Başbakan TUSKON'da konuştu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türk İşadamları ve Sanayicileri Konfederasyonu (TUSKON) 4. Olağan Genel Kurulu'nda konuştu. İşte Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;TUSKON sırtını belirli çıkar çevrelerine değil millete dayadı. Kaynağını, motivasyonunu,

Başbakan TUSKON'da konuştu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türk İşadamları ve Sanayicileri Konfederasyonu (TUSKON) 4. Olağan Genel Kurulu'nda konuştu. İşte Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;

TUSKON sırtını belirli çıkar çevrelerine değil millete dayadı.

Kaynağını, motivasyonunu, misyonunu halktan aldı. TUSKON TUSKON gibi Anadolu kaplanları halktan aldılar halk ile büyüdüler...

Nasıl ki Mevlana, pergel misali; Bir ayağın burada merkezde olacak, bir ayağınla dünyayı dolaşacaksın' diye tavsiyelerde bulunduysa işte Anadolu'nun aslanları da bu misal dünyayı gezdiler. Ben şu ifadeyi kullanmıştım daha önce; Türkiye sizler gibi işadamlarının gayretleri sayesinde yeniden ufukların efendesi oluyor' demiştim. Evet, silahla değil, baskıyla değil, topraklar fethederek değil, Türkiye artık gönüller fethederek ufukların efendisi oluyor.

Türkiye, Yeni Zelanda'dan Kanada'ya, Japonya'dan Afrika'ya kadar gönüller kazanıyor, Türkiye dünya barışına olan katkılarıyla, uzlaşma çağrılarıyla hakkı en güçlü şekilde müdafasıyla gönüllerde yer ediniyor. Türkiye, istikrarla büyüyen ekonomisiyle alan el değil veren el olmasından dolayı artık parmakla gösteriliyor, takdirle izleniyor. Şundan emin olunuz, Türkiye'nin bugün ulaştığı nokta hiç ama hiç tartışmasız milletin eseridir. Türkiye, milletin rotasında ilerliyor, Türkiye bu aziz milletin arzusu, talepleri, hedefleri doğrultusunda yükseliyor. İşte onun için diğer arkadaşlarımızın ifade ettiği gibi Türkiye büyüyor ve onun için başarıyor.

Şurada, Kore'de ki Nükleer Güvenlik Zirvesi'nde takdir ederken bizi 'bunun formülü nedir?' diye sordular. Siz kalkıpta Cumhuriyet tarihi boyunca 6 kilometre yol yapacaksınız, şurada 9 yılda 15 kilometre duble yol yaptık. şuanda 46 noktaya uçuyoruz biz Türkiye'de, en uzak noktada havaalnına gidişiniz 45 dakika, bu denli bir noktaya gelmişiz. Bunları neyle yaptık? Yolsuzlukların olduğu bir ülkede bunlar olabilir mi?

Barajlardan hamdolsun geçilmiyor, Türkiye enerjisi neredeydi ve şuanda nereye geldi? Yoğun bir şekilde santraller yapılıyor, rüzgar santralleri yapılıyor, bunlar neyle yapılıyor? Güvenle, bütün özelleştirme olayıyla önümüzdeki taşları bu iktidar kaldırmıştır, halen de kaldırıyor. Neden? Benim müteşebbisim rahat adım atsın diye, ne yapıyor müteşebbisim bu iktidara güveniyor ama şimdi artık ufkunu görüyor, halen şuanda bile bazı muhalif çevreler şunu soruyor; Normal seçimler yine 2015'de mi olacak, tabii ki 2015'te olacak bunu kaç kere söyledik ama dert başka, dert acaba kafaları nasıl bulandırırız bu. Dünyanın hiç bir ülkesinde 16 ayda bir seçim yapan bir ülke var mı?

Biz çok partili dönemde 16 ayda bir seçim yapmışız, böyle büyümek mümkün olur mu? Biz ne diyoruz; Belirlenen neyse o tarihte seçim yapılır' biz birkere yanıldık, sadece bir Cumhurbaşkanlığı seçimini 7 yılda değilda halka gidelim diye, böyle bir sözü verdik orada 5 yıldan 4 yıla inme noktasında bir anlaşma yaptık, orada bir yanlış yaptık keşke orada o anlaşmayı yapmış olmasaydık.

