Bakan Yılmaz: "Rusyanın vahim saldırıları savaş suçudur."

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, terör örgütü PYD-YPG'nin Suriye'deki muhalefet bloğu ile alakası olmadığını söyleyerek, Rusya'nın bölgedeki maşası haline dönüştüğünü söyledi. Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Suriye'nin Türkiye sınırında yaşanan geliş

Bakan Yılmaz: "Rusyanın vahim saldırıları savaş suçudur."

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, terör örgütü PYD-YPG'nin Suriye'deki muhalefet bloğu ile alakası olmadığını söyleyerek, Rusya'nın bölgedeki maşası haline dönüştüğünü söyledi.

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Suriye'nin Türkiye sınırında yaşanan gelişmelere ilişkin TBMM Genel Kuruluna bilgi verdi. Angajman kuralları çerçevesinde Türkiye'nin 13 Şubat gecesinden bu yana PYD-YPG'ye yönelik top atışlarını sürdürdüğünü kaydeden Bakan Yılmaz, PYD-YPG'nin faaliyetlerinden Rusya ve rejimin istifade ettiğini, PYD-YPG'nin muhalefet bloğu ile alakası olmadığını belirterek, "Rusya'nın bölgedeki maşası haline dönüşmüştür" dedi.

"RUSYA'NIN VAHİM SALDIRILARI SAVAŞ SUÇUDUR"

Rusya'nın Suriye'de askeri harekatına başladığı 30 Eylül 2015'ten bu yana kadar 7 bin 200'e yakın hava saldırısı gerçekleştirdiğini, bunun yüzde 88'inin muhalifleri ve sivilleri hedef aldığını, geriye kalan yüzde 12'lik kısmının DEAŞ'a karşı olduğunu belirten Bakan Yılmaz, "DEAŞ'a karşı yapılan saldırıların sahada somut bir etkisi görülmemektedir. Aksine DEAŞ'ın işini kolaylaştırmıştır, ona ilave alan açmıştır" dedi.

Rusya'nın muhalifleri ve sivilleri aralıksız her gün hedef almaya devam ettiğini kaydeden Bakan yılmaz, "Bugün yaklaşık 5 bin askeri ile Suriye'de sahada olan Rusya sadece havadan değil, Hazar denizi ve Akdeniz'deki savaş gemilerinden attığı füzelerle Suriye'deki ateşi körüklemekte, iç savaşı daha da derinleştirmekte, bölgede tehlikeli bir tırmanmaya yol açmaktadır" diye konuştu.

Rusların sadece son 24 saat içinde 2 okul, 1 hastane, sınır tanımayan doktorlar örgütünün işlettiği bir hastaneye saldırdığını kaydeden Bakan Yılmaz, çoğunluğunu kadın ve çocukların oluşturduğu 30'un üzerinde masum sivilin hayatını kaybettiğini, 100'ün üzerinde de yaralı olduğunu belirterek, "Bu vahim saldırıların savaş suçu olduğunu açıkça belirtmek isterim" açıklamasında bulundu.

Rusya'nın ve rejimin muhaliflere yönelik saldırılarının Cenevre'deki görüşmelere giden süreçle yoğunlaştığına dikkat çeken Bakan Yılmaz, "Şubat'ın başında Halep'in Kuzeyini Kilis bölgesi sınırlarımıza bağlayan muhaliflerin kontrolündeki koridor kapandı. Halep ve Güneyine giden insani yardım akışları da durdu. Bu saldırılardan ve yoğun çatışmalardan kaçan on binlerce insan sınırımıza doğru hareketlendi. Bunlar için sınırın öbür tarafında her türlü tedbiri aldık. Suriye'de siyasi değil askeri bir çözümün peşinde koşan Rusya'nın yoğun hava desteği ile rejimin ilerleyen dönemde Halep şehir merkezini tamamen kuşatması ile yeni ve çok büyük bir kitlesel göç dalgası ile karşılaşabiliriz. Rus tarafının ve rejimin bu insani trajediyi ülkemizi ve Avrupa'yı zor durumda bırakmak için bir silah olarak kullandığını düşünüyoruz" diye konuştu.

"PYD-YPG'NİN MUHALEFET BLOĞU İLE ALAKASI YOKTUR. RUSYA'NIN BÖLGEDEKİ MAŞASI HALİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR"

PYD ve YPG'nin sahada muhaliflerin maruz kaldığı durumu bir fırsat olarak gördüğünü kaydeden Bakan Yılmaz, PYD'nin Afrin-Azez hattında muhaliflerin kontrolündeki bölgeye yönelik saldırılarını Rusya'nın da mühimmat desteği ile artırdığını söyledi. Bakan Yılmaz, "PYD ve YPG'yi pek çok kez uyardık. Son olarak yine Rusya ve rejim ile eşgüdüm halinde Azez yakınlarındaki Minnak hava üssünün kontrolünü ele geçirdiler. Dünde muhaliflerin rejim ile yoğun çatışmasını fırsat bilerek Azez'in Güneyindeki Tel Rıfat ve Kafernaya'ya saldırdılar. Azez sınırımızın hemen yanı başındadır. YPG'nin Azez ve çevresine yönelik saldırıları mülteci akınını daha da artırmaktadır. Bu örgütü terörist olarak kabul etmeyenlere şunu sormak gerek; PYD-YPG, DEAŞ'ın olmadığı Arap ve Türkmenlerin yaşadığı bu bölgede neyin mücadelesini vermektedir, kimin taşeronluğunu yapmaktadır. Muhalefetin davası adına kime sekte vurmaya çalışmaktadır. PYD-YPG'nin faaliyetlerinden Rusya ve rejim istifade etmektedir. PYD-YPG'nin muhalefet bloğu ile alakası yoktur. Rusya'nın bölgedeki maşası haline dönüşmüştür" şeklinde konuştu.

"SURİYE'DEKİ GELİŞMELER TÜRKİYE İÇİN ULUSAL GÜVENLİK MESELESİDİR"

Türkiye'nin topçu birliklerinin angajman kuralları çerçevesinde 13 Şubat'tan buyana YPG hedeflerini vurduğunu, bunun bölgede yaşayan Kürtlere yönelik bir tutum olmadığını ifade eden Bakan Yılmaz, "Onların koruyucusu da hamisi de biziz. Bunu sözle değil eylemlerimizle gösterdiğimizi dünya alem biliyor. Halepçe'ye kimyasal silahla saldırıldığında yaklaşık 500 bin Irak'lı Kürt kardeşimizi kabul eden biziz. 28 Avrupa ülkesi 120 bin mültecinin paylaşımı konusunda mutabakata varamazken, Kobani işgal altındayken üç gün içinde yaklaşık 200 bin Kürt kardeşimizi ülkemizde misafir eden de biziz. Yarın yine bir ihtiyaç olduğunda aynı desteği bu coğrafyada yaşayan tüm kardeşlerimize hiçbir ayrım yapmadan yine biz vereceğiz. Bizim tutumumuzun son derece meşru bir temeli var, birincisi Türkiye kendi güvenliğini korumak için her türlü tedbiri alır. DEAŞ'a karşı da alır, diğer terör unsurlarına karşı da alır. Sınırımıza bitişik Suriye'deki gelişmeler Türkiye için ulusal güvenlik meselesidir. Dolayısıyla ülkemizin, halkımızın güvenliği için gerekli tüm tedbirleri tereddüt etmeden alırız. PYD-YPG'nin sınırımızın Güneyini muhaliflerin erişimine tamamen kapatması, orada sözde bir koridor tesisi için Fırat'ın Batısına geçmesi veya Afrin'den Azez bölgesine yönelik taarruza girişmesi bizim gözümüzde aynıdır. Bu duruma da müsaade edilemez" ifadelerini kullandı.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Siyaset