1967 Trabzonsporlular Derneği Başkanı Alaaddin Hatayoğlu, Haber 61 Tv'ye yaptığı açıklmada:

Yaklaşık bir buçuk yıldır görevde olan Hacıosmanoğlu’nun Aralık mali kongresindeki yaşananlar gerçekten Trabzonspor için kara lekedir. Demokratik yollardan insanlar İstanbul’dan yurtdışından Trabzon’a geldi, bizlerde geldik tabi. İşin başı 7. Madde için muhalefet kesimin tepkisi vardı. Bu atmosferle birlikte Trabzonspor tarihinde en büyük kongre katılımı gerçekleşti. Fakat divan oluşumunda açılışı yapan Köksal Güney divan üyeleri Sabri Sadıklar ve Ali Sürmen arasında geçen yarışta açık ve net Ali Sürmen seçimi kazanmıştı. Ama gayrimeşru yöntemle kaybeden Sabri Sadıklar divana getirildi. Salon içerisinde Trabzonspor’a yakışmayan tarzda olaylar oldu. Bunun tek sorumlusu divan seçimini yapan Köksal Güney’dir. Bu arkadaş bildiğimiz kadarıyla doktor ve Hipokrat yemini yapmıştır ama asıl sorumlu Başkan Hacıosmanoğlu’dur. Orda yaşanan olayları oldu bittiye getirme çabaları vardı. Kendilerini akladılar sonuçta delegenin iradesine saygı duymak lazım.

Kongrede Hacıosmanoğlu bir buçuk yıllık yapmış olduğu Trabzonspor başkanlığında olumsuz tablolara hesap vermesi gerekirken bunlara Trabzonspor delegesinin iradesine hipotek koydurarak hedef şaşırtmıştır. Trabzonspor Kulübü Başkanı ne olursa olsun Özak’ı düşman ilan edemez. Yanlışları varsa eğer bunları dile getirirsiniz. Varsa geçmişe dayalı hataları verirsiniz mahkemeye ve hesaplaşırsınız. İbrahim Hacıosmanoğlu bu davranışıyla taraftarı bölmüştür. İnsanlar kin ve nefretle birbirlerine bakar hale gelmiştir. Bunun sorumlusu Trabzonspor’u yönetenlerdir. Eğer siz bu camia içerisinde birlik ve beraberliği sağlayamayıp fitne fesadı körüklüyorsanız siz Trabzonspor’a hizmet etmiyor, ihanet ediyorsunuzdur. Daha önce şike sürecini birebir takip eden birisi olarak, gerek Hacıosmanoğlu döneminde gerekse önceki dönemde Trabzonspor gerçek anlamda şikeyle mücadele etmemiştir. Şike konusunda Trabzonspor asıl darbeyi içerden yiyor. Sadri Şener’de ondan sonraki yönetimde Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın izin verdiği ölçüde şikeyle mücadele etti. Ortada şikeyle alakalı gerçekten bir mücadele yoktur. Trabzonspor 50 Milyon Euro’ya yakın transfer ücreti ödendi. Şuan Trabzonspor Kulübünün menajerlere ödediği para, ligdeki takımların transferlere ödedi parayla eşdeğer bir miktar. Eğer siz şampiyonluğa oynayan bir takım arzusunda olsaydınız bunu kendiniz değil de, göreve getirdiğiniz teknik direktör denetiminde yapsaydınız. Trabzonspor başkanının yapmış olduğu transfer politikası tam bir faciadır.  

Halilhodzic’e ödenen parayı Sadri Şener bir buçuk senede kazandı. Trabzonspor’un parasını hovardaca kullanıyorsanız Trabzonspor’a ihanet ediyorsunuz demektir. Bu yönetim tarihte hak ettiği şekilde yerini alacaktır. Trabzonspor’a verdiği zararın hesabını verecektir.  Siz Trabzonspor başkanıysanız delegenin karşısına çıkacaksınız neyin koruması bu? Kimi kimden koruyorsunuz? Şikeyle ilgili kalkıp bir ayda kupayı getiririz, Aziz Yıldırım gibi kişiler bizim olduğumuz yerde konuşamazlar gibi ahkâmlar kesti. Senin kapasiten nedir ki sen bunları yok edeceksin?

Onur meselesinde ise velev ki böyle bir şey dedi, şikeciler bir bütün olmuş insanlar kenetlenmiş inkar ederken sen olmayan bir şey için Trabzonspor Kulübünü zan altında bırakmak için böyle açıklamalar yapıyorsun. Sen kimin ekmeğine yağ sürüyorsun?

Sabri Sadıklar gayrı meşru yöntemlerle o koltuğa oturdu hadi onu geçtik Divan’a sunulan önergeleri insanları hakaret eder gibi ‘biz bunları gündeme almıyoruz, mahkeme yolu açıktır gidin’ söylemlerini etik bulmuyorum.

İnsanların iki fotoğrafı ve kimlik fotokopileriyle üyeler yapıldı. Trabzonspor’un yolunu bilmeyen belki de kulüpten içeri girmemiş insanların üyelikleri yapıldı. Her defasında ahlaktan delikanlılıktan bahsediyorsunuz, bu hangi adamlığa sığar?