Trabzonspor yazarlarından Adnan Sungur, dün akşam oynanan ve 0-0 beraberlikle sona eren Kayseri Erciyesspor - Trabzonspor karşılaşması için şu yazıyı yazdı.

İŞTE O YAZI!

NE DESEM YARARSIZ

Daha transfer mevsimi başlamadan yazdım, uyardım ama bir çok insana anlatamadım. Trabzonspor yanlış bir transfer politikası izliyor diye kendimi paraladım. Sadece bugün değil, Atay Aktuğ'un ikinci döneminden itibaren tüm yönetimlere aynı şekilde yol göstermeye çalıştım ama anlatamadım.

Bugünkü yönetimin daha ilk anda Halilhodzic"i takımın başına getirmesinin büyük yanlış olduğunu anlattım. Hami Mandıralı ile devam edilmesi gerektiğini söyledim. Kendi özgün sistemine yeniden yönelme adına bu bir fırsattı ama kaçtı. Fenerbahçe bile ErsunYanal'dan sonra takımını kendi bünyesinden yetişen bir isme teslim ederken, Trabzonspor'un milyon Eurolar vererek, teknik kadro oluşturması asla doğru bir seçenek değildi. Sonuçta yönetim bildiğinden şaşmadı.

Sonra Cardozo'lar, İshak'lar, Medjani'ler, Belkalem'ler, Musa Nizam'lar, Constant'lar, Serdar'lar, Deniz'ler, Turgu Doğan, Fatih Atik'ler, Sefa Yılmaz'lar. Serdar Gürler'ler, Gökhan'lar, Salih Dursun'lar, Anıl'lar ve daha ismini sayamadığım bir çok oyuncu katıldı kadroya...

Bu akşamki Erciyesspor karşılaşmasında kuşkusuz bu isimlerin bir kısmı sakat, bazıları cezalıydı ve bu nedenle de kesin bir yargı doğru olmaz denebilir. Ancak takıma genel olarak bakıldığında, bunca büyük paralar verilmiş oyunculardan hangisine, "Özel" diyebilirsiniz. Yani, "Bu futbolcu da, geçen sezonki kadrodaki Adrian, Henrique, Olcan gibi isimlerden daha iyisi var mıydı? Peki yatan bir futbolcu olan Colman'dan daha iyi orta saha gören var mı?

Sayın Başkan önce çıkıp diyor ki, "Burak Gürdal"a teşekkür ediyorum. Bu kadar kaliteli oyuncuları, takıma çok iyi bir taktikle çok ucuza mal etti", Oysa Gürdal, çok daha ucuz olması gereken oyuncuları, astronomik rakamlarla transfer etti. Hem kendilerine, hem de kulüplerine ödenen paralar, Trabzonspor"un ekonomisini felç edecek noktadadır.
Başkan daha sonra, "Çok planlı bir transfer politikası izledik" ve son olarak da, "Gemileri yaktık, taraftarı mutlu etmeye çalıştık ama olar doymak bilmiyor. Her gün yeni isim istiyorlar" diyor.

Sayın başkan ne yazık ki, taraftarın her gün transfer yapsan yenisini isteyeceğini bilmeyecek kadar fanatizmin boyutlarını bilmeyecek kadar bu konudan bihaber. Yönetimler taraftar taleplerine göre değil, takımın ihtiyaçlarına göre oyuncu transferi yapar.

Trabzonspor ne yazık ki planlı transferi bir kenara bırakın, el yordamıyla bile bir transfer politikası izlememiştir. Bu politika cinnet politikasıdır. Bu yazı kaleme alındığı sırada büyük ihtimalle 2-3 yeni isim için de görüşmeler sürüyordu. Gerçekten yazık olacak bu kulübün paralarına...

Bir başka olay da Malouda^nın gönderilmesi... Bu oyuncu geçen sezon büyük sükse ile yıldız diye geldi. Takımda Yusuf kadar bir şey üretmeden tam 2,5 milyon Euro aldı. Ve sözleşmesini feshettirmek için de 750 bin Euro cebine koydu gitti... Malouda"nın dışında yine giden diğer yabancılar için de en az 1 milyon Euro"nun üzerinde kasadan para harcandı. Oysa bu oyuncuların her biri büyük bonservis bedelleri ödenerek alınmıştı.

Gelirken para harcandı, giderken para verildi... Peki alınanlar, gidenlerden daha mı iyi?

Kesinlikle hayır!

Bu durumda oluşan zararı kim karşılayacak.

Trabzonspor kamu yararına bir dernek... Milyonlarca taraftarı, binlerce üyesi var. Peki kamu yararına olan bu derneği zarara uğratan başkan ve yöneticiler yaptıkları hataların bedellerini ödemeyecekle mi?

Kesinlikle ödemeyecek. Sadri Şener, Nuri Albayrak, Mehmet Ali Yılmaz, Atay Aktuğ"un ödemediği gibi...

Yazık bu kulübe...

Yazık ki gelen vuruyor, giden vuruyor ama hesabı kimse ödemiyor. Taraftar da her sezona transfer çılgınlığı ile girilmesini istiyor. Şampiyonluk hayali kuruyor fakat hayal kırıklığına uğruyor. Yine de ders almadan bir sonraki sezon aynı şeyleri talep etmeye devam ediyor.

Dün Marcelinho, Tomas Jun nasıl ki bu kulübe milyonlara mal olduysa, daha bugün Malouda zenginleşebileceği bir rakamı alıp memleketin yolunu tutmuşsa, yarın da Constant, Cardozo ve diğer birçokları da aynı şekilde gidecek.

Bu yazdıklarımdan dolayı şimdiden tepki gösterecek olanlar olabilir. Bir sabredin, bu yazıyı saklayın, yazdıklarım yanlış çıkarsa o zaman her türlü tepkiyi vermesini beklerim, saygıyla da karşılarım arkadaşların...

Son bir şey daha... Geçtiğimiz günlerde Başkan bir açıklama yaptı. Dedi ki, "Kapı aralarında hesap yapanlar, bizim gibi açık olsunlar. Delikanlı olsunlar." Ben de buradan soruyorum Sayın Başkan"a, "İbrahim Usta'nın, Hayrettin Hacısalihoğlu'nun, Ali Kemal Başaran ve gibilerin desteğini kapı önlerindeki pazarlıklarla mı, yoksa 1461 Trabzon, altyapı ve daha birçok şeyi kapı arkalarında vaat ederek mi oylarını yanınıza çekdiniz?