Bahçeli: AKP ülkeyi yönetemiyor

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti'nin ülkeyi iyi yönetmediğini öne sürerek, ''Bu dönemde devletin beka sorunu ortaya çıktı. Devletin varlığı ve birliği, iç ve dış tehditlerle tehlike altına alınmıştır. Toprak bütünlüğü tahrif edilmiştir'' dedi.Ba

Bahçeli: AKP ülkeyi yönetemiyor

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti'nin ülkeyi iyi yönetmediğini öne sürerek, ''Bu dönemde devletin beka sorunu ortaya çıktı. Devletin varlığı ve birliği, iç ve dış tehditlerle tehlike altına alınmıştır. Toprak bütünlüğü tahrif edilmiştir'' dedi.

Bahçeli, İmamoğlu ilçesinde, vatandaşa hitaben yaptığı konuşmada, bu seçimlerin geçmiş dönemden farklı olduğunu, bu nedenle önem verilmesi ve yüksek katılım sağlanması gerektiğini belirtti.

Herkesten komşusunu, köylüsünü, akrabasını sandığa götürmek için yarış içinde olmasını isteyen Bahçeli, ''Ne kadar yüksek katılım olursa, irade o kadar etkili olur. Seçimler üzerinde tartışma olmaz'' dedi.

Seçimlerde sandıklara sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Bahçeli, sağlıklı sonuçlar alınabilmesi için görevlilerin titiz davranmasının ve oy hırsızlarına fırsat vermemelerinin önemine dikkati çekti.

Seçimlerde kararın millette olduğunu, neye karar verirlerse versinler saygı duyacaklarını ifade eden Bahçeli, şunları kaydetti:

''İktidarının 9'uncu yılı içinde olan bu hükümetin, ülkenin 3'üncü döneme taşıması mümkün değil. AK Parti iktidarının 3'üncü dönemde yapacağı bir şey kalmamıştır. İki dönemdir yaptıklarına şahit oluyoruz. Vaat ettiklerini gerçekleştirme çoğunluğu var. Önünde yapacağı, sunacağı hizmetleri engelleyecek güç yoktur. İstediği yasayı çıkarabilir, politikayı uygulayabilir. Refah artış tedbirlerini alabilir. Ama bugüne kadar bunlar olmadı. AK Parti ülkeyi iyi yönetmedi. Bu dönemde devletin beka sorunu ortaya çıktı. Devletin varlığı ve birliği, iç ve dış tehditlerle tehlike altına alınmıştır. Toprak bütünlüğü tahrif edilmiştir.

Bu iktidarda etnik temelli bölücülük tırmanmış, mezhep temelli ayrımcılık körüklenmiştir. PKK'nın siyasallaştırılması konusuna taviz üstüne taviz verilmiştir. Pazarlık içerisine girilmiş, bölücü terör cesaretlendirilmiştir. Bunun bu şekilde devam etmesi ülkenin felakete gidişini göstermektedir.''

AK Parti'nin bir dönem daha iktidar olması durumunda ülkenin kargaşaya, kaosa, krize, kavgaya, kutuplaşmaya, kamplaşmaya sevk edileceğini öne süren Bahçeli, ''AK Parti'ye bugüne kadar oy vermiş vatandaşlara bugün çok önemli görev düşüyor. 8 yıllık partilerinin uygulamalarını iyi araştırsınlar, iyi düşünsünler, sorgulasınlar. Eğer 2002 yılında ülkenin durumu ile 2011 yılında ülkenin durumu arasında kendileri, çocukları, aileleri ve milletimiz açısından bir iyileşme görüyorlarsa AK Parti'ye oy vermeye, onu iktidar yapmaya gayret göstersinler. Ama AK Parti'nin üst yönetimi ve Başbakan'ın hanedanları mutluluk ve refah içinde yüzerken, hala açsanız, işsizseniz, yoksul iseniz bu iktidarı, tepetaklak atmak lazım'' şeklinde konuştu.

ORTADOĞU ÜLKELERİ VE TÜRKİYE
Türkiye'nin bir yol ayrımında olduğunu ve AK Parti iktidarından kurtulmanın zamanının geldiğini belirten Bahçeli, Ortadoğu ülkelerinde işsizlikten, yoksulluktan dolayı toplumun kaynamaya başladığını, yıllardır süren otoriter rejimlerin alaşağı edildiğini bildirdi.

''Bulaşıcı hastalık gibi Arap-Müslüman coğrafyasına doğru yayılan ayaklanmalara'' dikkati çeken Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Yemen'e, Bahreyn'e, Cezayir'e, Lübnan'a bakın ve Türkiye ile bir mukayese yapın. Mısır'da 31 yıllık diktatör rejim, bir meydanda halkın toplanarak, gece gündüz orada protesto yapmasıyla yıkılmıştır. Hangi ev yakılmıştır, hangi yerde otomobillere, minibüslere, kamyonlara molotof atılmıştır? Hangi yerde can kaybı olmuştur? Hangi yerde emniyet güçleriyle ayaklanmacılar arasında, çatışma olmuştur? Toplanmışlar 'istemiyoruz' demişler. Nümayiş yapmışlar ve iktidar gitmiş.

Türkiye'ye bakın, Hakkari'ye, Şemdinli, Yüksekova'ya bakın. Her gün orada emniyet gücü olan polis kardeşlerimiz, PKK militanlarının ayaklanma propagandalarıyla çatışma içindeler. Ve geçenlerde bir polis kardeşimiz, o PKK militanlarının arasında kalarak, tekmelerle linç edilerek ölüme terk edilmiş, hastaneye zor yetiştirilmiştir. Vali nerede, odasından dışarı çıkamıyor. Kaymakamlar nerede, odasından dışarı çıkamıyor. Dışarıda kim var? PKK terörünün ayaklanma provasını yapan teröristler var ve bir de onların karşısında, talimat üzerine orada durmaya kalmış, askerimiz ile polis kardeşlerimiz var. Sabahtan akşama kadar bunlarla uğraşıyorlar.

Ve dönüyorsunuz İstanbul'a, İstanbul'da Gaziosmanpaşa semti dahil, Dolapdere'de, şurada burada her gün akşam nümayiş var. Poşularla kafalarını sarmış bu militanlar, belli bir saatten sonra ellerindeki molotofkokteylini otomobillere atıp, sokakları ateşe veriyorlar.''

Konuşmasının devamında ''İçişleri Bakanı nerede, asayiş nerede, terörle mücadele nerede?'' diye soran Bahçeli, İçişleri Bakanımız 1 Ağustos 2009 tarihinde, bazı gazetecilerle beraber, bazı sözde aydınlarla beraber, bölücü terörün siyasallaşma sürecini, Demokratik Açılım zırvasıyla yerine getirmek için Ankara'da emniyet mensuplarının bir binasında, Türkiye'de ilk defa bölücü terörü siyasallaştıracak, bir Demokratik Açılım zırvasıyla devlet politikası haline getiren yıkım projesinin mimarı olmuştur'' dedi.

4 PARÇALI KONFEDERASYON
İki dilli hayat, Demokratik Özerklik, federasyon, 4 parçalı bağımsız devlet taleplerinin her gün tartışılır hale getirildiğini vurgulayan Bahçeli, taviz üstüne taviz verildiğini ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Avukatları her çarşamba günü geliyor. Avukatlara talimat veriyor. Avukatlar aracılığıyla örgüt yönetiliyor. Kandil'e talimatlar ulaşıyor. Diyarbakır'da Demokratik Toplum Kongresi adı altında uydurma bir PKK meclisinde kararlar oluşturuluyor. İmralı canisi, Türkiye Cumhuriyeti hükümetiyle pazarlık yapıyor, 'Eylemsizlik kararı aldım, filan güne kadar şunu yapacaksınız' diyor. Veya bir yol haritası veriyor. O yol haritası Türkiye Cumhuriyeti devletinin şu anki Demokratik Açılımı'nın esası oluyor.

İki dilli hayat, demokratik özerklik deniyor. Sonra da Irak, Türkiye, Suriye ve İran'da oluşmuş olan bazı terör unsurlarıyla 4 parçalı bir konfederasyona başlayıp, bağımsız bir Kürdistan'a doğru giden yol haritası Türkiye'nin gündemine getiriliyor.

Sayın Başbakan bütün bunların hepsine 'ileri demokrasi' diyor, 'özgürlük' diyor. Durup dururken, 36 etnik unsur bahanesiyle, getire getire Türkiye'yi bir Türk-Kürt kardeşliğinin kavgası haline dönüştürüyor.''

''Bu iktidarından kurtulmak lazım'' diyen Bahçeli, ''Bunu bir siyasi parti olarak düşünmemek lazımdır, bu bir ülke sorunu olmuştur. Bu hükümet bir ülke sorunudur. Bu hükümet bir beka sorunudur. Bu hükümetten kurtuluş, Türkiye'nin birliği dirliği ve kurtuluş yolu olacaktır. Onun için bu seçimler önemlidir'' şeklinde konuştu.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler