlar, birçok üniversitede ortaya çıkan açığa almalar hukuksuz bir biçimde yönetildi" dedi. 

"DARBELERİN HER TÜRLÜSÜNE SONUNA KADAR KARŞIYIZ"

DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu ise, "Darbelerin her türlüsüne sonuna kadar karşıyız. 15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştirenlerin sonuna kadar cezalandırılmasını; ama bununla birlikte Türkiye'yi bu ortama sokanların, yıllardır 15 Temmuz darbecileriyle birlikte kol kola bizim kazanılmış tüm haklarımızı ortadan kaldıranların sorumluluğu da aynı şekilde orta yerde durmaktadır. Bu sorumluluğa ortak olanların bütünüyle cezalandırılması ve bütünüyle bu sürecin sorumlularının ortaya çıkarılması gerekmektedir" diye konuştu.