Trabzonspor eski yöneticisi ve Asbaşkanı Hayrettin Hacısalihoğlu yönetimin görev süresi ile ilgili olarak bu gün kendi facebook hesabından bir yorum paylaştı. Hacısalihoğlu yorumunda Yönetimin görev süresinin 6 aydın 2 yıla çıkarılması ile ilgili olarak hem yönetimi hemde görevini yapmadığı gerekcesi ile İl Dernekler Müdürü Salih Seyyar'ı ağır bir dille suçladı

İŞTE O PAYLAŞIM
KAYGI VERİCİ GELİŞMELER..

Trabzonspor Kulübü Derneği Tüzüğü’ne göre Yönetim Kurulu’nun görev süresiyle ilgili açılan itiraz davası sonuçlandı. 
Çeşitli engellemelere rağmen Yargıtay da bu net kararı onadı. 
Gayesi koltuk olmayan, bir parça kulübünü seven her yönetimin en kısa sürede kongre kararı alması gerekirken, bugün o koltuklarda oturanlar zaman kazanmak amacıyla, 5 Yargıtay üyesinin oy birliğiyle verdiği bir karar için, “tashihi karar” talebiyle tekrar aynı makama müracaatta bulundular,üstelik Türkiye'nin taa öbür ucundan... 
Kamu yararına bir dernek olan Trabzonspor’un denetimi, İçişleri Bakanlığı’na bağlı Dernekler Masası’nın sorumluluğundadır.... 
Ne gariptir ki, bu konuyla ilgili İçişleri Bakanlığı’na yapılan müracaatla ilgili gelen müfettişler, Yönetim’in bu konuda verdiği savunmanın virgülüne dokunmadan birebir aynısını bakanlığa sundular. 
Kamu zararı söz konusu olduğundan, Dernekler Kanunu’nun 27. maddesinde bu durumda yapılacaklar çok açık ve net belirtilmiştir…
Bu günkü şartlarda ,Trabzonspor için mahkemece kayyum atanması kaçınılmazdır. 
Trabzon’daki Dernekler Masası da , tüm sorumluluğu göze alarak, konuya anlamsız ve anlaşılmaz şekilde ilgisiz kalmakta, yapılması gerekenleri yapmamaktadır!... 
Üstelik son seçimli genel kurulla ilgili yapılan istişare toplantısında, seçilecek yönetimin görev süresinin 6 ay olduğunu, bunun dışındaki bir sürenin tüzüğe ve yasalara uymadığını açıkça beyan eden, aksi düşünceleri kabul etmeyen, daha sonra da iyi bir Trabzonsporlu olduğundan bahseden Salih Seyyar şimdi kılını bile kıpırdatmıyor!...

Hem de televizyondan izlediği genel kurulla ilgili duyarlılık gösterip, o günkü Divan Başkanı’nı arayarak uyardığı, sürenin 2.5 yıl yapılması halinde bunun iptal olacağını söylediği halde…
Seyyar’ın daha sonra bu konuda gazetelere verdiği beyanat da arşivlerde duruyor… Şimdi o konuyla ilgili müracaat Salih Seyyar’ın masasında…

Yani iş ,bir anlamda kendi yetkisinde ve sorumluluğunda…
Ne yapıyor Seyyar? Hiç bir şey…
Konuya ilgisiz ve takipsiz. 
Neden Bilinmez?

Cevabı kendisinde…
***
Yönetim de, sanki bu gerçekler ortada yokmuş gibi, kulübün her açıdan ama özellikle de mali çöküşünü görmemezlikten gelerek yeni borçlanmalara yelken açmakta...

Anlayacağınız; aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık…
Vah Trabzonsporum vah; ağlanacak haline ağlayanın yok!..