''Eğer ben kalkıp, 'mühimmat deposunda bir asker eline el bombasını aldı meraktan, o yüzden patlama oldu' deseydim herhalde bütün Türkiye benimle alay

ederdi'' diyen Kılıçdaroğlu, kendisinin olaya ilk andan itibaren dikkatli bakmaya özen gösterdiğini söyledi. Olayın başlangıcında ve sonrasında çeşitli açıklamalar yapıldığını anımsatan Kılıçdaroğlu, kendilerinin de sorumlu bir parti olarak konuyu araştırdığını ve yetkililerle görüştüklerini söyledi. Yaptıkları görüşmeler neticesi gelinen noktada patlamada, ''sabotaj'' kuşkusunun ağır bastığını söyleyen Kılıçdaroğlu, konuştuğu kişilerin ise ''emekli'' kişiler olduğunu yineledi.

 

Hükümet kanadından bugüne kadar yapılan bütün açıklamaların ''yalan'' olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, el bombasının yere düşmesi ile patlama olamayacağını ileri sürerek, şöyle konuştu:

 

''Sabotaj ihtimali çok yüksek. Şimdi Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'meraktan bir asker bunu eline aldı' diyor. Bir asker bunu yapmaz. Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklaması benim 'sabotaj iddiası çok güçlüdür' söylemimi doğruluyor. Bu açıdan sayın Başbakan'a teşekkür ederim. Bu bilgiyi açıkladığı için. O pimi çeken asker, herhalde meraktan çekmemiştir, o pimi çekmek mühimmat deposunda ancak kasıtla çekilebilir. Eğer doğruysa bu haber, Sayın Başbakan'a bu bilgi verildiyse. Ayrıca bunu doğrulayan başka bir bilgi daha Sayın Genelkurmay bir açıklama daha yaptı, dedi ki 'acemi askerler mühimmat deposunda yoktu'. Kimler var burada, demek ki askerlik konusunu iyi bilen yetişmiş, konusunda uzman olanlar. Bir uzman alacak eline bombasını, merak dolayısıyla pimini çekecek, ondan sonra bekleyecek patlama oldu mu olmadı mı? Bu açıklama başlı başına gaf mı desem, aptallık mı desem, tanımlamakta zorlanıyorum.''

 

''Mühimmat deposunda patlama meraktan mı olmuştur, sabotajdan mı olmuştur'' diye soran Kılıçdaroğlu, ''Meraktan patlama olmuş diyorsa vatandaşlarımız diyecek bir şeyim yok'' yanıtını verdi.

 

Başbakan Erdoğan'ın, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nun açıklamalarının doğru olmadığını söylediğini belirten Kılıçdaroğlu, bunun olayın başından itibaren söylenmesi gerektiğini ifade ederek, hükümetin olaya ''kaza süsü'' vermeye çalıştığını ileri sürdü. Başbakan'ın bütün şahitlerin şehit olduğunu söylediğinin anımsatılarak, ''Gerçek ortaya çıkacak mı?'' sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, bunu uzmanların değerlendireceğini söyledi.

 

''Başbakan'ın sizin açıklamalarınıza çok sert eleştirisi oldu, 'çok ciddi sululuktur, gayriciddiliktir' dedi. Patlamayla ilgili hükümeti yönelik açıklamalarınızla ilgili yargı yolunu saklı tuttuğunu söyledi. Bu konulardaki yanıtınız ne olacak?'' denmesi üzerine Kılıçdaroğlu, ''Bende merakla bekliyorum, beni nasıl mahkemeye verecekler. Merakla bombayı aldı ya eline Sayın Başbakan'ın söylediğine göre. Eğer ben Sayın Başbakan'ın yaptığı o açıklamayı yapsaydım, adım gibi eminim bütün AKP medyası benim üzerine müthiş bir antipropaganda ile saldırırdı. Merak saiki ile mühimmat deposunda deneyimli bir asker eline el bombasını alıp pimini çekmez, çekemez mümkün değildir bu. Hangi şeyi söyledilerse hiç birisi doğru çıkmadı'' ifadelelerini kullandı.

