Bordo-Mavili Kulübün eski yöneticilerinden Celil Hekimoğlu, mevcut Başkan Hacıosmanoğlu'nun bilinçli olarak Trabzonspor'u kavga ortamına çektiğini ve bundan beslenerek yoluna devam etmeyi planladığını iddia etti.

 

Bu anlayışın ilerleyen süreçte kulübü daha büyük kaoslara sürükleyeceği yönündeki endişesini de dile getiren Hekimoğlu, "İbrahim Hacıosmanoğlu pimi çekilmiş bir bomba gibi kulübün başında oturuyor. Yapmaya çalıştığı, gerginliği sürekli zirvede tutup insanları birbirine karşı kışkırtmak. Trabzonspor'un bugün içinde bulunduğu ortam, içerisinde bu kadar kavgayı kaldırabilecek direnci gösterecek bir ortam değil. Ona göre herkes ayağını denk almalı. İbrahim Hacıosmanoğlu maalesef bardağı 1 yılda fazlasıyla taşırmıştır" dedi.

 

Hacıosmanoğlu'nun ne olursa olsun Trabzonspor'a geçmişte çok büyük hizmetleri olan başkanlara ve değerlere saldırma hakkı bulunmadığının da altını çizen Celil Hekimoğlu, "Başkan önce onların bu kulübe yaptıkları hizmetin binde birini yapacak ondan sonra laf söylemeyi kendinde hak görecek.

 

Bir kulüp başkanının kendisinden önce görev yapan başkanlara bu kadar acımasızca saldırdığı bir döneme ne Trabzonspor ne de futbol camiası şahit olmuştur. Olay o kadar tehlikeli boyutlara varmıştır ki; insanların dini hassasiyetleri bile rencide edilmektedir. Babası bu ülkenin yetiştirdiği en büyük din alimlerinden biri olan Sayın Faruk Özak'a 'seccadeli sahtekar' diyebilme cüretini gösteren bir insana aslında söyleyecek fazla söz de yoktur.

 

Sağduyulu kesimlerin böylesi bir psikolojinin Trabzonspor'u ileride daha büyük buhranlara taşıyacağı yönündeki endişesi ortadadır. Asıl anlaşılmayan bir diğer konu da İbrahim Hacıosmanoğlu yönetiminde görev yapan diğer arkadaşların tutumudur. Başkan dün bu kentte yoktu, yarın da olmayacak. Başkanlığı bıraktıktan sonra İstanbul'a gidip orada yaşamaya devam edecek. Ama geride bıraktığı yönetici arkadaşları bu şehirde insanların yüzüne nasıl bakacak merak ediyorum" diye konuştu.

 

Hekimoğlu, Trabzonspor'un vakit kaybetmeden bir yönetim kurulu yenilemesi yaşaması gerektiğini de sözlerine ekledi.