Tolga:Mecburiyetten Trabzonspor'da kaldım!

Trabzonspor'un başarılı kalecisi ve takım kaptanı Tolga Zengin TRT Spor'dan İşte Gool programına bomba açıklamalarda bulundu.Trabzonspor'un 3 Temmuz sürecinden beri iddia ettiği şampiyonluğundan Milli Takım kamplarında yaşananlara ve kupa finalinde madaly

Tolga:Mecburiyetten Trabzonspor'da kaldım!

Trabzonspor'un başarılı kalecisi ve takım kaptanı Tolga Zengin TRT Spor'dan İşte Gool programına bomba açıklamalarda bulundu.

Trabzonspor'un 3 Temmuz sürecinden beri iddia ettiği şampiyonluğundan Milli Takım kamplarında yaşananlara ve kupa finalinde madalya törenine çıkmama nedenine kadar birçok konuda açıklamada bulundu.

İşte Tolga Zengin'in açıklamaları:

"2 SENEDİR MÜCADELE VERİYORUZ
"2 seneden beri bir süreç yaşanıyor içimizde. İnsanlar bir emek veriyor. Karşılığını da almak istiyor. Türkiye'de adaleti savunan herkesin bunu konuşması lazım. Neticesinde biz kendi hakkımızı savunuyoruz. Onlar kendi haklarını savunuyorlar. Bu süreç böyle devam ediyor. Ne olacağı belli olmaz."

"BAZI ŞEYLER AÇIK ORTADAYDI"
"Tabii ki herkes emek veriyor. Nasıl biz emek verdik diyorsak onlar da emek verdiklerini söylüyor. Karabük maçından sonra zaten ben sadece futbolcu arkadaşlarımı tebrik ediyorum demiştim. Daha o zaman davalar, olan bir şeylerde yoktu. Bazı şeyleri de görmek için diğer şeylerin açıklanmasına gerek yok yani. Görüyorsun, anlıyorsun. Bazı şeyler açık ortadaydı. Sadece oradan sonra bir süreç başladı."

"KUPAYI KAZANSAK BİLE BEN ALMAYACAKTIM"
"Trabzonspor finalde kupayı kazansaydı 3 Temmuz sürecinden dolayı oluşan bir tepkimiz var. O takımın kaptanı benim. Ben o kupayı almayacaktım. Kupa bana verilecekti. Kişisel olarak ben o kupayı almadığımda benim haricimde birisi o kupayı almaz zaten."

"KARARIM BENİ BAĞLAR"
"Bu düşüncemden yönetimin haberi yoktu. Benim birkaç takım arkadaşımla aldığım bir karardı o. Bizim tepkimizdi zaten. Bizimle alakalıydı, bizim yapacağımız bir şeydi bu. Karşılığında da gelecek herhangi bir sıkıntı yine bizi bağlardı. Biz de buna hazırdık zaten. Ben madalya törenine de çıkmadım zaten. Madalya da almadım. Gerek yok. Onlar sembolik şeyler. Kupaydı, madalyaydı çok önemli şeyler değil yani. Kupayı alıp ben kendi evime koymayacağım yani. Yaptırırsın yani problem değil."

"MECBURİYETTEN TRABZONSPOR'DA KALDIM"
"Kulübümüze emek veren insanlarla onları çok onore edip ayrılmıyoruz. Öyle bir sıkıntımız var. Ayrılırken biraz daha güzel ayrılmak lazım. Bazı şeyleri gönülden yaşamak lazım. Onların da yardımıyla buraya yeni oyuncular gelecek. Paradan daha önemli şeyler var. Brezilya'dan buraya gelirken yarın Alanzinho'ya soracak buranın nasıl bir kulüp olduğunu, yaşantının nasıl olduğunu. Biraz daha güzel uğurlamak lazım futbolcuları. Bunu Şenol Güneş için de söylüyorum. Camiada apayrı bir insan Şenol Hoca. Ben kendim için söyleyeyim Şenol Güneş'in tırnağı olamayız. Benim hayatımda çok önemli bir yere sahip olan bir insan. Benle sözleşme yenilenirken Şenol Güneş'in sağlığından dolayı benimle sözleşme yenilendi. Yoksa ben kulüpten ayrılıyordum. Benimle sözleşme yenilemiyorlardı. Hoca ısrar etti, ısrar etti. Ona rağmen hala yenilemediler. Sonra mecburiyetten 2 sene yenilediler. Hatta benimle birlikte diğer arkadaşında sözleşmesini 3 yıl uzatmışlardı. Mecburiyetten yani hocanın dediği olmuş olsun diye uzattılar benim sözleşmemi."

Nerede oynamak istiyor? 2.sayfada



"ŞENOL HOCAMLA VEDALAŞAMADIM"
"Trabzonspor'daki yeri ayrıdır Şenol Hoca'nın. Hem futbolculuğunda, hem hocalığında her başarıda onun imzası var. Haksız olabilir, doğrudur. Yönetimin kararıdır yargılayamayız. Biz de oranın bir işçisiyiz. Ama hani giderken hocanın bizle vedalaşmasını isterdim. Hocamla vedalaşamadım ancak telefonda konuşabildim. Kimse için böyle olmaması lazım."

"AVRUPA'DA OYNAMAK İSTİYORUM"
"Yani inanın ki şu anda kimseyle konuşmadım, kafamı dinliyorum. Sezon içinde de olan teklifler vardı, onlarla ilgili de daha konuşmadım. Sezonun bitmesini bekledim. Maçlarım vardı, kulübün de kaptanıyım. Yakışan şekilde davranmalıyım. Sözleşmemde bir madde var 5 milyon Euro'ya serbest kalır maddesi ama bu madde yurtiçi maddesi değil ben öyle bir madde koydurmadım. Sadece yurtdışı için koydurmuştum. Bunun için kulübünde rızası gerekiyor. Dediğim gibi ben son kararımı vermedim. Hangi kulüp olur onu da bilmiyorum ama tabii ki her futbolcu gibi ben de Avrupa'da oynamak isterim. Ama bunu süreç gösterecek. Yeni gelen bir yönetim olacak. Onların düşüncesi ne olur bilemiyorum. Hayırlısı olur benim için inşallah. Evet gideceğim ya da hayır gitmeyeceğim diye bir şey düşünmedim."

"BAZILARI KARISINI MENAJERİ OLARAK GÖSTERDİ"
"O yönden bir belirsizlik var ama tabii ki gönlüm Trabzonspor'dan yana. Mesleğimde, Trabzonspor'un da gerektirdikleri var. Trabzonspor'un gerektirdikleri daha ağır basar ama bu yüzden de mesleğime ihanet edemem. Trabzonspor ile hiçbir zaman şart koymadım. Oturdum çay içtim kalktım. Mukavele konuşmadım. Araya menajer sokmadım. İnsanlar bu kulübe eşlerini koydular, babalarını koydular menajerlik parası aldılar. Öyle bir şeye ihtiyaç duymadım. Bu para kulübün parasıydı. Kimsenin de bu kulübe bırakamayacağı paraları bıraktım. Sen bunları yaparken sana sözler veriliyor ama yerine getirilmeyince üzülüyorsun. Benim kırgınlığım ondan yana olmuştu. Biz ne kadar fedakarlık yaptıysak da karşılığını göremedik. Biz kupa peşinde değiliz biz adaletin peşindeyiz. Bize verilen sözlerin yapılıp yapılmaması da para meselesi de değil manevi meseleler yani."

"ŞENOL GÜNEŞ VE MİLLİ TAKIM..."
"Şenol Hoca takım çalıştırırsa onun kadrosunda olur muyum, bunu Şenol Hoca'yla konuşmadım. Ama ben bunu sorsam kendisine bana “kesinlikle Trabzonspor'da” kal der. Ayrıldıktan sonra da sürekli bana "takımı toparla" tarzında telkinlerde bulundu. Hep böyle derdi. Şu aşamada ben öyle bir şey söylersem bana “boşver“ der. "Orada kal" der bana. Öyle bir insandır o. Tabii hangi takımı çalıştıracağını bilmiyorum hocanın. Yurtdışı olabilir, Milli Takım olabilir. Onu konuşmadık ama tabii ki her zaman Şenol Hoca ile çalışmak isterim bu bir gerçek. Onun yeri ayrıdır. Hocayla benim gönül bağım var. İnandığım güvendiğim, dürüst bir insan."

"BELKİ TEKRAR MİLLİ TAKIM'A ÇAĞIRILIRIM"
"Herkes Milli Takım kadrosunda olmak ister. Ama tercihlere saygı duymak lazım. Abdullah Hoca sağolsun geçen yıl annemin rahatsızlığı nedeniyle izin istemiştim Milli Takım'dan. Önemli maçlar olmasına rağmen beni kırmadılar. İstanbul'da kalmam gerekiyordu. O dönem kadroda kaleci olmamasına rağmen Abdullah Avcı bana izin verdi. Ayrı bir saygım var onlara karşı bu yüzden. vermeyebilirlerdi. Orada oynayan, bizim yerimize görev alan genç arkadaşlarımız var. Onların hakkını yememek, saygısızlık etmemek lazım. Onları uygun görmüşler saygı duymak lazım. Bize de görev verdikleri zamanlar oldu. Belki ben de çağırıldığım zaman başkaları eleştirebilirdi. Ama dediğim gibi kendi fikirleri, belki önümüzdeki kamplarda yine çağırırlar."

"MİLLİ TAKIM KAMPINDA İDMANDA BİLE KALEYE GEÇMEDİM"
"Fazla yıkıp dökmemek lazım, yapıcı olmak lazım. Milli anlamda çok başarılı gitmiyoruz ama bazı insanlara da güvenmemiz gerekiyor. Bu ülkeye hiçbir katkı sağlamadan giden yabancı insanlar da oldu. O zaman bile ağzımı açmadım. Milli Takım kampında idmanda bile kaleye geçirmiyorlardı. O zaman bile ağzımı açmadım. Bana saygınız yoksa bile Trabzonspor Kulübü'ne saygınız olsun dedim."

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler