Bu sezon toplam 255 golle, 18 takımlı lige dönüş yapılan 1994-1995'ten bu zamana en kısır 12 haftayı geride bıraktık.

Süper Lig'de yıllardır tartışma konusu olan 'gol sayılarının azlığı' yeniden gündeme oturdu. Ligimizde bu sezon gözle görünür bir gol sıkıntısı mevcut ve fark her hafta açılıyor.

Bu sezon geride bıraktığımız 12 haftada kaydedilen toplam gol sayısı 255'te kaldı ve 2011-2012 sezonu, 18 takımlı lige kesin dönüş yapılan 1994-1995 sezonundan bu yana Türk futbolundaki en kısır dönem olarak kayıtlara işlendi. Bir haftaya ortalama 21 golün düştüğü 2011-2012 sezonunda maç başına düşen ortalama gol sayısı ise 2.36'un üzerine çıkamadı. Geçtiğimiz sezon ilk 12 hafta itibarıyla toplam 280 golün atıldığı Spor Toto Süper Lig'de son 18 sezonda 300 golün altına toplam 11 sezonda düşüldü.

94-95'ten bu yana geçen 18 sezonda yine 12. haftalar itibarıyla sadece üç sezonda 280 golün altında kalındı: 2006-2007, 2007-2008 ve 2011-2012...

300'DEN GERİYE DÜŞTÜK
Rakamlar da gol sayısının azaldığı tezini iyiden iyiye kuvvetlendiriyor... Son yedi sezona baktığımızda 12. haftalar itibarıyla 290 golün üzerine çıkılamadığı görülüyor. Bu yedi sezonun öncesindeki beş sezonun 4'ünde ise 12. haftalardaki gol sayısı 300'ün üzerinde...

YAZARLAR NE DEDİ?
Forvet kalitesi düştü
Gol sayısının azalmasında forvet kalitesinin düşmesi, daha da önemlisi takımların defansif organizasyonlarda gelişmeleri en önemli etkenler. Artık takım defansını yapmayan Süper Lig ekibi yok. En az İtalya kadar sert ve mücadeleci bir futbol oynanıyor. Bunlar hücum aksiyonlarının azalmasına yol açıyor. Şike soruşturması süreci de oyuncuların form itibarıyla gecikmelerine (erteleme yüzünden) neden olmuştur. Asıl sorun büyük kulüpler dahil gol bölgelerindeki oyuncuların yetersizliği ve orta sahaların rakip ceza alanına girmemeleridir.
Gürcan BİLGİÇ

Savunmalar artık oturdu
Hemen hemen bütün takımlarımızda santrfor sıkıntısı var. Bir örnek vermek gerekirse; Milli Takım'ın da oyuncusu olan yurtdışında da oynamış Fatih Tekke bütün iyi niyetine rağmen fizik gücüne gerekli katkıyı yapamadı. Artık bütün takımlar çok koşuyor ve birkaçı dışında günün futbolunun gereği olan alan daraltan savunma kurgusu eski yıllara göre çok daha iyi oturmuş durumda. Set oyunu bütün takımlarda çok zayıf... Şike soruşturmasının yarattığı olumsuz hava da etken olabilir ama bence asıl gerekçeler saha içinde.
Ömer ÜRÜNDÜL

Yenilmemek için çıkıyorlar
Takımla rda hem tempo üst seviyede değil hem de topun kendisinde kalmasını isteyen bir oyun anlayışı hakim. Bizde öne doğru oynayan ve kenar özellikli oyuncu sayısı az . Üçüncü bölgede bireysel becerileri üst düzeyde oyuncu yok. Bir de her takım sahaya önce kaybetmemek için çıkınca go l sayısının azalması doğal. Teknik adamlar kontrollü bir oyunu benimsiyor. Son Trabzon-Beşiktaş maçında Carvalhal için herkes "Doğru yaptı" diyor. Unutulmasın ki; Beşiktaş sahaya savunma ağırlıklı sekiz adamla çıktığında iyi bir futbol beklentisi zor. Amaç sadece üç puanı almaksa tamam...
İskender GÜNEN

Play-off'un etkisi var
Bu sezonki malum olaylardan dolayı seyirci tribünlerden uzaklaştı; statlarda seyirci motivasyonu ciddi anlamda azaldı. Boş tribünlere oynamak futbolcuyu olumsuz etkiler. Savunma ağırlıklı oyun sistemlerini daha fazla takımın tercih ettiğini görüyoruz. Ayrıca ligde genel anlamda denk oyunlar ve sonuçlar hakim. Son haftaya bakın; iki farklı biten iki maç var; gerisi bir fark veya berabere. Play-off'un varlığı da daha az riskli oyun yapılarının oluşmasında etken olabilir. Play-off yaklaştıkça, takımların ligdeki pozisyona göre gol sayıları da artacaktır diye düşünüyorum.
Metin TEKİN