CHP'de deprem sürüyor!

CHP Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan, partisinden bir grup milletvekili ile düzenlediği basın toplantısında, "Sayın Genel Başkan ve ekibi demokrasilerde yeri olmayan, sadece seçmeni suçlamaktan vazgeçip makamdan çekilme ve kurultaya gitme olgunluğun

CHP'de deprem sürüyor!

CHP Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan, partisinden bir grup milletvekili ile düzenlediği basın toplantısında, "Sayın Genel Başkan ve ekibi demokrasilerde yeri olmayan, sadece seçmeni suçlamaktan vazgeçip makamdan çekilme ve kurultaya gitme olgunluğunu göstermelidir" dedi.

CHP'de muhalif milletvekillerinin Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu istifa ve kurultayı toplama çağrısına parti yönetiminden ilk cevaplar, Genel Başkan yardımcıları Bülent Tezcan ve Erdoğan Toprak ile milletvekili Kamer Genç'ten geldi. Tezcan, "Taban kurultay istemiyor" dedi.

CHP'de muhalif olarak bilinen Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum, Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, Mersin Milletvekili İsa Gök, İstanbul Milletvekili Nur Serter, İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan Mecliste düzenledikleri basın toplantısında Kılıçdaroğlu ve ekibini makamdan çekilmeye ve kurultaya gitmeye çağırdı.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP ve MHP'nin çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun Başbakan Erdoğan karşısında seçimi kaybetmesinden sonra CHP'de ilk tepki Grup Başkanvekili Muharrem İnce'den gelmişti.

Cumhurbaşkanlığı'nın Recep Tayyip Erdoğan'a armağan edildiğini söyleyen Emine Ülker Tarhan, muhalefetin çatı aday tespitinin de sonuca doğrudan etkili olduğunu ifade ederek, "Türkiye'de ilk kez halkoyu ile gerçekleşen cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yönetimler aksini söylese de muhalefet ağır bir yenilgi almıştır" ifadelerini kullandı.

CHP'nin asla tıpış tıpış bir parti olmaması gerektiğinin altını çizen Emine Ülker Tarhan, "Bu dönem kimlerin parti direncini kırdığı inanılmaz bir tez süreci olmuştur. Söylemiştik, halkın seçeceği ilk adayımız için partililerimiz adaletsizlikleri kenardan izleyen birini değil, bunlarla savaşan birini görmek isterlerdi, bunu söylemiştik. Onun için heyecanlanmak, sandığa koşmak isterlerdi, bunu söylemiştik. Çatı, kölelik düzeni ile kadının aşağılanmasıyla, baskılarla, hırsızlıklarla mücadelenin çatısı olsun, bunu isterdik.

Her seferinde bir umut ile sandığa koşanlar yine bir seçim akşamı başlarını öne eğmesinler istemiştik. İlk turda herkes kendini temsil eden adaya bir oy verseydi, katılım güçlendirilecek ve taktik ile ilk turda rakibin kazanma ihtimali yok edilecekti. Sonuç ortada ikinci tura taşıyacağımız bir seçimi biz ilk turda kaybettik. Dünyada herhangi bir siyasal parti yoktur ki, daha seçime girmeden kendi değer ve önermelerinden vazgeçsin ve havlu atsın, üstelik artı 1 oy için ilkelerinden ödün verip milyonlarcasını kaybetsin" diye konuştu.

"SİYASET BOŞLUK KALDIRMAZ"

"Biz yıllardır bütün birikimimizle Recep Tayyip Erdoğan ve onun zihniyeti ile mücadele ediyoruz. Onun gibi olmak, ona benzeyerek oy almak istemiyoruz. Biz başka bir ruhu temsil ediyoruz, dün de öyleydik, yarın da öyle olacağız" açıklamasında bulunan Tarhan, daha ilk günden bu formülün yanlış olduğunu söylediğini hatırlatarak, "Bize oy veren insanlar yüreklerinde şu soruyu sormadılar mı, 'bu tercih ile siz bu ülkede artık bize ihtiyaç yok mu demek istiyorsunuz?'

14 siyasi partinin adayı olarak bir adayın onların toplam oyunda yüzde 9 düşük oy almasını bir başarı olarak değerlendirmek CHP tabanı ile alay etmektir. Türkiye'yi ve sorunlarını bilen, Recep Tayyip Erdoğan'ın yolsuzluklarını yüzüne vuracak bir aday beklerken, aksine onun icraatlarını beğendiğini açıklayan bir aday çıkartılması tam bir fiyaskodur. Cumhuriyet mağdur edilmiştir, sol şerit tamamen boş bırakılmıştır. Siyaset boşluk kaldırmaz. Sayın Demirtaş'ın oy artışının sorumlusu, solun evrensel değerlerini, çoğulculuk, eşitlik, adalet, kadın hakları ve ezilenlerle ilgili bir kelam etmeyi unutan, muhafazakar elitizme teslim olan bu anlayıştır. Nasıl bir halkçılıktır bu bana söyleyin. Bir CHP'li için önüne çekilen engeller bize göre aşılacak engellerdi ama bize aşılacak şeyler olduğu söylendi bunların" şeklinde konuştu.

CHP'yi çaresiz hale düşürenlere "Mutlu musunuz" diye soran Tarhan, "Erdoğan'ın kaybetse bile kendi anlayışını muhalefete dayatabildiğine göre baştan bu yarışın galibi sayılırdı. Çok üzgünüz, olacakları gördük, uyardık ama tehditlerle karşılaştık. Özellikle bu şekilde kaybetmekten çok üzgünüz. CHP seçmeni incinmiştir, yine de mücadelesini başarı umuduyla sürdürmüştür. Suçlamak yerine sergilediği tavırdan alınacak mesajlar vardır. Umarım bu mesaj işe yarar ve bu bizim kaybettiğimiz son seçim olur. Böyle giderse sözde Başkanlık, özde ise babadan kıza postmodern hanedanlık sistemine engel olunamayacağı çok açıktır.

Recep Tayyip Erdoğan statükosunun değişmesini istemediğinden bu muhalefet zihniyetinin de değişmemesinden yanadır. Toplumun dinamizmi her şeyden güçlüdür, tüm statükoları da param parça edecektir. Yapılması gereken çok hızlı bir şekilde yeni bir modele dayalı, kitlesel, ilkeli, kapsayıcı bir toplumsal muhalefet dinamiği oluşturmaktır. Hayalini kurmanın dahi unutturulmuş olduğu iktidarı demokratik yollarla elde etmektir. Son 12 yılın kırıp döktüğü, bozup yozlaştırdığı tüm alanlarda bir restorasyon faaliyetine girerek geleceğin Türkiye'sini inşa etmektir. Zor şartlar güçlü kadroları bulur çıkartır" açıklamasında bulundu.

"CHP BAŞKASI GİBİ OLMAYA ÇALIŞTI VE KAYBETTİ"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve ekibini makamdan çekilmeye davet eden Tarhan, "CHP'nin programından sürekli ödün verilerek sürdürülen bu muhalefet anlayışında artık sona gelinmiştir. Şu kesindir, CHP başkası gibi olmaya çalıştı ve kaybetti. Artık ya kendini kandırmaya devam edecek ya da yeni bir yol seçecektir. Sayın Genel Başkan ve ekibi demokrasilerde yeri olmayan, sadece seçmeni suçlamaktan vazgeçip makamdan çekilme ve kurultaya gitme erdemini göstermelidir. Bu umutsuzluk ve kaybetme döngüsü artık kırılmalıdır. Biz içimizdeki mücadele ruhunu yatıştıracak bir sakinleştirici istemiyoruz, itiraz yeteneğimiz körelsin istemiyoruz. Bu seçim sonucu partimizin varlık yokluk sürecine girdiğini, önümüzdeki seçimlerde ana muhalefet özelliğini yitirme riski ile karşı karşıya kaldığını göstermektedir. Bu açık ve yakın tehlike karşısında gerçek sorumluluk sahipleri olan kurultay delegelerini, partimizin ve ülkemizin geleceğine sahip çıkmaya çağırıyoruz" dedi.
CHP yönetiminden muhaliflere cevap

CHP'de muhalif milletvekilleri, Cumhurbaşkanı seçiminin ardından harekete geçerek Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na istifa ve kurultayı toplama çağrısı yaptı.

Parti yönetiminden ilk tepkiler Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan’dan geldi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan ise "Parti tabanı kurultay istemiyor" ifadesini kullandı. Tezcan şunları ifade etti:

"Ben onlara parti içi muhalif demiyorum, farklı düşünen arkadaşlar diyorum. Kurultay çağrısını genel başkan da yapabilir. 1180 yakın delege var ve yüzde 51'inin imzası gerekiyor. Tüzük belli, biz bir kurultaya gerek olduğunu düşünmüyoruz. Tartışma, parti içi değil 2015 seçimleri olmalı.Her seçim sonrası böyle tartışma oluyor, farklı düşünen arkadaşlar olabilir Parti tabanının böyle talebi varsa buna göre çalışma yapılabilir. Kurultay isteyen, yönetim değişikliği isteyen olabilir. Sayın Genel Başkanımız’a güven tam. Ama sonuçtan memnuniyetsizlik yok."

'İHSANOĞLU DOĞRU BİR ADAYDI'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, CHP'deki kurultay tartışmalarına ilişkin, "Kurultay istemek en doğal haktır. Bunun tüzükte kaideleri, kuralları, imza sayısı var. Delege eğer o sayıyı genel merkeze bildirirse biz de kurultayı toplarız" dedi.

CHP'nin tüzüğüne göre kurultayın bir toplanma şeklinin olduğunu belirten Toprak, konuşmalarında şu ifadelere yer verdi:

"Ben şunu istiyorum deyince biz kurultay toplamayız. Kurultay delegenin kararı doğrultusunda toplanır. Kurultay istemek en doğal haktır. Doğrusu Kurultay'a gitme ihtiyacı yok, Ekmeleddin İhsanoğlu, çok doğru bir adaydı, Türkiye'nin yetiştirdiği değerli bir adaydı. Bu konuda tüm kamuoyu da bu noktada.

Ama biz, karşımızda devletin gücüyle yarıştık. Manipülasyonlar vardı, halkın yüzde 26'sı sandığa gitmedi. Onların gitmeyişi, bu sayının böyle çıkması demek. Aslında baktığınızda cumhurbaşkanı yüzde 51'le değil, 38'le seçilmiştir."

Toprak, delegenin salt çoğunluğunun sağlanması durumunda kurultayın düşünülebileceğini belirtti.

'GENEL BAŞKAN BAŞARISIZ DEĞİL'

CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç ise "Kurultay talep eden arkadaşların seçimlerde bir yerde çalıştıklarını görmedim. Genel Başkan başarısız değil" dedi.

Genç, "Ben bu kurultay talep eden arkadaşların seçimlerde bir yerde çalıştıklarını görmedim. O kadar rejimi tehlikeye sokan, yolsuzlukları konu alan kanunlar geçerken TBMM çalışmalarına da katılmadılar.

Genel Başkan başarısız değil. Ben de gezdim. Bazı yerlerde MHP'li arkadaşlar çalışmadılar, oy da vermediler, gidip Tayyip'e oy verdiler. Yeterli sayının bulunması durumunda kurultay elbette yapılır" dedi.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Siyaset