 

MHP'nin konuyla ilgili açıklamalarının hatırlatılarak, ''Sabotaj iddiasında yalnız kaldığınızı düşürüyor musunuz?'' sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, ''Sabotaj iddiasının hiç kimseye faydası yok, biz neyi araştırıyoruz? Gerçeği araştırıyoruz. 25 kişi şehit oldu, bunu araştırmayıp üstünü mü örteceksiniz?'' yanıtını verdi.

 

Depoda sadece el bombalarının olduğu söylemlerinin de yanlış olduğunu tekrarlayan Kılıçdaroğlu, kamuoyunu tatmin edecek şekilde açıklama yapılması gerektiğini dile getirdi.

 

Kemal Kılıçdaroğlu, ''Eğer sabotajsa ve Sayın Başbakan'ın dediği doğruysa, sabotajı yapan orada pimi çeken askerdir. Eğer faili aranıyorsa, pimi çeken askerdir. Kimse bilmiyorum. Sayın Başbakan'ın yaptığı açıklama benim söylediğimi doğruluyor. 'Merakı' kısmını çıkarın oradan bir askerin pimi çekmesi, başlı başına sabotaj iddiasını gündeme getiriyor'' dedi.

 

''Genelkurmay 2. Başkanı'nın sizi aradığını biliyoruz, ne konuştunuz'' sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, aranmasının doğru olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, görüştüğü kişilerin muvazzaf olup olmadığının sorulduğunu kendisinin de emekli kişilerle görüştüğünü söylediğini bildirdi.

 

''Afyon'daki patlamanın ardından Vali'nin Genelkurmay Başkanı'na verdiği hediyeler çok tartışıldı. Böyle durumlarda müeyyide uygulanmasına yönelik düşünceniz var mı?'' sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, ''Bir siyasi parti benim adamım diyerek, bürokrasiyi siyasallaştırmışsa, herhangi bir müeyyide uygulanmaz. ÖSYM Başkanı ne oldu yerinde kalıyor. Görevden mi alındı, istifa mı etti? Bütün haksızlıklar ortada duruyor. Kapı gibi yerinde duruyor. Vali, 'kaza' diye açıklama yaptı. Veysel Eroğlu 'kaza' diye açıklama yaptı. Bunlar istifa mı etti? Bana demokrasisi gelişmiş bir ülke gösterin, 25 askeri ölecek, şehit olacak sorumlu bir tane binbaşı olacak. Sorumluların istifade etmesi gerekiyordu. Bunun adının kaza ya da sabotaj olması önemli değil. İlgili bakanın istifa etmesi lazım. İlgilisi kimse istifa etmesi lazım'' diye konuştu.

 

Başbakan Erdoğan'ın BDP'li milletvekilleri ile ilgili açıklamalarının hatırlatılarak, ''Başbakanın sözlerinden anlaşılan o ki Meclis açıldığında BDP'lilerin dokunulmazlığı bir şekilde gündeme gelecek. MHP ile anlaşır da gelirse AK Parti o takdirde siz ne yapacaksınız?'' denmesi üzerine Kılıçdaroğlu, ''İkisinin oyları yetiyor zaten. Dokunulmazlıkları kaldırsınlar. Bizim görüşümüz belli, biz kendi görüşümüz de ısrar ederiz'' dedi.

 

''Siz oylamaya girmeyecek misiniz?'' denmesi üzerine Kemal Kılıçdaroğlu, ''Oylamaya gireriz. Niye girmeyelim. burada grup kararı alınmıyor zaten gizli oylama yapılıyor. Herkes gidip kendi vicdanı kararını verecektir'' dedi.

 

''BDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması Kürt sorununun çözümü için bir katkıda bulunur mu'' sorusu üzerine de Kılıçdaroğlu, ''Öfkeyle kalkan zararla oturur diye güzel bir atasözümüz var. Olayları soğukkanlı değerlendirmek zorundayız. Türkiye'nin içinde bulunduğu koşullar sıradan koşullar değildir. Olaylardan yola çıkıp yasal düzenleme yapmak doğru değildir'' diye konuştu.