'Teröristlere teslim mi edeceğim'

 Erdoğan, AK Parti Bursa İl Kongresi'nde, terör örgütünün de BDP'nin de şiddetin bir çözüm olmadığını görmek zorunda olduğunu belirtti. Erdoğan, şunları söyledi: ''Şiddet, bölgeye kandan, gözyaşından, acıdan başka hiçbir şey getirmedi. Geçen açıkladım. Te

'Teröristlere teslim mi edeceğim'

 

Erdoğan, AK Parti Bursa İl Kongresi'nde, terör örgütünün de BDP'nin de şiddetin bir çözüm olmadığını görmek zorunda olduğunu belirtti.

 

Erdoğan, şunları söyledi:

 

''Şiddet, bölgeye kandan, gözyaşından, acıdan başka hiçbir şey getirmedi. Geçen açıkladım. Terör örgütü silah bırakmadıkça, bu operasyonlar sürecektir. Askerimiz de polisimiz de inlerine varıncaya kadar bu operasyonlar sürecektir. Ancak silah bırakıldığı anda o zaman da güvenlik güçlerimiz bu operasyonlardan vazgeçer. Hiçbir zaman güvenlik güçlerimizin operasyon diye bir derdi yok. Güvenlik güçlerimizin tek görevi var. Nedir? Milletimizin can, mal güvenliğini sağlamaktır, vatanın sınırlarını korumaktır.''

 

Salondakilere, ''Müsaade ederseniz ben şu ceketimi bir çıkarabilir miyim'' diyen Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

 

''Şiddet, bölgede yoksulluğu körükledi, işsizliği körükledi, bölgenin kalkınmasının önündeki en büyük engel oldu. Biz, AK Parti hükümetleri olarak, 9,5 yıl boyunca bir yandan bu terörle kararlı şekilde mücadele ettik, bir yandan da şiddetin adeta esir aldığı bölgeyi kalkındırmanın mücadelesini verdik. Bölgede özel sektör yatırımı yok. Neden? Terör. Özel sektör gidip de orada yatırım yapmıyor terörden dolayı. Fakat terör ve teröristler çekildiği anda bilesiniz ki en azından bölgenin insanları süratle burada yatırımlarına başlayacaktır. Şimdi biz Hakkari'de, Yüksekova'da havaalanı yapıyoruz. Düşünebiliyor musunuz? Havaalanının temel atma törenine oradaki vatandaşı göndermiyorlar. 'Gitmeyeceksiniz' diyorlar. Bu havaalanı kimin için yapılıyor? Bu Hakkari için, Yüksekova için yapılıyor. Önünü kestiler, tabii biz temeli attık çalışma devam ediyor. İnşallah önümüzdeki yıl sonuna kadar bitirmeyi hedefliyoruz. Aynı şekilde Şırnak'ta havaalanı temeli atacağız, engellemeye çalıştılar. Iğdır'da aynı şey oldu. Yollarda aynı şeyler oluyor. Müteahhit firmaların bütün dozerlerini, iş makinelerini yakıyorlar vesaire. Bütün bunlara rağmen bu mücadele devam ediyor. Çünkü biz 3,5 teröriste bu ülkeyi asla ve kat'a teslim edemeyiz. Ve bu onurlu yürüyüş sonuna kadar sürecektir, gidecektir ve 780 bin kilometrekarelik vatan topraklarını inşallah en ideal seviyeye getireceğiz. 75 milyon vatan evladı, ayrım görmeyecek, nereye giderse gitsin. 'Ha istediğimiz gibi bir Türkiye' diyecektir. Şu anda yaptığımız budur.''

 

Erdoğan, AK Parti Bursa İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, 2002 yılının 18 Kasım'ında hükümeti kurdukları andan itibaren birilerinin, yıpranacakları, yorulacakları, heyecanlarını, coşkularını kaybedeceklerini iddia ettiklerini anımsattı.

