Ahmet Külekçi

Ahmet Külekçi

Trabzon'un sahibi yok mu?

Son dönemde bu sözü çok duymaya başladım.
“Trabzon’un sahibi yok mu?”
Vatandaş haklı olarak çoğu kez yerel yönetimlerden,bürokrasiden ve suyun başında olanlardan dert yanar şikayetçi oluruz
İsteriz ki şehrin her türlü nimetinden faydalanalım.
Trafik sıkıntısı-hava kirliliği ve gürültüsü olmayan,alt yapı eksikleri giderilen,yolları düzgün ve yeşil alanı bol bir şehir özlemi içinde oluruz.
En önemlisi de huzurlu-güvenli ve sağlıklı bir yaşam süreceğimiz bir şehirde yaşamak isteriz..
İş-aş-ekmek sıkıntısı yaşanmayan,hepimizin başını sokacağı bir evi-yurdu olması da en büyük temennimizdir.
Trabzon’un en ücra köyünden-mahallesine kadar insanlarımızın bu şehir üzerine olan talep ve beklentilerine her zaman saygı duymak gerek..
Sadece saygı yetmez o beklentileri en güzel şekilde yerine getirilmesi şart
Trabzon insanı en güzeline layık mutlaka..
Fakat burada hepimizin aynaya da bakması gerektiği gerçeğini bir kenara koymayalım..
Eğer  var olan sıkıntıları sadece kendi sorunlarımızın çözümü olarak görürsek yanlış yapmış oluruz..
Yani bir başka deyişle “ben” değil “biz” olgusu ile hareket edip şehrin dinamiklerini harekete geçirmeliyiz
Unutmayalım ki hepimiz taşın altına elimizi koyarsak daha yaşanabilir ve daha huzurlu bir şehirde hayatımızı sürdürme imkanı buluruz
Kurallara uymak zorundayız.. Kafamıza estiği gibi yaşarsak düzeni sağlamak imkansız olur
Çöpünü zamanında atan,parklarına özen gösteren,evinin önünü temiz tutan,mahallesine sahip çıkan birey olmak zorundayız..
Paylaşmasını bilmeli sorunlara karşı da ortak tavır geliştirmeliyiz..
Bir apartman yöneticiliğinde bile anlaşamayanların şehri yönetenlere kızma hakkı yok!
Trabzon’un sahibi bu şehirde yaşayanlardır..
İnsan sahip olduğunun değerini bilmeli..
Makamlar ve kişiler gelip-geçer.Kalıcı ve esas olan bu şehirdir..
Dört bin yıllık tarihe sahip Trabzon’dan  ne padişahlar ne hükümdarlar ne başkanlar ne valiler ne mebuslar geldi-geçirdi..
Arkasında hoş seda bırakanlar hariç hepsi tarihin derinliklerine gömüldü-gitti.
İşte bu yüzden her seferine her canımız yandığında ve sıkıştığında “Trabzon sahipsiz mi” mazeretini bir kenara bırakıp Trabzon’a sonuna kadar sahip çıkmak zorundayız..

YAZIYA YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR