Trabzonspor'un Olağan Genel Kurulu'nda diğer aday Ali Sürmen'den daha az oy almasına rağmen divan başkanlık koltuğuna oturan Divan Başkanı Sabri Sadıklar yönetimden yana olarak anılmaktan hoşnut değil.

Divan başkanlık koltuğuna vicdanen rahat oturduğunu söyleyen Sadıklar, "Tabi ki benim vicdanım rahat. Çünkü ben oraya aday olmadım. Ben zorla o makamı işgal etmedim. Ben böyle bir göreve talip olmadım, aday değildim. Davet edildim ve görevimi yerine getirdim. Genel Kurulu açan kişiler oyları saydı. Ben oyları saymış değilim. Öyle bir görevim de yok. ben arkadaşlarla tribünde sohbet ediyordum. Genel Kurulu yöneten kişiler beni davet etti. Bende genel kurulun o davetine icabet ettim. Kaç oy verildi, kim saydı bilmem. Bana düşen davete icabet etmekti. Oylama esnasında da salondaydım. Ama dediğim gibi oyları sayacak kişi ben değildim. Orada sayısal bir tespit yapıldığını da tahmin etmiyorum. Beni davet ettiler. Bu teveccühlerine nezaketle teşekkür edip görevimi yerine getirdim." dedi.

Genel Kurul'un mahkemelik olacağını düşünmediğini söyleyen Sabri Sadıklar, "Böyle bir şey olacağını tahmin etmiyorum. Genel kurul beni oraya davet ettikten sonra , bizim kazandığımızı açıkladıktan sonra tarafsız bir şekilde mevcut gündeme uyarak medeni kanun ve tüzük hükümeleri gereğince hiçbir eksiklik yapmadan seçimi bitirdik. Bazı gürültü patırtılar oldu. Seç,lmek iddiasında olan arkadaşların destekleyicileri tarafından gürültü patırtı çıktı. Fakat yasal olarak eksik bir şey yaptığımızı düşünmüyorum. Bunu orada bazı avukatlar seslendirdi. Fakat amaçları belliydi. Onlarda işin doğrusunu biliyor ama söylemiyorlardı." dedi.

Saldırıların olduğu sırada soğukkanlılığını koruduğunu söyleyen Sadıklar "Hiç korkmadım, çünkü oraya saldıranları tanıyordum. Zaten korksam orada oturmaz kalkar giderdim. Kesinlikle korkmadım. Oradaki insanlar toplum psikolojisine göre hareket ettiler. Sadece bize karşı bir hareketleri olsaydı, aynı adamların dışarda da olurdu. Onlar bizim dostlarımız. Fakat belli ki tahriklere kapılmış ve divana  kadar gelmişler . Belli kişilerin de burada tahrikleri sözkonusu. Ama ne olursa olsun bir orada görevimizi yerine getirmek durumundaydık. Ve getirdik de. Biz baskılarla, tahriklerle değil mevzuata ve karakterimizle yönettik divanı" dedi.