Porto'dan 383 milyon euro kar

Brezilyalı yıldızını Zenit’e 50 milyon Euro’ya satıp rekor kıran Porto, daha önce bonservisiyle gönderdiği 17 futbolcudan da astronomik gelirler elde etti.Trabzonspor'un Janko'yu transfer ettiği Portekiz kulübü Porto transferden 383 milyon euro kazandı.Tü

Porto'dan 383 milyon euro kar

Brezilyalı yıldızını Zenit’e 50 milyon Euro’ya satıp rekor kıran Porto, daha önce bonservisiyle gönderdiği 17 futbolcudan da astronomik gelirler elde etti.

Trabzonspor'un Janko'yu transfer ettiği Portekiz kulübü Porto transferden 383 milyon euro kazandı.

Türkiye’de ise son 14 sezonun transfer dönemlerinde Fenerbahçe 175.6, Beşiktaş 111, G.Saray 79.3 milyon Euro yitirdi.

Sadece 50 milyon Euro kazanabildi

DÜNYA transfer piyasasında ‘parlayacak futbolcuları’ önceden keşfeden ‘öncü’ kulüplerden biri, hiç şüphesiz ki Porto.

Portekiz kulübü özellikle yakın geçmişte, yıldız yetiştirip, astronomik miktarlara Avrupa’nın dev ekiplerine satan bir ‘fabrika’ haline gelerek tüm dikkatleri üzerine çekti. 

Bunun son örneği ise, 50 milyon Euro karşılığında Rus temsilcisi Zenit’e satılan Hulk... Brezilyalı golcü, bonservis ücretiyle ‘transfer döneminin en pahalı yıldızı’ olmayı başarırken, aynı zamanda eski kulübü Porto’nun da kasasını doldurdu. 

Ancak Hulk’un transferi Porto için ne ilk ne de son olacak gibi duruyor... Yakın geçmişe bakıldığında 2004 yılından itibaren kadrosundan 17 futbolcuyu Avrupa transfer piyasasının gözdesi haline getiren Portekiz devi, Hulk da dahil edildiğinde tam 383 milyon Euro kazanç elde etti. Transferde dev kulüplerin rotasını Portekiz’e, özellikle de Porto’ya çevirmesi ise epey zaman aldı.

 

80’lerde Ajax, 90’larda Fransa

REAL Madrid, Barcelona, Manchester United, Chelsea, Liverpool, Arsenal, Milan, Juventus, Inter gibi zengin kulüpler, para dolu kasalarını 1980’li yıllarda genelde Hollanda’dan yetişen yıldız veya yıldız adayı futbolcular için açardı. Bu moda kapsamında, futbolcu satışından en çok para kazanan takım, Marco Van Basten, Ruud Gullit, Frank Rijkaard ve Ronald Koeman gibi efsaneleri keşfedip dünya futboluna armağan eden Ajax kulübü olmuştu.

1990’lı yılların ortalarına bakıldığında ise, Hollanda ekiplerinden bayrağı devralan Fransız kulüpleri oluyordu. Bordeaux (Zinedine Zidane, Sylvain Wiltord), Monaco (Lilian Thuram, Thierry Henry, Fabian Barthez), Auxerre (Laurent Blanc), Cannes (Patrick Vieira) ve Marsilya (Marcel Desailly) kulüpleri, birer yıldız haline getirdikleri futbolculardan hatırı sayılır paralar kazandı. 

Ve sahneye Portekiz çıktı

PORTEKİZ’de 2000’lerin ilk döneminde başlayan kıpırdanma, meyvesini 2004’ten itibaren vermeye başladı. Bu ülke daha önce de Avrupa’nın zengin kulüplerine arada sırada yıldız oyuncular satıyordu; Luis Figo, Rui Costa, Nuno Gomes gibi... Fakat Jose Mourinho gibi dahi bir teknik direktör yetiştiren Portekiz, onun yönetimindeki Porto ile patlama yaptı. Mourinho’lu Porto, önce 2003’te UEFA Kupası’nı, ardından 2004’te Avrupa Şampiyonlar Lig kupasını kaldırınca, ülkenin futbolcu ihracatında da patlama yaşandı. 

Mourinho ile gelen ‘patlama’

PORTO’nun dünya futboluna sunduğu en büyük armağan, şüphesiz ki Jose Mourinho oldu. Teknik direktörlük kariyerine 2000 yılında Benfica’da başlayan Portekizli çalıştırıcı, en büyük patlamayı 2002 yılında çalıştırmaya başladığı Porto ile yaşadı.

9 yılda 20 kupa

2003’te Porto ile Süperliga, Portekiz Kupası, Portekiz Süper Kupası ve UEFA Kupası kazanan Mourinho, 2004’te ise mavi beyazlı renkler altında şampiyonlar ligi şampiyonluğu yaşadı. 9 senelik kariyerinde 4 farklı takıma 20 kupa kazandırdı.

Yolları Türkiye’den de geçti

Porto’dan Avrupa’nın dört bir yanına giden yıldızların arasında Jardel, Quaresma ve son olarak Djalma, Janko, Belluschi ile Meireles gibi isimler, Süper Lig’de boy gösterdi.

PORTEKİZ devi Porto’dan yüksek bonservis ücretleri karşılığı ayrılıp Avrupa’nın yolunu tutan oyuncuların bazıları direkt, bazıları ise dolaylı olarak Türkiye’ye geldi. Geçmişte döneminin en iyi forvetlerinden olan Portolu Mario Jardel, 12.7 milyon Euro’ya Galatasaray’a geldi. Porto’dan Inter’e 25 milyon Euro’ya giden Ricardo Quaresma ise, 2010’da 7.3 milyon Euro bonservis ücreti kazandırıp Beşiktaş’a geldi.

Son gelen Meireles

Trabzonspor, Porto’dan Marc Janko’yu 2.3 milyon Euro’ya transfer ederken, Kasımpaşa Angolalı Djalma Campos’u kiraladı. Bursaspor da yine Portekiz ekibinden Belluschi’yi 2.5 milyon Euro’ya aldı.

Fenerbahçe’nin 10 milyon Euro karşılığı renklerine bağladığı Meireles ise, 2010’da Porto’dan Liverpool’a 13 milyon Euro’ya gelmişti.

6. takımına gitti

Tam adı: Givanildo Vieira de Souza

Uyruğu: Brezilya  Mevkii: Forvet / Kanat Yaş: 26

Boy: 1.80 cm  Kilo: 76 kg   Oynadığı takımlar: Vitoria (2004-06), Kawasaki Frontale (2005 / Kiralık), Kawasaki Frontale (2006-2008), Consadole Sapporo (2006 / Kiralık), Tokyo Verdy (2007 / Kiralık), Tokyo Verdy (2008), Porto (2008-2012). Milli takım: Brezilya (2009-Halen)

Falcao’yu tahtından etti

Porto, Kolombiyalı golcüsü Radamel Falcao’yu 40 milyon Euro’ya Atletico Madrid’e göndermişti. Şimdi ise, transfer döneminin son gününde 50 milyon Euro karşılığı Zenit’e giden Hulk zirveye çıktı.

GEÇTİĞİMİZ sezon Portekiz temsilcisi Porto’dan Atletico Madrid’e transfer olan Kolombiyalı golcü Radamel Falcao, kulüp tarihinin en pahalı transferi olmuştu. Ancak 2012-2013 sezonu birinci transfer döneminin son gününde Rus ekibi Zenit St. Petersburg’a 50 milyon Euro karşılığı giden Brezilyalı golcü Hulk, Falcao’yu tahtında indirdi. Hulk ve Falcao haricinde, Portekiz ekibi, daha önce çok sayıda büyük transferden gelir elde etti.

Pepe en pahalı 3. isim

Real Madrid’e Pepe’yi satarken kasasına 29 milyon Euro koyan Porto, Ricardo Quaresma’nın da parladığı takım olarak dikkat çekiyor. Q7’yi Inter’e tam 25 milyon Euro’ya gönderen mavi beyazlılar, Carvalho’yu Chelsea’ye, Lisandro Lopez’i de Lyon’a 22’şer milyon Euro karşılığı vermişti.

‘Yok pahasına’ gönderdiler

Süper Lig’in devleri Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray, Porto’nun aksine, hep zararına çalıştı. Geride kalan 14 sezonda toplam 300 futbolcuyu bedelsiz olarak göndermek zorunda kalan Üç Büyükler, büyük ekonomik kayıplar yaşadı. Fenerbahçe 175.6, Beşiktaş 111, Galatasaray ise 79.3 milyon Euro’luk dev zararlarla karşı karşıya kaldı.

İKİ GÖRÜŞ

Türkiye’de sabır yok

Hikmet Karaman - (G.Antep Teknik Direktörü)

Bundan seneler öncesinde Fenerbahçe, Porto ile oynarken Hulk son 15 dakika oyuna giriyordu. Ama şimdi bakın adam ne durumda. Bizde sabır yok. Fatih Hoca iyi işler yapıyor, Semih’in, Emre’nin arkasında duruyor ama bunu fazla yapan hoca yok. Gençlerin gelişimlerine katkı yapmamız gerekiyor. Sadece antrenmanda oynadıklarıyla kalırlarsa, hepsi daha önce başkalarına olduğu gibi kaybolur giderler.

Futbol ülkesi değiliz

Yılmaz Vural -(Teknik direktör)

Portekizliler iyi oyuncu seçiyor, Ruslar da iyi para veriyor. Türkiye bir futbol ülkesi değil. Türkiye’de oyuncular tesadüflerle ortaya çıkıyor. Türkiye oyuncu yetiştirme konusunda da çok geride kalmış durumda. Düzeltmek için de hiçbir çalışma yok. Galatasaray’ın aldığı Cris 35 yaşında... Bu ülkeye yazıklar olsun. Galatasaray’da oynayacak bir stoper yetiştiremedik mi?"

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler