Bahçeli, Erdoğan'ı komik buldu!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın partisinin Maraş İl Kongresi'nde tiyatrocular için kullandığı "despot, seçkinciler, tepeden bakanlar, elitistler, yarım porsiyon aydınlar, kast sisteminin temsilcileri, ellerinde viski ola

Bahçeli, Erdoğan'ı komik buldu!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın partisinin Maraş İl Kongresi'nde tiyatrocular için kullandığı "despot, seçkinciler, tepeden bakanlar, elitistler, yarım porsiyon aydınlar, kast sisteminin temsilcileri, ellerinde viski olanlar" sözlerine kendine has üsulubyla yanıt verdi:

 

"Başbakan Erdoğan özellikle son zamanlarda tiyatroculardan rol çalan, tek kişilik performansı ile komedi dükkanı açan bir temponun içindedir. Kendisini kenar, köşe başı ve sokak tiyatroları sahnelerinde komedyen olarak parlak bir gelecek beklemektedir"

 

Bahçeli, ayrıca yeni Anayasa'ya ilişkin MHP'ye yöneltilen "bölücü anayasa'ya MHP destek veriyor" suçlamasını ise bu benzetmeyle karşılık verdi:

 

"MHP ile bölücü nitelikli anayasayı yan yana getirmek, buna çanak tuttuğumuzu ima etmek, helal aşa haram lokma doğrama şuursuzluğudur"

 

MHP lideri Bahçeli'nin konuşmasının satırbaşlarını sizler için özetledik...

 

YENİ ANAYASA

 

Takdir edeceğiniz üzere parti olarak ülkemizdeki gelişmeleri titiz bakışla yakında takip ediyorum. Biz yeni bir Anayasa yapılmasından yanayız. Seçimlerde sürekli buna vurgu yaptık ve seçim beyannamemizde de yer verdik. Partimizin yeni anayasa sürecinde nerede durduğu, görüşlerinin neler olduğu bazı mahfillerce karartılmaktadır.

 

Sanırsın ki bölücü nitelikte bir anayasa yazılmış, MHP'de buna ortak olmuştur. Henüz ortada fol yok yumurta yokken, partimizi suçlayan, Anayasa masasından kalkmaya yönelik ifadelere her gün yenisi eklenmiştir. Vicdanları körleşmiş, kalemleri de tıpkı zihinleri de tutukluk yapanlar, bizi yağmacılığın bir kolu olarak göstermeye çabalamışlardır. Bunlar öyle mahirdirlerki, tek bilen onlardır, tek vatan ve millet sevdalısı kendileridir.

 

MHP BU PROJELERE ORTAK OLMAZ

 

Yalanları, dile getirdikleri düşünceleri, bize başka bir şey düşünme şansı ne yazık ki bırakmamışlardır. Bizim Anayasa konusundaki görüşlerimiz nettir. 4 Ekim 2011ve 25 Ekim 2011 tarihli meclis grup toplantısındaki konuşmalarımız herkesin ulaşabileceği şekilde durmaktadır. Hiçkimse projelerine MHP'yi ortak edemeyecektir.

 

Şunu ifade etmeliyim ki, MHP ile bölücü nitelikli anayasayı yan yana getirmek, buna çanak tuttuğumuzu ima etmek, helal aşa haram lokma doğrama şuursuzluğudur. Anayasa platformunca, Ankara Konya, Diyarbakır, Erzurum ve İstanbul'da Türkiye konuşuyor toplantıları düzenlenmiştir. Biz bu çabaları takdirler karşılıyor, sonuca ermesini istiyoruz.

 

MASADAN KALKMAYIZ

 

Biz elimizi taşın altına koymaya varız. MHP sonuna kadar masada oturacak ve tekliflerinde ısrarlı olacak. Anayasa hazırlık süreci yarından itibaren ikinci safhasına girecek.Bundan sonra da daha çetrefilli, hararet düzeyi yüksek günler bizi beklemektedir.

 

Toplumsal talepleri merkezine almış, Türk milleti gerçeğinden ödün vermeden yapılacak yeni Anayasa'nın tamamlanması bizim en samimi dileğimizdir. Üniter yapmızı hırpalayacak konulara müsaade etmeden pozisyonumuzu bozmayacağız. Şüphesiz fikriyatımızın gereği neyse onu gönül rahatlığı ile yerine getireceğiz.

 

TİYATROCULARA DESTEK

 

Huzur başbakanın düşmanıdır. Toplumun her kesimi ile itişen, iktidar gücünü insafsızca düzeysizliklerine alet eden bu anlayışın hedefinde şimdi de tiyatrocular vardır.

 

Maraş İl Kongresi'nde tiyatroculara saldırmış ve kabaran öfkesini göstermiştir. İBB'ye bağlı şehir tiyatrolarının yönetmelik değişikliği ile siyasi müdahalelere açık hale getirlimesi sorunları ortaya çıkarmıştı. Buna tepki gösteren sanaçtçılar başbakanın hışmına uğramıştır.

 

BU SÖZLERİ HAKETMEDİLER

 

Tiyatroculara yönelik olarak despot, seçkinciler, tepeden bakanlar, elitistler, yarım porsiyon aydınlar, kast sisteminin temsilcileri ellerinde viski olanlar ifadeleri başbakanın ağzından kurşun gibi çıkmıştır.

 

Sormak lazımdır ki, sanatçılarımıza dönük olarak sanatı sanat için yapıyorlar diyen bu mantık garabesi, siyaseti hangi mihraklar için icra etmektedir. Başbakan burada da çelişkiler batağına saplanmıştır.

 

İşine gelince sanatçılara sahip çıkan, işine gelince saldırmıştır. 2010'da Dolmabahçe'de sanatçılar el üstünde tutulmuştur, tiyatro konusunda hükümet ve yerel yönetimler olarak önemli çalışmalar yaptıklarını söylemiş, Muhsin Ertuğrul sahnesini modern bir yapıya kazandırdıklarını bugünlerle ters düşen şekilde ortaya koymuştur.

 

ERDOĞAN'IN TEK KİŞİLİK TİYATROSU

 

Başbakan Erdoğan özellikle son zamanlarda tiyatroculardan rol çalan, tek kişilik performansı ile komedi dükkanı açan bir temponun içindedir. CHP başkanıyla hacıvat ve karagöz gibi itişen bir siyaset meddahıdır. Kendisini kenar, köşe başı ve sokak tiyatroları sahnelerinde komedyen olarak parlak bir gelecek beklemektedir.

 

ERDOĞAN'IN OKYANUS ÖTESİ REPLİĞİ

 

Milletimizi tiyatro ile meşgul etmiş, bölücülürei adapte etmeye çalışmış, haçlı diksiyonunu okyanus ötesinin repliğiylle bu coğrafyaya taşımıştır. Devleti yönetenler arasında gemici, mısırcı, faizci, tefeci çıkmasına önayak olan başbakanın, tiyatro ile devletin yolunu ayırmaya çalışması bize göre ucube ötesi bir hezeyandır. Sanatçının korumasız ve himayesiz bırakılması, anayasının 64. maddesindeki devlet sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur hükmüne aykırılık oluşturmaktadır.

 

YÜKSEK SANAT KURULU ÖNERİSİ

 

Gerekirse özerk bütçeli bir Sanat Yüksek Kurulu oluşturmalı ve faaliyete geçirilmelidir. Erdoğan'ın tiyatroculara yönelik kaba ve ölçüsüz davranışları artık sona erdirilmelidir. AKP hükümeti tiyatroyu saray dalkavukluğuna çevirmektedir. Milli günler bayramlar, kutlama haftaları, başbakan talimatlarıyla AKP tahribatına ve yarma harekatına uğramıştır. Ulusal ve Resmi bayramlar ile, Atatürk günlerinde yapılacak tören ve kutlamalar yönetmeliği yürürlüğe girmiştir.

 

CUMHURİYETİ ÇÖKERTME PLANI

 

Hükümet işi gücü bırakmış, milli kimliğimizin bileşenlerine kirli ellerini uzatmıştır. AKP sinsice cumhuriyetin başına çöreklenmiştir. Hükümetin herşeyi allak bullak etme konusunda sanki birilerine verilmiş sözü ve senedi vardır.

 

23 Nisan'ın çocuklarımızla özdeşleşmesi, 19 Mayıs'ın gençlerle, 30 Ağustos'un türk askerleriyle birleşmesi, AKP hükümetinin kimyasını bozmuştur.

 

Milli bayramların alanını daraltan değişiklikler, hıyanet hamlesinden başka bir anlama gelmemektedir. Bugüne kadar milli gün ve bayramları kutlayan, her yeri şenlik yerine çeviren kimlerdir. Türk askerinin bayram kutlama hakkı yok mudur?

 

Önümüzdeki hafta kutlanacak 19 Mayıs'ı sıkıcı bulan başbakanı gerçekte rahatsız eden nedir? 29 Ekim bu zavallılar için neyi ifade etmektedir

 

Amacın rejim ve sistem değişikliğini yavaş yavaş hayata geçirmektemidir.

 

AKP yeni Türkiye derken, cumhuriyete çıkaracağı kırmızı kartı vurgulamaktadır.

 

Biz gömlek değiştirenlerden hamdolsun ki hiç olmadık

 

Bizde eskiye hayranlık, geleceğe, gerçek yeniliğe umut ve çağrı vardır

 

Varsın bopçulukta sınır tanımasın, varsın dün söylediklerini bugün çiğneyen siyasi bezirgan olsun

 

OKUL SÜTÜ KAMPANYASI

 

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Milli Eğtimi ve Sağlık Bakanlığı işbirilğiyle gerçekleştirilen projede bazı sorunlar yaşanmış, yurdun 4 bir yanında sütten kaynaklı rahatsızlıklar yaşanmıştır.

 

AKP süt dağıtımını sadece kendi döneminde yapılan bir uygulama olduğunu düşünmüş ve yine yanılgıya düşmüştür.

 

Değişik dönemlerde okul çağındaki çocuklarımıza süt dağıtılmış, ve dengeli beslenmelerine yardımcı olunmuştur.

 

AKP 2003 yılında bu bizim süt dağıtım projemizi yürürlükten kaldırmıştır

 

Sütlere bakteri karışıp karışmadığı, bozuk sütün verilip verilmediği, numune ürünlerin tam olarak incelenip incelenmediği araştırılıp, evlatlarımıza temiz, hijyenik taze sütlerin sunulması mutlak anlamda temin edilmelidir.

 

AKP'li bakanların yaptıkları açıklamalar bir kenara bırakılarak süt dağıtımındaki belirsizlikler ve riskler giderilmelidir. Süte su katmaya çalışan, ve tarihi geçmiş sütleri hükümet yönlendirmeli elinden çıkarmaya çalışan sütübozuklar varsa bunlar bir an önce yargı önüne çıkarılmalı

 

FRANSA SEÇİMLERİ

 

Şimdi muhasebe yapma sırası, patavatsızlıklarıyla ünlü Sarkozy'dedir. Seçim propoganda döneminde Ermeni lobilerine verilen sözlerin hala tazeliğini korumasıdır.

 

Paris'te 1915 olaylarıyla ilgili bir müze kuracağını ifad eeden başbakanın bugün bir müze kuracağını söylemiştirr. Bölücü militanlar bul ülkede artık daha kolay hareket edecektir.

 

YUNANİSTAN SEÇİMİ

 

Siyasetteki iki büyük partinin eridiği ve kemer sıkma politiklaları komşu ülkede ters tepmiş ve Yunan hallkı faturayı iki partiye kesmiştir.

 

Doğabilecek yeni sorunlar türkiye ile ilişkileri de etkileyecektir. Kıbrıs ve Doğu Akdeniz'de petrol arama süreci, ilişkileri daha da pamuk ipliğine bağlayacaktır.

 

SURİYE'YE MÜDAHALE İSTEĞİ

 

Başbakan Erdoğan'ın da Suriye konusundaki ısrarı sürekli ivme kazanmaktadır. Öncepınar Konteynır kentini ziyaret eden Erdoğan'ın ne olduğu belli olamyan bir zafer vaadinde bulunmuştur.

 

Bize göre Başbakan Erdoğan, geri dönülmez bir yola girmiştir. Muhalif grupların görevli sözcülüğüne dönmüştür. Bir başka ülkenin en uzun sınır komşumuz olan bir ülkenin içişlerine bu kadtar müdahil olmak doğru değildir. Erdoğan'ın savaşı göze aldığı anlaşılmaktadır. Başbakan Erdoğan, eski dostu ve yakın arkadaşı ile düşman hale gelmiş ve milletimizi çok tehliklei bir mecraya getirmiştir.

 

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Siyaset