Krallar da hapis yatar!

Şike soruşturması kapsamında tutuklanarak cezaevine gönderilen isimler arasında Fenerbahçe'nin iki eski gol kralı Cemil Turan ve Bülent Uygun'un da yer alması akıllara hapis yatan diğer unutulmaz golcüleri getirdi.Zira Galatasaray'ın taçsız kralı rahmetli

Krallar da hapis yatar!

Şike soruşturması kapsamında tutuklanarak cezaevine gönderilen isimler arasında Fenerbahçe'nin iki eski gol kralı Cemil Turan ve Bülent Uygun'un da yer alması akıllara hapis yatan diğer unutulmaz golcüleri getirdi.

Zira Galatasaray'ın taçsız kralı rahmetli Metin Oktay ile Altın Ayakkabı Ödülü'nü kazanan Tanju Çolak'ın da yolu bir dönem cezaevinden geçmişti.

Türkiye, 3 Temmuz sabahı futboldaki şike soruşturması kapsamında yapılan gözaltılarla sarsılırken bir zamanlar adını lig tarihine altın harflerle yazdıran efsane futbolcular da Metris Cezaevi'nin yolunu tuttu.

Tutuklanan isimlerin arasında Cemil Turan ve Bülent Uygun gibi gol krallığı sevinci yaşamış unutulmaz oyuncuların da olması akıllara hapis yatmaktan kurtulamayan diğer krallar Metin Oktay ile Tanju Çolak'ı getirdi. Bir dönem kalecilerin korkulu rüyası olan ve attıkları gollerle binlerce futbolseverin gönlünde taht kuran bu 4 ünlü golcü, ya faal futbolculuk dönemlerinde ya da yeşil sahalara veda ettikten sonra cezaevine düşerek adeta kader birliği yaptı.

Gol kralı tacı takmasalar bile milli formayı defalarca ıslatan Tayfur Havutçu, Ümit Karan ve Fatih Akyel'in yanı sıra Korcan Çelikay, Mecnur Çolak ve Benhur Babaoğlu da cezaevine giren futbolcular arasında yer aldı. Dünya futbolunda ise en göze çarpan hapis cezası Kuzey İrlandalı George Best'e kesilmişti. Efsane oyuncu, alkollü araç kullanmak suçundan 3 ay hapis yatmıştı.

Taçsız Kral ağları yırttı, hapisle cezalandırıldı!
1955 yılında henüz 19 yaşında iken 5 yıllık sözleşme karşılığında, Chevrolet marka bir otomobil karşılığında İzmirspor'dan Galatasaray'a transfer olan Metin Oktay, Sarı-Kırmızılı forma ile 6 sezon gol krallığı tahtına oturmayı başardı. Futbol yeteneğinin yanı sıra beyefendiliği ve centilmenliğiyle taraflı tarafsız herkes tarafından sevilen Taçsız Kral, 14 Eylül 1960 günü hakkında çıkan bir haberle herkesi şoke etti.

Zira yüksek tirajlı gazetelerden biri maç izinleri karnesine işlenmediğinden dolayı 8 gün eksik askerlik yaptığı tespit edilen Metin Oktay için şu ifadeleri kullanıyordu: "Polis ve savcının aradığı Metin, 40 bin kişi tarafından alkışlanıyor, golleri atıyor ama bir türlü yakalanamıyor. Oysa asker kaçağı Metin bugün sahaya çıkıyor." Efsane futbolcu, bu haberden bir gün sonra tutuklanıp cezaevine konulurken bazı kesimler, Metin Oktay'ın 1959'da F.Bahçe ağlarını delen gol nedeniyle askerî çevrelerce böyle bir muameleye maruz bırakıldığını iddia etti.

Toptaşı ve Paşakapısı cezaevlerinde 45 gün hapis yatan efsane futbolcu, ardından 8 günlük askerlik borcunu ödemek üzere İzmir'deki birliğine teslim edildi. Bu olayın şokunu çabuk atlatan ve kariyerinde sadece 1 kez kırmızı kart gören Metin Oktay, hem G.Saray'da hem de Milli Takım'da gollerini sıralamaya devam etti. Kramponlarını astıktan sonra bir ara Sarı Kırmızılı kulüpte yönetici ve menajer olan Taçsız Kral, spor yazarı iken 13 Eylül 1991'de bir trafik kazası sonucu vefat etti.

Cemil Turan, bu kez kendi kalesine gol attı
Fenerbahçe, 1972 yılında İstanbulsporlu genç golcü Cemil Turan'a talip olduğunda adeta yer yerinden oynamıştı. Çünkü küçüklüğünden beri F.Bahçe'nin hayallerini kuran unutulmaz futbolcu, İstanbulsporlu yöneticilerin baskılarına rağmen G.Saray'a değil, F.Bahçe'ye imza atmak istiyordu.

Sonunda F.Bahçe, dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur'un yanı sıra Kasımpaşa'nın ünlü kabadayılarından Sultan Demircan'ın devreye girmesiyle Cemil Turan'ı G.Saray'ın elinden kapıyordu. Hatta İstanbulspor başkanını tehdit edip genç futbolcuyu kaçıran Demircan, bu transfer yüzünden hapishaneye bile girerken Cemil Turan ünlü kabadayıyı sık sık cezaevinde ziyaret ediyordu. İşte bu zor şartlar altında Sarı-Lacivertli formayı giyen Cemil Turan, kısa mesafelerdeki sürati, rakip savunma oyuncularını geçişi ve gol vuruşlarıyla Milli Takım'ın da göz bebeği oldu.

3 kez gol krallığında zirveye çıkan milli futbolcu, yeşil sahalara veda ettikten sonra F.Bahçe'de idari menajerlik dahil olmak üzere çeşitli görevlerde bulundu. Milliyetçi kimliği ile de bilinen Cemil Turan, son olarak Sarı-Lacivertli kulübün altyapı sorumluluğunu üstlendi. Futbolculuk yıllarında kendisine hayran bıraktığı binlerce kişiden biri olan F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın aynı zamanda adeta sağ kolu olan Cemil Turan, 3 Temmuz günü şike soruşturması kapsamında tutuklanarak Metris Cezaevi'ne gönderildi.

'Kral Tanju'nun hızını kaçak Mercedes kesti
Metin Oktay ve Cemil Turan gibi golle adını özdeşleştiren ender isimlerden biriydi Tanju Çolak. Samsunspor'daki parlak yıllarının ardından 1987'de Galatasaray'ın yolunu tuttu. Sarı-Kırmızılı formayla 1987-88 sezonunda 39 gol ile üçüncü defa gol krallığına ulaşırken, hem Metin Oktay'a ait bir sezonda atılan en çok gol rekorunu kırdı hem de Altın Ayakkabı Ödülü'nü kazanan ilk Türk futbolcu olarak tarihe geçti.

1990-91'de de adeta gole doymayan unutulmaz futbolcu, dördüncü gol krallığına ulaşarak, kariyerinin zirvesine çıktı. Ancak 1991-92 sezonunda silaha olan tutkusu ve sansasyonel yaşam tarzı yüzünden G.Saray yönetimi tarafından gözden çıkarılan Tanju Çolak, olaylı bir şekilde F.Bahçe'ye gitti.

Çolak, Oğuz Çetin'in başını çektiği Sakarya kökenli oyuncularla yaşadığı çekişmelere rağmen 1992-93'te beşinci ve son gol krallığına imzasını attı. O sezondan sonra özel hayatıyla gündeme gelen 'Kral', 1994 yılında İstanbulspor'da top koştururken kaçak Mercedes davası nedeniyle Makedonya'nın başkenti Üsküp'te yakalandı. Türkiye'ye getirilmesinin ardından Bayrampaşa ve Saray cezaevlerinde toplam 23 ay hapis yatan Tanju Çolak, bir daha sahalara dönemedi. Halen futbol yorumculuğu yapan efsane futbolcu, geçtiğimiz seçimlerde siyasete soyunmak için zemin aramıştı.

'Asker Bülent' son selamını uygun veremedi
Türk futbolseverler, Bülent Uygun ismini ilk kez Kocaelispor'la duydu. Aslında 14 yaşına kadar güreş yapan ve şans eseri hocası Ekrem Karaberberoğlu tarafından keşfedilip babasına, "Güreşçi yapıp aç kalacağına futbolcu yap yıldız olsun" denilen ünlü golcü, 1993-94 sezonunda G.Saray'a gitmek üzereyken son anda rotayı Güven Sazak başkanlığındaki Fenerbahçe'ye kırdı.

Orta saha oyuncusu olmasına rağmen Danimarkalı santrfor Frank Pingel'in sakatlanmasıyla forvet oynamak zorunda kalan Bülent Uygun, daha ilk senesinde 22 golle krallık tacını taktı. Attığı her golden sonra da tribünlere doğru 'asker selamı' vererek gönüllerde taht kurdu. Ancak 1996 yılında F.Bahçe-İstanbulspor maçında eski takım arkadaşı Oğuz Çetin'i iyi marke etmediği gerekçesiyle dönemin Başkanı Ali Şen tarafından tıpkı diğer Sakarya kökenli oyuncular gibi takımdan uzaklaştırıldı.

Ardından Kocaelispor'a geri dönen ünlü futbolcu, daha ilk maçında ayağı kırılınca yeşil sahalara erken veda etmek zorunda kaldı. 2006'da Sivasspor'a önce menajer, ardından hoca oldu. 2008-09 sezonunda Yiğidolar'ı lig ikincisi yaparak tarihî bir başarı elde etti.

2010'da kısa süreliğine Bucaspor'u çalıştıran Uygun, daha sonra Eskişehirspor'la anlaştı. Ancak 3 Temmuz 2011 sabahı şike soruşturması kapsamında gözaltına alınarak kendisinin Fenerbahçe'ye transfer olmasında büyük emeği geçen bir başka 'gol kralı' Cemil Turan'la birlikte Metris Cezaevi'ne gönderildi.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler