Ersun Yanal Trbzonspor’da Teknik Direktör olarak göreve başladıktan sonra bordo mavili takım üç maç üst üste kazandı.

İki lig karşılaşmasından biri deplasmanda Galatasaray derbisi olmak üzere, bir de Avrupa Kupası maçı kazanıldı.

Ardından da Ziraat Türkiye Kupası grup karşılaşmalarının ilkini deplasmanda oynayan bordo mavililer, Yanal’ın fantezisi ile zayıf rakibi karşısına tamamen yedeklerle çıktı.

Karşılaşmanın son saniyelerinde Waris’le bulduğu golle beraberliği kurtardı ama bu karşılaşmada oynanan futbol ve alınan sonuç Trabzonspor’a hiç yakışmadı.

Keçiören karşılaşması oyun ve sonuç olarak Trabzonspor takımının bütünlüğünü bozdu, moralleri sıfıra indirdi.

Yanal’la birlikte dönmeye başlayan tekere yine Yanal çomak sokmuş oldu.

O karşılaşmanın ardandan Konya’da Beşiktaş karşısına çıkan Trabzonspor futbol olarak ezilirken, sahaya çıkan bordo mavili futbolculardan hiçbiri kendisinden beklenen oyunu sahaya yansıtamadı.

Sonuç da bilindiği gibi hüsran oldu.

Ardından Avrupa Kupası grup liderliği için Poolanya’ya giderek Vorsova karşısına çıktılar ve Beşiktaş karşısında sergilenen oyun burada da devam etti.

Sonuç yine hüsran oldu.

Öyle ki sezon başından beri formunu sürekli yükselterek, eski günlerine dönen Bosingwa bile adeta durdu, herkes Trabzonspor’da göstermiş olduğu formunu beklerken, yıllar sonra Portekiz milli takımına yeniden seçilmesine rağmen, düşüş trendine girmesi sorgulanmaya başladı.

Orta sahanın beyni olarak görünen, sezon başından beri ben bu takımın as futbolcusuyum dedirten Mehmet Ekici bile oyunda ağırlığını hissettiremez oldu.

Formdan düştü, saha içinde yapmış olduğu başarılı hareketleri yapmaz, etkili şutlarını çekemez oldu.

Özer Hurmacı da ha keza Mehmet Ekici ve Bosingwa gibi, eski Özer’in yerinde yeller esiyor.

Defans zaten yol geçen hanı, gelen geçiyor.

Arkada da Onur Recep Kıvrak gibi bir kaleci olmayınca, Trabzonspor defansına kadar gelen rakip golünü atıp gidiyor.

Bunlar neden Trabzonspor’un başına geldi?

A kadroda oynayan futbolcular Keçiören karşısında oynamasalar bile Trabzonspor’un silik oyunundan ve son dakikada kurtarılan beraberlikten olumsuz etkilendiler.

Biz bu Trabzonspor değiliz, daha iyi futbol oynayan ve maç kazanan takımız ne oldu bize diyorlar, Yanal’ın eli değdiği ilk günleri arıyorlar.

Bu akşam bir Rizespor karşılaşması var.

Her zaman da Trabzonspor-Rize maçları özellikle Rizespor’un ligdeki zor dönemine rastlıyor.

Bu akşam yine zorlu bir lig maçı olacak.

İki takıma da galibiyet lazım.

Trabzonspor takımı oynadığı son üç maçtaki gibi oynarsa bu maçı kazanamaz.

Ligin üstündeki takımlarla arayı fazla açmaması için Rizespor maçı dahil önündeki maçlara üç puan parolasıyla çıkmalı ve puanları üçer üçer toplamalı.

Ersun Yanal kötü gidişi olumluya çevirmesi için neşter atmalı, Mustafa Yumlu’nun affını da Başkan Haciosmanoğlu ile bu akşamki toplantıda görüşüp tatlıya bağlamalı.

Trabzonspor Kulübü’nün Mustafa Yumlu’yu sokağa atma lüksü yok.

Mutlaka tekrar takıma kazandırılmalı.