 

Genel Başbakan ve Başbakan Erdoğan,''İktidar, partileri yorar' dediler, 'İktidar partileri yıpratır' dediler. 'Yozlaştırır, çürütür' dediler. Ama AK Parti'nin nasıl bir parti, AK kadronun nasıl bir kadro olduğunu bilmeyenler, görmeyenler, anlamayanlar ve anlamak istemeyenler önyargılarıyla hareket ederek bizi diğerlerine benzetmek gibi bir gafletin içine girdiler. Şunu herkes bilsin, biz millete hizmet ettikçe büyüyen bir partiyiz'' diye konuştu.

 

Genel Başkan ve Başbakan Erdoğan, bu millete hizmeti ibadet olarak gören, yaptığı hizmetten, yaptığı ibadetten dolayı her gün yenilenen, her gün tazelenen bir kadro olduklarını da vurgulayarak, şunları kaydetti:

 

''Bu kadro içinde ben yok, biz var. Biz partimizi kurarken ne dedik? 'Bir milletvekili üç dönem arka arkaya milletvekili olabilir. Dördüncü dönem ara vermek zorundadır. Ondan sonra tekrar olabilir.' Şimdi bazıları diyor ki 'Sayın Başbakan senin şimdi üçüncü dönem, sen şimdi gidersen ne olacak?' Cevabı hazır. Biz fani miyiz? Faniyiz. Her an ölmek bizim için hak mıdır? Haktır. Öldüğümüz anda AK Parti'nin yöneticileri, delegasyonu ne yapacaksa, onu yapacağız. Bunun cevabı bu. Çünkü biz tabular üzerine geleceği inşa eden bir parti değiliz. İlkeler üzerine geleceği inşa eden bir partiyiz. Ve sürekli yeniliyoruz. İşte geçen seçimlerde, bir öncekini söylüyorum. 160 kadar arkadaşımızı yeniledik, bu seçimde 169 arkadaşımızı yeniledik. Ne oldu? Millet bize daha az mı oy verdi? Bak daha oy fazla veriyor. Mesele ne? Mesele ilkeler, bu ilkelere sahip çıkacağız. Bunların arkasında duracağız. Milletvekili adayı olmadın ne yapacaksın? Milletvekili adayı olmadın diyelim ki Tayyip Erdoğan, diyelim ki Bülent Arınç, bizler böyle evimize çekilip yan gelip, yan mı yatacağız? Hayır, yine partimizin emrindeyiz, partimiz bize ne derse onu yapacağız. 'Git Anadolu'da konferans ver' konferans vereceğiz. 'Git Think tank da çalış' orada çalışacağız. 'Sempozyumlara, panellere katıl' oralara katılacağız. Niye? Biz bu ülkede bir evrimin, devrimin öncüleriyiz bunu yapıyoruz, bunu yapacağız.''

 

''28 ŞUBATÇILARIN GÖREVE GETİRDİĞİ BİR GENEL MÜDÜRSÜN SEN''

 

AK Parti'yi milletin kurduğunu vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

 

''AK Parti her zaman milletle yürümüştür. AK Parti, milletimizle, ülkemizle birlikte büyümüştür. Başka partiler, makam ve rant hırsıyla her gün kendi içlerinde kavga ederken, AK Parti, sadece ve sadece hizmetle meşgul olmuştur. İşte muhalefetin halini görüyorsunuz değil mi neler olduğunu görüyorsunuz orada. CHP, bir türlü kendi iç meselelerini halledip de, milletin meselelerine ilgi gösterecek bir noktaya gelemedi. Kendi içindeki tartışmalardan, kendi içindeki iddia, itham ve komplolardan; milletle, ülkeyle ilgilenmeye fırsat bulamadı. Bizi, yolsuzlukla itham edenler, bize çamur atanlar, şu anda hem bizzat Anayasa Mahkemesi tarafından mahkum ediliyor, hem de bizzat kendi arkadaşları tarafından yolsuzlukla ve usulsüzlükle suçlanıyor. Düşünebiliyor musunuz? CHP Genel Merkezi'nin hesapları inceleniyor öncekinde 1 trilyona mahkum oldu yolsuzluk. Şimdi geçenlerde yine Anayasa Mahkemesi hesaplarda bir ceza daha verdi. 3,5 trilyon. Kime? CHP'ye. Ey Kılıçdaroğlu, sen önce kendi içinde yapılanlara bak. Sen zaten SSK'da da böyleydin, orayı da yönetemedin batırdın. Görevden aldılar, ondan sonra 28 Şubatçılar seni göreve getirdi. Ve 28 Şubatçıların göreve getirdiği bir genel müdürsün sen. Bunu iyi bilsin milletim.''

