Haber61/Röportaj - Levent Ustabaşı - Trabzonspor MP Basketbol Kulübü’nde ikinci Başkanı ve aynı zamanda Trabzonspor Futbol A.Ş.’nin bağımsız yöneticiliğine seçilen Veysel Taşkın, Haber61’e futboldan baskete önemli açıklamalarda bulundu. 

 

 

 

Trabzonspor ikinci ligden birinci lige çıktığı yıl.. O zamanlar çocuktum.

 

 

Yoktu tabi.. 35-40 yıllık taraftarlıktan sonra kısmette yöneticilik de varmış… Hayat insanı bazen planlamadığı noktalara da sürüklüyor.  Bunlar bazen hüzün bazen de mutluluk getirebiliyor.

 

 

2013 mayıs kongresinde benim ilk yönetici adaylığım oldu. Başkan adayımız Muharrem Usta idi. Ancak kongreyi kaybettikten bir süre sonra basketbol takımı yöneticiliğine Muharrem beyin isteği üzerine başladım. Halen de 2. başkan olarak da devam etmekteyim.

 

 

Biz bu işe futbol takımı listesinde olan Celil bey  (Celil Hekimoğlu) ve arkadaşları ile başladık. Ancak hemen başlangıçtan sonra Celil bey arkadaşları yönetimden ayrıldılar. Basketbolun Trabzon kanadı tamamen çökmüş oldu. Bu bize çok sıkıntılar yaşattı. Ancak durumu toparlamayı başardık. Daha sonra yeniden teşekkül eden yönetimlerle bugünlere gelmeyi başardık. Hem deneyim açısından tecrübesiz hemde göreve başlar başlamaz tabiri caizse tam ortasından bölünen bir yönetim olarak büyük zorluklar yaşadık. Ancak bu durumu da belirli bir istikrar sayesinde aşabildik. Eğer Trabzonspor’un herhangi bir kademesinde yönetici iseniz mutlaka ve mutlaka sabırlı ve hatta çok sabırlı olmanız gerekir.

 

 

Keşke yapmadığım dediğim birşey yok ancak herkes gibi şüphesiz bizde kusursuz değiliz. Kendimizi eleştirirsek mesela Hayri Gür’ün daha çok taraftarla dolu olması konusunda sorumluluğu taraftarda değil kendimizde görüyorum. Ama toplamda basketbol takımının geldiği yer olarak takdiri kamuoyuna bırakmayı tercih ediyorum.

 

 

Çok açık söylüyorum taraftar olsaydım sahadaki takımda Kobe Bryant, Lebron James görmek isterdim.  Mübahla yapmıyorum. Çünkü bana göre Trabzonspor taraftarı -ki bende bir taraftarım- dünyanın en iyisine layık. 

 

 

Trabzonspor  kurulduğu 1967 yılından beri en kritik sürece girdi. Bu yüzden mevcut Muharrem Usta yönetiminin tüm yönetimlerden ve tüm zamanlardan daha önemli ve farklı görüyorum. Zira Allah Korusun eğer Muharrem Usta yönetimi başarısız olursa artık hiçbir Trabzonsporlu bilinen Trabzonspor’dan söz edemeyecek.  Çünkü bu yönetimin muhtemel bir başarısızlığı sonrası Trabzonspor adına hiçbir şey bir daha eskisi gibi olamayacak. Bu nedenle Muharrem Usta yönetimi mutlaka başarılı olmak zorundadır. Tüm Trabzonsporlulardan ricam Muharrem Usta yönetimine değil Trabzonspor’a sahip çıkıp yörüngesinden çıkan Trabzonspor’un sonsuzluğa doğru savrulmaktan kurtarıp yeniden yörüngesine oturması için yardımcı olmalarıdır. Bu süreçte hemen her konuda farklı sesler çıkarma özelliği olan camiamızın artık yeknesak olarak hareket etme zorunluluğu vardır. Ne yazıkki bu süreçte muhalefet etme hakkımızı daha önceki hatalar yüzünden kaybetmiş durumdayız. Yeniden Trabzonspor’a alternatif yönetim adayları oluşturabilmemiz için bu zor dar boğazın mutlaka başarıyla geçilmesi gerekmektedir. Tek bir rakamla bunu açıklayabilirim, Trabzonspor’un bir kaç ay içerisinde ödemesi gereken para 300 milyon eski rakam ile 300 trilyondur.  Bu rakam bile tek başına durumun vehametini açıklamaya yeterlidir.

 

 

Sürekli hedefimiz. Bizim 5 yıllık bir planlamamız vardı. 5 yıllık planlamamızda play off da derece yapmak ve Avrupa Kupalarında başarılı bir temsil… Bu 5 yıllık planımızdı.

 

 

Şu an 3. yılımızdayız ve geçen yıl play off da yarı final ve euro chance de son saniyede kaybettiğimiz dramatik bir final yaşadık. 5 yılın sonunda bu tür başarıları kalıcı hale getirebilecek bir istikrar hedefliyoruz. Adım adım bu hedefimize doğru yürüdüğümüzü düşünüyorum. Kulüp olarak bunları gerçekleştirmekle beraber sosyal amacımız ise basketbolu tüm Trabzon halkına ve Trabzonspor taraftarına daha fazla sevdirmek amacındayız. 

 

Ayrıca yönetimde kim olursa olsun Türkiye Basketbol Ligi’nde istikrarlı bir şekilde bulunuyor olan bir takımı daimiyetini sağlamaktır.

 

Yani biz olmasak da basketbol sevgisi bu şehirde devam etsin ve birileri ‘yeter artık basketbol şubesini kapatalım’ artık demesin.

 

Bundan sonra bu cümleyi kullanacak kimse çıkmaz çıkamaz. Çünkü bordo mavili taraftarlar basketi de futbol kadar çok seviyor.

 

Bunu her maçta her Hayri Gür’e girdiğimizde görüyoruz. 

 

Evet bende görüyorum bundan mutluluk duyuyorum.. Zaten 3 yıl önce bu işe başlarken yine bu amaçla alt yapıya da ciddi önem verdik. Trabzonlu gençlerin basketbolu sadece izlemekle yetinmeyip Türkiye Basketbol Liginde mücadele eden iddialı bir ekibin alt yapısında basketbol öğrenme ve oynama fırsatı bulmaları için de ciddi yatırımlar yaptık. 

 

 

Kısmen ulaştık. Alt yapı çok uzun vadeli bir çalışma, bilirsiniz… Ancak uzun vadede ulusal düzeyde ve Trabzonspor düzeyinde oyuncu yetiştirmekle beraber basketbol kültürünü de yine bu işe fiili olarak katılan gençlerle yaygınlaştırabileceğimizi düşündük. Bu süreç devam ediyor. Biz dikkatle takip ediyoruz.

 

 

 

Yaklaşık 10 yıl oldu.

 

 

Şüphesiz. Ancak hayatın kendisi bir okul. İnsan yaşadığı sürece sürekli kendisi bir çok deneyim sahibi oluyor. ve bu deneyimlerden mutlaka bir şekilde yararlanıyor. Zaten yöneticilikte böyle bir iddiayı gerektirir.

 

 

Şu an için böyle bir planım yok.

 

 

Trabzon şehri endüstrisi ile tanınır. Bizim çocukluğumuzda öyleydi. Ancak son yıllarda bu özelliğin yerine hizmet sektörü yada turizm gibi daha farklı özellikler ön plana çıktı. Şehrin dinamiklerinin başta sanayi endüstri üretimini sürekli destekliyor ve kolluyor olması lazım. Eğer üretmezseniz bitersiniz. 

 

 

Son yıllarda göze çarpan açılışlara dikkat edilirse restoran, otel, avm gibi unsurların ön plana çıktığını görüyorum. Tabiki bunlar da olmalı ve desteklenmeli. Ancak bunlar tüketim sektörünü ön planda tutan projeler. 

 

Oysa bu şehrin çok zor coğrafyasına mutlaka ve bir şekilde yeni üretim alanları ve iş kolları ilave etmesi lazım. Çok zor coğrafyadan kastım bir organize sanayi bölgesinin bile koca şehirde ne kadar zor teşekkül ettiğini iyi bildiğimden dolayı kullandığım bir kavram. Bunun lojistik alt yapısı tüm tarih boyunca ta ipek yolundan beri mevcuttu.. Son 30 yılda limanın ehemmiyetinin kısmen azalmasında hesaba katarsak demir yolunun bu lojistik alt yapıyı bir an önce desteklemesi de artık zaruri gözüküyor.

 

 

Mutlaka zorunlu olduğunu düşünüyorum..

 

Ben ilk etabının acilen of ve Beşikdüzü arasında olmasını öneriyorum.

 

İlk etapta maliyeti yüksek gözükebilir. Bugün için şehrimizin yönetenleri ve ileri gelenleri için çok elzem görünmüyor olabilir. Ancak şehrimizin sürekli büyüme ve gelişme zorunluluğu gibi bir gerçek var. Biz dışardan bakanlar bakış açımızdan dolayı bu konuda daha şanslıyım diye düşünüyorum. Ait olduğumuzu düşündüğümüz şehrimizi sürekli mukayese ve irdeleme fırsatı bulabiliyoruz. Raylı sistem Nüfusu 1,5 milyona ulaşacak olan Trabzon’un olmazsa olmazıdır. Raylı sistem Ganita ile Akyazı arasında başlayabilir. Bunun bugünki şartlarda imkansız olduğunu düşünmüyorum.