CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Suriyeli mültecilerin Türkiye’de iş yeri açtığını ve devlete vergi vermediğini savundu. CHP lideri, "Otur düşün; Türkiye’yi bu hale kim getirdi?" dedi.

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, hükümetin dış politikasını eleştirerek, “Dış politika diğer partilerin de destek verdiği politikadır. Eğer dış politikayı iç politika malzemesi yaparsanız gelir böyle duvara toslarsınız” dedi.

Kılıçdaroğlu, Türkiye’de yönetim boşluğu olduğunu ileri sürerek, “Gazetecisi memnun değil, çiftçisi memnun değil, işçisi memnun değil, gazisi memnun değil, şehit yakınları memnun değil. Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy veren değerli yurttaşlarım da memnun değil. Ben bu hükümeti eleştirirken sakın ola ki sizi eleştiriyorum zannetmeyin. Sizler demokrasinin vazgeçilmez kişilerisiniz. Sandığa gidiyorsunuz oy kullanıyorsunuz. Ben sizlerden sadece şunu istiyorum; ülkemiz için, çocuklarımız için, geleceğimiz için, bayrağımız için, güvenliğimiz için sandığa giderken düşünün” diye konuştu.

“BİR DE BU ÜLKEYİ KUL HAKKI YEMEYENLER YÖNETSİN”

Ülke genelinde resmi rakamlara göre 1,5 milyon Suriyeli’nin bulunduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Gelip dükkan açıyor, vergi vermiyorlar. Ama sen veriyorsun ve onunla kavga ediyorsun. Otur düşün; Türkiye’yi bu hale kim getirdi? Otur düşün; milyonlarca Suriyeli’yi Türkiye’de dilenci durumuna kim soktu? O çocuklar neden sokaklarda dilenci? Kim yaptı bunu? Yeter demiyecek misiniz artık. Yeter deyin artık. Bir de bu ülkeyi kul hakkı yemeyenler yönetsin” şeklinde konuştu.

“CUMHURİYET HALK PARTİSİ İÇİN SADECE İNSAN VARDIR”

Kılıçdaroğlu, “İnanç üzerinden siyaset bizim kitabımızda yoktur. Kimlik üzerinden siyaset bizim kitabımızda yoktur. Yaşam tarzı üzerinden siyaset bizim kitabımızda yoktur. Benim için, ülkem için, CHP için sadece insan vardır. Şunu bugün yurttaşlarımın unutmamasını istiyorum, kim etnik kimlik üzerinden siyaset yapıyorsa seni bölüyor. İnanç üzerinden siyaset yapıyorsa senin inancını sömürüyor. Yaşam tarzı üzerinden siyaset yapıyorsa, sahtekarlık yapıyor. Havuzlu villalarda oturacaklar, vatandaşın yaşam tarzına müdahale edecekler. Bu kalıpları kafamızdan kırıp atmak zorundayız” ifadelerini kullandı.

“2015 SEÇİMLERİ BİR DÖNÜM NOKTASIDIR”

Adaletin olmadığı yerde devletin olamayacağını dile getiren Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

“Adalet, mülkün yani devletin temelidir. Size sözüm söz, Cumhuriyet Halk Partisi’nin sözü bu ülkeye adalet getireceğiz. Bu ülkeye demokrasiyi getireceğiz. Çocuğum işsiz diyorsun. Oturup kendine şu soruyu neden sormuyorsun; 12 yıldır bu ülkeyi kim yönetiyor? Senin çocuğun işsiz, onların çocukları işsiz mi? Türkiye yeni bir sürecin içine giriyor. Ortada hükümet yok. Kimse kimseyi kandırmasın. Şekil olarak bir hükümet var. Davulu boynuna asılmış, tokmağı başkasında olan bir hükümet var. Böyle hükümet yürümez. Kendisi sorun olan bir hükümet, sorunları çözemez.

O nedenle bütün yurttaşlarıma sesleniyorum; 2015 seçimleri bir dönüm noktasıdır. Biz kaygı duymuyoruz sadece. Gidin Avrupalılar kaygı duyuyor. Gidin Uzak Doğu’ya onlar da kaygı duyuyor. Ne olacak bu Türkiye’nin hali diye. Kararı biz vereceğiz, özgür irademizle vereceğiz. Türkiye’yi aydınlığa çıkaracağız. Herkesin karnının doyduğu, herkesin iş, aş sahibi olduğu bir Türkiye. Bunun vaadini veriyoruz. Bunu yapacağız. Yurttaşlarımızdan bize güvenmelerini istiyoruz. Biz Türkiye’ye, vatandaşlarımıza güveniyoruz. Madem ki en karanlık dönemlerinde Türkiye’yi aydınlığa çıkardık, her krizin sonunda Türkiye’yi aydınlığa çıkaran Cumhuriyet Halk Partisi olmuştur. Burada da Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’yi bu krizden çıkaracak.”

“BİZE GÜVENİN VE GÖRÜN TÜRKİYE NASIL AYAĞA KALKARMIŞ”

Kılıçdaroğlu, çok güzel projelerle halkın karşısına çıkacaklarını söyleyerek, “Onlardan tek şey istiyoruz; bize güvenin ve görün Türkiye nasıl ayağa kalkarmış, Türkiye nasıl çağdaş Türkiye olurmuş, Türkiye nasıl özgür Türkiye olurmuş, Türkiye’de herkesin karnı nasıl doyarmış, Türkiye’de 40 günlük Ayaz bebek zatürreeden nasıl ölmezmiş, Kübra bebek açlıktan ölmezmiş. Bizim özlediğimiz, bizim güvendiğimiz, bizim beklediğimiz, bizim kurmak istediğimiz Türkiye işte böyle bir Türkiye. Böyle bir Türkiye’de buluşmak umuduyla hepinize saygılar sunuyorum” diyerek konuşmasını sonlandırdı.