2012 Avrupa Şampiyonası grup elemelerinde 7 Ekim'de Almanya, 11 Ekim'de Azerbaycan ile karşılaşacak A Milli Takım İstanbul'da toplanırken, A Milli Takım Teknik Direktörü Guus Hiddink, EURO 2012 finallerine katılım için büyük önem taşıyan bu iki karşılaşma öncesinde ilk basın toplantısını bugün Swissotel'de düzenledi.

Basın toplantısında ilk olarak kısa bir ön değerlendirme yapan deneyimli teknik adam şunları söyledi;

“1 yıl önce başladığımız zaman söylediğimiz bir söz vardı; ‘biz yapacağımız çalışmalarda diğer maçlarda rakiplerin alacağı negatif sonuçları beklemek zorunda olmak istemiyoruz, kontrolün elimizde olmasını istiyoruz’ demiştik. Şuanda sonuna yaklaştığımız eleme sürecinde bu sözü devam ettirdiğimizi görüyoruz. Kontrol bizde ve aynen devam ediyoruz. Daha elemelere başlamadan önce gruptaki ilk sıra için Almanya ile çekişeceğimizi biliyorduk. Avusturya ve Belçika gibi güçlü takımlarla çekişeceğimizi de biliyorduk. Bu nedenle kontrolü elimizde tuttuğumuz için çok mutluyuz. Eminim oyuncular ve herkes için heyecan başlamıştır. Önümüzdeki iki maçtan sonra nereye gideceğiz, nereye geleceğiz öğreneceğiz. Tabii milli takıma çağrılan oyuncuların ilk gün kampa katılmasını çok seviyorum. En önemlisi de sakatlık yaşamadan maça hazır gelmelerini. Herhangi bir ciddi sakatlık olmadan kampımıza katılmaları önemli. Trabzonspor kalecisi Tolga Zengin sakarlığı nedeniyle aramızda olamayacak onu kadrodan çıkarttık ve Hakan Arıkan aramızda olacak”.

Daha sonra geçilen soru – cevap kısmında bu maçın sloganını vermesi istenen Hiddink bu konuda ise “Ben bulunduğumuz pozisyon itibariyle Türk halkına hitap edip mesaj verecek pozisyonda değilim” derken, “Ancak sergilenecek oyunla bunu yapabiliriz. Anahtar kelime; iyi enerji olabilir. Bunu insanların anlaması gerekir. Finallere gitmek için göstereceğimiz enerjiyi umarım insanlar anlar” yorumunda bulundu.

Kazakistan ve Avusturya maçlarındaki performansımızın Almanya maçını kazanmaya yetip yetmeyeceği hakkındaki bir soruya ise Hiddink şu yanıtı verdi;

“Öncelikle Kazakistan maçından biz de memnun olmadık. Maç içerisinde nizami olan ancak sayılmayan golden şikayet edecek değiliz. Son dakikada attığımız golle kazandık ve çok önemli bir 3 puandı. Avusturya maçında ise takımın yenildiğini ve bize zorluk çıkaracaklarını biliyorduk. İşimizi zorlaştırdılar, kazanmak istedik ama olmadı yine de o maçlardan o puanlarla döndüğümüz için mutlu olmalıyız. Almanya ise uzun yıllardır oturmuş bir kadro. Çok profesyonel oyunculardan oluşuyor. Uluslar arası arenada başarılı olmak için sadece çok iyi bir kadro da yetmiyor, yaratıcı oyuncularınız da olmalı. Tehlike de buradan geliyor. Çok zor bir maç olacak. Almanya çok üst düzey bir takım. Gerçeklerle yüzleşmek gerek; onlarla aynı seviyede değiliz. Ama bu takın iç sahada nasıl sürprizler yaptığını da biliyoruz. Taktiksel ve disiplinsel çabamızla bu maçtan istediğimiz sonucu alabiliriz.”

Şike soruşturması dönemine denk gelen iki maçtan sonra, şuan takımın fiziksel ve mental durumunun sorulması üzerine ise deneyimli teknik adam şunları söyledi;

“Mental açıdan oyuncular milli takıma güler yüzle geliyorlar, çünkü ülkelerini temsil etmek onlar için önemli. Eylülde iki maç oynadık ve o zaman uluslararası seviyede performans göstermek için iyi durumda değillerdi. Fiziksel olarak böyleydi ama mental bakımdan hazırlardı. Şuanda ligler başladı, oyuncularımız da maçlarını oynuyorlar. Birkaç tane sakatlığı geçen ama maça çıkmamış oyuncularımız var. Orta sahada sıkıntımız var gibi gözüküyor ama bunu da düzelteceğiz diye düşünüyorum. Fiziksel manada iyiye giden bir durumumuz var”.

Almanya’nın zayıf yönleri ve rakibi yıkma planı sorulan deneyimli teknik adam rakipleri överek, “Her takımın zayıf yönü vardır ama sonuçta baktığınız zaman Almanya iyi bir felsefeyle kurulmuş bir takım. Rakiplerinizden zarar görmemek için zaten takımınızı en güçlü şekilde oluşturursunuz. Ben de Almanya’nın çok az zayıf yönünü görüyorum. Oynadığımız Azerbaycan maçını gördünüz; inişli çıkışlı bir maçtı ve sonucu kötü oldu.. Bütün rakiplere karşı Almanya gibi oynarsanız 45 dakika ve 1 saat içinde sonucu aldığınızı görürsünüz. Almanya, İspanya, Hollanda gibi takımlar uzun süre birlikte çalışan takımlar ve aldıkları sonuçlardan bunu görüyorsunuz. Bizim için Almanya maçı zor olacak, Almanya’nın eksiklerini bulmak da zor olacak. Ama kendi potansiyelimizi de küçümsemeyelim. İç sahada yarattığımız enerji ile özellikle İstanbul’da olumlu sonuç alacağımızı düşünüyoruz” dedi.

Neden bu kadar karamsar olduğu sorulan Hiddink bu konuda ise çarpıcı ifadeler kullandı ve; “Karamsar olduğumu düşünmüyorum. Ancak Almanya, Hollanda gibi dünya klasında takımlara karşı işlerin zor olacağını bilmek lazım. Ben gerçekleri görüyorum, gerçeklerle yüzleşmek lazım. Türkiye karşısında hangi takım olursa olsun kolay olacak ifadesini kullanmak istemiyorum. Zaten kolay olarak görülen maçlarda da iyi performans sergilemezseniz sizin için zor geçer; Kazakistan maçını gördünüz. Ben aslında Türk futbolunun duygusal yönü ağır basan yanını seviyorum ama bu gerçekleri görmemi engellemez. Almanya gibi takımlarsa saygı duymamız gerekir, bu da doğal. Ancak futbolcularım rakibin gücünden korkan ve boğulan bir ekip değil. Hatta rakibin gücü onları daha da güçlendiriyor ve özellikle de taktiksel anlamda rakiplerine zor anlar yaşatıyorlar...Hollanda ile Amsterdam’da oynadığımız özel maçta da rakibe çok zor zamanlar yaşattık. Holanda’ya karşı hem taktisel disiplin hem de fiziksel olarak hazırdık, bu ikisi rakibe zor anları göstermek adına önemliydi” diye konuştu.

Bu arada basın toplantısına katılımın az olması hakkında bir gazetecinin yorumunu istemesi üzerine Hiddink; “O zaman nazikçe şunu söyleyeyim, otel yetkilileri normalden daha fazla boş sandalye yerleştirmiş” espirisini yaparken şöyle devam etti; “Bu işin şakasıydı. Bugün pazartesi ve maçtan önce yapacağımız toplantıya daha çok kişinin geleceğini düşünüyorum. Zaten iki maç oynayacağız, salı günkü maçımız öncesinde de daha çok katılım olur diye düşünüyorum” diyerek sözlerini noktaladı.