 

''İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYEMİZİN ALDIĞI KARARIN DA ARKASINDAYIM''

 

Kendi içlerindeki çatışmayı görmek istemeyenlerin AK Parti'ye saldırarak bunun üzerini örtmeye çalıştığını vurgulayan Erdoğan, Antalya Belediye Başkanı'nın, CHP'nin diğer belediye başkanları gibi, partinin baskılarından ve usulsüzlüklerinden şikayet ettiğini hatırlattı. Erdoğan, şöyle devam etti:

 

''Bak kendi içlerinde neler oluyor? AK Parti'nin çehresini değiştirdiği, tarihinde hiç görmediği hizmetleri götürdüğü Antalya'nın şu anda ne halde olduğu, nelerle uğraştığı işte ortada. Ondan sonra çıkıyor, utanmadan, sıkılmadan AK Parti'yi yolsuzlukla itham ediyorlar. Siz AK Parti'yi bırakın. Önce kendinize, kendi belediyelerinize bakın. İşte bak burada Bursa... Bursa'da hizmetin dili konuşuyor gerçekler ortada. Makam hırsı değil, rant değil, hizmet konuşuluyor, hizmet...

 

Sayın Kılıçdaroğlu'na bir davet yapın, şöyle yeşil bir parkta dinlenmek isterse, Merinos Parkı'na davet edin, gelsin dinlensin, çok isabetli olur. Aynı şekilde bir kongre falan düzenlemek isterse Atatürk Kongre Merkezi'ne davet edin. Burada bir kongre düzenlemesinde fayda var. Zaten görüyorsunuz işte Ankara'da Arena da gelip kongrelerini yaptılar. Bu tür kongre salonları onlarda yok. Bugüne kadar böyle dikili taşları olmadı bunların. İstanbul'un Kadıköy'ünde doğru dürüst bir kongre merkezi bulamazsınız. Niye yok? Bu işlerle uğraşmadılar, hep başka şeylerle uğraştılar. Bu tür adımları bizim belediyelerde görürsünüz. Devlet olarak bizim yaptıklarımızı görürsünüz. Yeri geldiği zaman bunlar sanat derler, kültür derler... Nerede? Bunların sadece bu işin aktörleri var ya malum, ideolojik olarak davrananlar, yönünden zenginler, biz o kadar zengin değiliz. Ama fiziki mekanlar, imkanlar noktasına gelince, bunları yapan biziz, onlar yapmadı. Ve buna rağmen de rahat durmuyorlar. Kusura bakmasınlar, bu noktada da ilkeli davranmaya devam edeceğiz. İstanbul Büyükşehir Belediyemizin aldığı kararın da arkasındayım. Kendisini tebrik ediyorum, takdir ediyorum. Çok doğru yapmıştır.''

 

Zaman zaman muhalefet partilerinin başkanları çıkıp laflar ediyorlar. Bize ihanet ediyorlar diyordu. Benim milletim bize hayır deseydi referandumda ve seçimde bize evet demezdi. Bizim politikalarımıza milletimiz evet veriyor.

 

Blok halinde referanduma hayır dediler. (Kongre salonunda bir grup genç 'Dik dur eğilme bu gençlik seninle' şeklinde slogan atınca Başbakan Erdoğan'ın verdiği cevap dikkat çekiciydi: BUNDAN ŞÜPHENİZ Mİ VAR)

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler