CHP lideri Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu'nun hedefinde yine Başbakan Erdoğan bulunuyor.

İşte Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları:

"Afganistan'da 12 şehit var şimdi efeleniyorsun. Türkiye büyük devlet diyorsun. Türkiye büyük devlet de, sen küçük bir başbakansın. Allah bilir başını uzatmışsındır, senin de başına çuval geçirmişlerdir. Herkes kendi ülkesinin çıkarını savunur, doğrusu da budur. Türkiye'nin çıkarlarını bu ülkenin insanları savunur.

‘SENİN NE MAL OLDUĞUNU HERYERDE ANLATACAĞIM.’

1 Mart tezkeresi geçseydi 12 değil, belki 12 bin şehit Türkiye'ye gelecekti. Kavgayla Türkiye yönetilmez. Başbakan ağzını açıyor küfür. Birinin sesini yükseltmesi lazım. Herkes korkuyor. Biz korkmuyoruz. İnançla bütün gerçekleri kamuoyuna açıklayacağız.

"CIA BAŞKANI ÇUVALCI KOMUTAN'

Geçen hafta CIA Başkanı'nın Türkiye'yi ziyaret ettiğini söyleyen CHP Lideri sözlerini şöyle sürdürdü: "Biliyorsunuz bunların arasındaki eski bir hukuk var. 4 Temmuz'da Türk askerlerinin Irak'ta başına çuval geçirenlerin komutanıydı. Ne konuşuyorsun onunla? Başını uzatıyorsun çuval geçiriyorlar. Çuval olayının ardından 'nota verilecek mi ABD'ye' sorusuna şöyle yanıt vermişti: 'Nota dediğiniz öyle müzik notası değil. Bunların bir ağırlığı vardır. Aklınıza esince nota verilmez' demişti. Şimdi kalkmış, Afganistan'daki şehitlerin ardından 'Türkiye büyük bir ülke' diyor. Ben Türkiye'nin büyüklüğüne inanıyorum da sen küçük bir Başbakan'sın."

Türkiye'yi yas bölgesi ilan etti. Bir taraftan şehitler, bir taraftan depremde ölenler, çadırlarda yanarak ve donan çocuklar. Kendilerini muhalefet olarak görüyorlar. Biri yangında mı öldü, herkes sorumlu AKP sorumlu değil. Bir yerde grizu patladı işçiler mi öldü, herkes sorumlu AKP değil.

10 yıldır iktidardasın. Sorunlar çözülmüyor katmerleşiyor. Esenyurt'ta 11 işçimiz çadırda öldü. Yoksul işçiler. 'Bizim iş güvenliği yasasına ihtiyacımız var' dediler. Elinden tutan mı var, neden getirmiyorsun? AKP iktidarı döneminde, son 10 yılda 10 bin 723 işçi iş kazalarında hayatını kaybetti. Diğer ülkelerin madenlerinde neden grizu patlamıyor, işçiler ölmüyor?

ÖNYARGILI BAŞBAKAN

Haklına karşı ön yargılı olan bir Başbakan var. İnsanda biraz insaf olur. Geçen hafta bir utanç daha yaşadık. Sivas Katliamında ölen 35 kişinin davası zaman aşımına uğradı.

Allah'tan korkan birisi 35 yurttaşın yanarak ölmesinden vicdan azabı çeker. 35 insan 20. yüzyılda neden yanarak ölür. Başbakan 'Dava sonucu hayırlı olsun' dedi. Merak ediyorum. Erdoğan; sen nasıl bir insansın, Başbakan'sın? Yüreğinde hiç mi insan sevgisi yok?

Karşındaki insanı neden tahrik ediyorsun? Nedir bu ayrımcılık? Bir gazeteci arkadaşımızın, 8 yaşındaki çocuğunun kendisini ziyarete gelirken yaşadığı drama bütün Türkiye ağladı.

7 aylık çocuğunu saç kurutma makinasıyla ısıtmaya çalışan Emine hanım.. Kimse Türkiye'de sosyal devlet var demesin. Eğer 7 yaşındaki çocuk saç kurutma makinesiyle ısınıyorsa, orada sosyal devlet yoktur.

Seçimlerde aile sigortası demiştik. Eğer o sigorta olsaydı. Emine Akçay kendini asmayacaktı. Emine Akçay, kimseye minnet etmeyecekti, onurlu bir şekilde gidip parasını alacaktı. Bir de dönün Suat Kılıç'a bakın. Ucuza bina kapatıp köşeyi dönenlere bakın.

Gensoru verdik. Ben adım gibi eminim. Bütün AKP elleri gensorunun reddedilmesi için kalkacaktır. Neden? Çünkü yolsuzluk en iyi bildikleri iş.

4+4+4 TARTIŞMASI

Eğitim reformu diye kanun teklifi getirdiler. Bazı bakanlar bu teklifi imzalamayacaklar. Ne bilimle, ne pedogoji ile ilgisi olmayan kanun teklifi. Bu konuda Sayın Erdoğan şöyle bir açıklama yaptı. Yaptığımız düzenleme ideolojik değil ama pedogojik değildir.

Pedagojinin ne anlama geldiğini bilmediğine adım gibi eminim. Bir pedogog bile dinlemedi. Anlamadığı birşey bu. 5 yaşındaki çocuk ilköğretime gider mi gitmez mi?

Anaokuluna giden çocukların elimne makas verirler kağıt kesmesini öğretirler. Neden mi, ilkokulda çocuğun parmak kasları gelişsin diye. Pedagojiden bahsetme boyunu aşar. Bir top var ortada. Meclis Başkanı'na verildi.

Bütün Türkiye biliyor. Komisyonu işgal ettiler."

ORMANDA  MI YETİŞTİN SEN?

CHP lideri Kılıçdaroğlu, geçen haftaki konuşmasında da şu ifadeleri kullanmıştı: "Pazar günü kravatsız montlarıyla geldiler. Önceden yemek ısmarlanmış, söz mü istediler? Bir kişi bile söz almadı. Bir tek gelme gerekçeleri var. Kaba kuvvet için geldiler.

Başbakan hangi dilden anlıyorlarsa o demiş. Biz hangi milletvekilini yere düşürüp tekmeledik? Biz demokrasi dilinden söz ediyoruz, hangi dilden söz ediyorsun? Ormanda mı yetiştin sen?"