Ama biz sözümüzde durduk, onlar sözlerinde duramadıkları gibi birilerinin talimatlarıyla Meclis'e gelemediler.Siz arkanıza mafyayı almadınız, siz arkanıza hazineyi, kamu bankalarının kaynaklarını almadınız, ideolojiyle yürümediniz, dayatmalara, baskılara boyun eğmediniz. Siz arkanıza sadece ve sadece milleti aldınız ve yola böyle devam ettiniz. Siz işte beşer planında bu nedenle büyüksünüz, siz milleti arkanıza aldığınız için büyüksünüz ve bu ülkeyi büyütüyorsunuz. Tıpkı sizler gibi bu hükümette sadece ve sadece milletle büyüyor, hani diyorlar ya; Yürüyeceksin millet yürüyecek arkandan' diye, işte mesele bu. Bu hükümet arkasına mafyaları, çeteleri, cuntaları almadı tam tersine bunların üstüne gitti ve gidiyor. Bu hükümet arkasına sermayeyi almadı, seçkinlerin, patronların, elitlerin hükümeti olmadı.

Hak sahibi olanların hizmetkarı oldu, bu hükümet yetimin hakkını gözetti, bu hükümet ihlassondakika hazineyi boşaltan değil, dolduran kamu bankalarını zarara uğratan değil kâra geçiren hükümet oldu. Ziraat Bankası'nın, Halk Bankası'nın, Vakıf Bankası'nın halini biliyordunuz ama şimdi bu bankalar Avrupa'da rekabet ediyor. Şimdi Allah aşkına soruyorum, nasıl hortumlayan bir hükümet oluyor? IMF'ye olan borç biliyorsunuz MHP, DSP, ANAP iktidarında 23 buçuk milyar dolardı, şimdi dün itibari ile 2,3 milyar dolara kadar düştü. Daha ne olacak? Onlar borçlandı biz ödüyoruz, yolsuzlukla bu olur mu? Hortumculukla bu olur mu? Biz hortumları kestik o yüzden bunlar oluyor, biz istesek IMF'nin borcunu şuanda öderiz 'al paranı git' deriz ama gerek yok, önümüzde ki yıla kadar zaman var ufak miktarlarla ödeniyor.

Finans yönetimi çok önemli, şuanda ebedi alemde olan bir işadamı bana enteresan birşey söyledi; Biz çok cefa çektik fakat büyüklerimiz bize dediler ki, iki şeyi çok iyi yöneteceksin. 1- Finansı, 2- İnsanı iyi yöneteceksin bu iki şeyi iyi yönetirsen başarıyı yakalarsın' dedi. Hakikaten mesele geliyor burada odaklanıyor, bize yıllar yılı muhasebat öğrettiler, mesele parayı yönetmek, finansmanı yönetmek. Eğer sen onu yerli yerinde kullanamıyorsan istediğin kadar kayıt tut.Sizin de, bizimde başarımızın arkasında sadece ve sadece millet var, Allah'ın izniyle bugüne kadar milletimizle yürüdüğümüz bu yolda aynı şekilde milletimizle yürümeye devam edeceğiz. Dostlarımızla, kardeşlerimizle ayrılığa düşmeden el ele yürümeye devam edeceğiz. Bugüne kadar, hiç bir zaman hep arkadaşlarıma bunu söyledim yine söylüyorum, bize ben demek yakışmaz. Biz, enaniyetten uzak olacağız, bizim kitabımızda ben yok, biz var. Senlik, benlik kavgasına asla müsade etmeyeceğiz, fitneye, fesata asla prim vermeyeceğiz. Bugüne kadar beraber yürüdüğümüz bu yolda inşallah aynı şekilde yürümeye, Türkiye'yi beraber büyütmeye, milletten aldığımızı yine millete vermeye devam edeceğiz. Şundan emin olunuz, İstanbul'un yoksul mahallelerin de yaşayan çocukların umudu hep beraber biziz, biz Çankırı'da ki, Trabzon'da ki çocukların umuduyuz, bizler Diyarbakır'ın, Van'ın, Bitlis'in, Bingöl'ün umuduyuz. 

Sadece Türkiye'nin değil bizler Somali'nin, Afganistan'ın, Filistin'in, Hama'da ki, Humus'da ki, Bab-ı Amr mahallesinde ki masum çocukların umuduyuz. Biz bir Devlet-i Aliyye-i Osmaniye'nin bakiyesi üzerine kurulmuş bir devletiz.

Gelecekte de inşallah büyük bir devlet, büyük bir millet olarak anılmaya devam edeceğiz. TUSKON'un değerli mensupları, eminim sizlerde yakından takip ettiniz, dün TBMM bir kez daha tarih yazdı, 28 Şubat'ın en önemli izi milletin hür iradesiyle ortadan kaldırıldı. Dün Genel Kurul'da dayatma değil, faşizan baskı değil, tehdit değil, milleti iradesi, demokrasi galip geldi ve millet egemenliği bir kez daha kazandı. Duvarında 'Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir' ifadesi yazılı yer yerini buldu. Statükonun tüm tahriklerine, tüm provokasyonlarına rağmen millet iradesi hükmünü verdi.

Anamuhalefet partisi aylardır bu düzenlemeye karşı çıktı, bizim haberimiz yok, yok şöyleydi, böyleydi diye anlatıyor. Herşeyden haberleri var ama doğru konuşmuyorlar, aylardır bu düzenlemeye neden karşı çıktıklarını ifade edebilmiş değilller. Fakat bakla dilin altından çıkı verdi, komisyonlarda sadece engellemeyle uğraştılar ama neden karşı çıktıklarını izah edemediler, çıkmış 12 saat konuşuyor, büyüklerimiz güzel söylemişler 'benim oğlum bina okur, döner döner yine okur' Genel Kurul'da konuştular ortaya gerekçe koyamadılar, grup toplantılarında, mitinglerde konuştular. Tüzükte yazar grup toplantıları Meclis'te grup bölümlerinde yapılır, biz bu hafta Tandoğan'da yapacağız derseniz buna kargalarda güler.Bunlar herşeyi bilir, ikna odalarını çok ama çok iyi bilirler ama genç kızların hissiyatını bilmezler, bunlar İmam Hatipleri kapatmanın, Kur'an kurslarını kapatmayı çok iyi bilirler ama bunlar çocuklarını istediği kursa gönderemeyen bir annenin, bir babanın yürek acısını bilmezler. 28 Şubat'ta şu karar çıkmadı mı? Yahu 15 yaşına kadar mahalle camisine bile çocuğunu gönderemezsin, bu yasaklandı. Ne dediler? 15 yaşından sonra gönderirsin, ben mahalle camisine gidemeyeceğim bu ne demek? Beni babam mahalle camisinin hocasına teslim etti, ben onun dizinin dibinde yetiştim. Burada cebir yok, şiddet yok ama sen ne yapıyorsun? Cebir ve şiddetle bunları yasaklıyorsun, İzmir'den dün; Kutsal kitabımız hepimizin baştacıdır, onu evlerimizin güzel yerlerine asarız, annelerimiz oyalı motiflerle süsler ve elimize alırız' diyor. İşte bunların Kur'an anlayışı bu.

İstiklal şairimiz Mehmet Akif ne diyor;

Ya açar nazm-ı celilin bakarız yaprağına,

Yahut üfler geçeriz bir ölünün toprağına,

İnmemiştir hele Kur'an, bunu hakkıyla bilin,

Ne mezarlıkta okunmak nede fal bakmak için.

İşte aradaki fark bu, bunlar o kitapın okutulmasından, okunmasından ve anlaşılmasından korktular. Biz anne, babaların önüne seçenekleri koyuyoruz nereye isterse oraya, diyoruz ki; artık zihinlerde ki prangaları atalım. Bırakın yavrularımız nereye isterse oraya gitsin, kazanırsa gidecek yahu, bu bir lütuf değil ki. Kazanırsa, başarırsa gidecek 4 yıllık ortaokulu bitiren öğrenci ve ailesi seçimini yapacak, katsayı oranına takılmadan artık öğrenciler kararını verecek. Bütün bunların yanında birde biz Güneydoğu ve Doğu'da ki sıkıntıları göz önünde bulundurarak açık lise olayını da başlatmış olacağız, isteyen istediği zaman okula gidip gelemiyorsa açıktan diplomasını almak istiyorsa oda gelecek dışarıdan sınavlarını verecek ve böylece 12 yıllık eğitimini tamamlamış olacak. Zorunlu 8 yıllık eğtimi savunuyorlar, Batılı ülkeleri araştırın bakın hepsinde 12 yıllık eğitimi göreceksiniz, bu yasanın hayırlı olmasını diliyorum. Bu süreçte birileri gibi ideolojik davranmadığı, aklı, bilgi tercih ettiği için TUSKON'a ve diğer kuruluşlara ayrıca teşekkür ediyorum. İşte önümüzde ki haftasonu Çin'e bir yolculuğumuz var ve orada Çin'li işadamlarımızla bir görüşmemiz olacak, temenni ederim ki çok farklı portföylerle orada adımlar atılmış olur ve gelişmeler Çin'le daha iyiye gidiyor. Böyle bir eğitim sistemiyle 2023 hedefleri artık herzamankinden daha yakınımızda böyle yüreğini ortaya koymuş işadamı kitlesiyle daha çok ulaşılabilir, inşallah daha çok çalışacağız ve Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ülkesi haline getireceğiz' diyerek konuşmasını sonlandırdı.


HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler