Kılıçdaroğlu AK Parti kongresi sonrası, elektrik, doğalgaz ve ÖTV zamlarında AK Parti'yi kalleşlikle suçladı.

 

İşte Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları;

 

Milletvekillerinin hapiste olduğu parlementodayız. Milli iradenin tutsak olduğu dönemde yaşıyoruz.

 

Aldığı kararlarla halka güven vermesi gereken bir sürecin içindeyiz ama bu süreç engelleniyor. Bu sürecin engellendiği ilk grup toplantısındayız. Halkın oyuyla seçilen, parlementoda görev yapması gereken milletvekillerini hapiste tutmanın hukukla hiçbir ilgisi yoktur.

 

Bu sorunun çözülmesi lazım. Oturduk parlementoda Meclis Başkanı'nın gözetiminde imza attık. Bu imzanın arkasında durmayan namerttir.

 

Erdoğan ile aramızda hainlik tartışması oldu. Yabancı ülkenin askerlerini kendi ülkesine davet eden, Mardin'e kadar giden Türkiye Cumhuriyet'i topraklarını yabancı askerlerin botunun altına seren haindir.

 

Bir partinin kongresi yapıldı. Bütün televizyonlar bu şov gösterisini halka sundular. Biz bu şova katılmadık. Çünkü 10'a yakın basına ambargo koydular. "Gazeteler gelemez" dediler. Demokrasiyi bu ülkeye getiren biz CHP olarak o kongreye katılamazdık. Biz katılmadık ama onlar anons ediyor CHP'de burda diye.

 

Biz bu darbeci yaklaşıma tepkisiz kalmadık. Dün Erdoğan'a soru soruluyor Sayın Cumhurbaşkanı'da söylüyor. Gazetecenin haber alma özgürlüğü anayasal bir görevdir. Erdoğan'ın söylediğini okuyunca söylenecek söz kalmadı.

 

Şöyle dedi, "Bize her türlü saygısızlığı gösterenleri bende bu özel günümüze davet etmek zorunda değilim." Haklı mıdır sonuna kadar haklıdır. Çünkü onun için demokrasi yoktur.

 

Kendi özel günümüze diyor bu bir şovdu. Bu AKP çifliğinin bir şovuydu. Benim özel alanımdır dediğiniz andan itibaren demokrasiyi askıya almışınızdır demiştir. AKP Erdoğan'ın babasının çifliği olabilir ama o Türkiye'yi de böyle görüyor.

 

O kongrede Türkiye'nin onuru ve şerefi ayaklar altına alınmıştır. Bu utancı milletimin takdirine sunmak isterim. Atatürk bütün mazlum milletlerin ortak kahramanıdır. Ortadoğu devletlerinin kahramanıdır.

Pazar günü bu ülkenin iktidar partisinin şovunda Atatürk'ün iki eserinden biri olan CHP 'ye Ortadoğu ülkeleri önünde hakaret etmiştir. Bu terbiyesizliği göstermiştir.

 

Barzani'ye o tezahüratı yapan kimse soruyorum. Barzani ne yaptı da gurur duyuyorsunuz. Hergün şehit verdiğimiz bu günlerde PKK'yı koruduğu için mi gurur duyuyorsunuz.

 

Hedefi 2023'müş sen önce 1923'ün ne olduğunu anla da sonra 2023'e gel. 1923'ü bilmen için kapasite gerekir, sanatla uğraşmak gerekir, bilimi bilmek gerekir, insan olmak gerekir, ülke sevgisi gerekir. Takılmış plak gibi utanmadan Barzani'nin önünde CHP'ye hakaret ediyor.

1940 kafasıyla 2023'ten söz ediyor. 2023'ün ne olduğunu bilmesi için kafasının değişmesi lazım. Buzdolabı çamaşır makinesinden bahsediyor. İcat tarihi 1977.. Sayın Başbakan 2012'de bunlardan bahsediyor. Senin vizyonun buysa vay bu memleketin haline.

 

1940'larda buralara bir türlü gelmiyor. Türkiye'ye kaybettiren kafa bu kafadır. Ufuk vermez, vizyon vermez... O çukurda kaybolup gidecektir.

 

Şovdaki sömürüye bakın. Kefenimi giydim yola çıktım diyor. Aslında güzel söz.. Allah herkese şerefiyle yaşayıp ölmeyi nasip etsin.

Kefen dediğimiz şey sade bir kumaştır. Cebi falanda yoktur ama onun kefenin cebi var. Madem kefeninle geziyorsun, ahirete inanıyorsun peki bu kul hakkı yemekten neden vazgeçmiyorsun.

 

Kimler kefenlerine cep yaptırdı. Firavunlar ve nemrutlar... Biz onları değil Hz. İbrahim'i örnek alacağız. Firavunlaşanlar toplumun önünde baskı kurmak istiyor. Güç hastalığına yakalanıyor. Bu ilahlık iddiasına kapılanlarına sesleniyorum bu putlar yıklır bu zalimler yıkılıp giderler.

Aslında bütün diktatörler korkaktır. Bir de müthiş yalancıdırlar. Allah'tan korkmazlar. İlahlık iddiaları da bundandır. Kolpacılardır bunlar.

 

Pazar günü önce halkın önüne önce film koydular sonra kalleşce zam yaptılar. Cesaretleri yok. Sorsak "hangi şerefsiz zam yaptı"diye inkar edecekler. Bu zalimlerin zulmüne rıza göstermek zulme ortak olmaktır..

 

Şovun en ironik bölümüde helalliktir. Bu kadar kul hakkı yiyen birnin helallik istemedi ironidir. Kursaklarına elini attğın bütün yetimlerin iki eli yakanda olacaktır. İsrail askerleri tarafından şehit edilenlerin iki eli senin yakanda olacaktır. Savaş uçağındaki pilotların eli senin yakanda olacaktır.

 

Oslo görüşmelerini yapacaksın sonra hergün şehitlerimiz gelecek o şehitlerinde iki elin senin yakanda olacaktır. Bunların hesabını sormazsam ben namerdim.

 

Demokrasilerde Firavun olmaz. Demokrasilerde mutlak güç yoktur. Büyük güç kavramını yaratıp demokrasiyi çöpe atamazsınız.

Kişisel hesap yapanlarla bizim alıp veremeyeceğimiz yok. Kimsenin saçının teline zarar gelsin istemeyiz. Barışa odaklanan bir siyasi partiyiz biz. Bizim yönümüz belli...

 

Terör var sorunlu kim CHP, böyle bir ilkellik olabilir mi? 10 yıldır götürüyosun. 2002'de bir tek şehidimiz yoktu. Oslo'da kim görüşme yaptı. Bunun adı milleti satmaktır. Şehitler gelecek sorumlu kim CHP.