AK Partilileri çileden çıkardı

Trabzonlu Prof. Dr. Haydar Baş’ın Gazetesi Yeni Mesaj Gazetesi’da yayınlanan bir yazı AK Partilileri sinirlendirdi.“Balık başta değil, en başta kokuyor!” başlıklı yazıda, Karadeniz gezisini anlatan Yeni Mesaj Gazetesi’nin yazarlarından Yusuf Karaca, Rizel

AK Partilileri çileden çıkardı

Trabzonlu Prof. Dr. Haydar Baş’ın Gazetesi Yeni Mesaj Gazetesi’da yayınlanan bir yazı AK Partilileri sinirlendirdi.

“Balık başta değil, en başta kokuyor!” başlıklı yazıda, Karadeniz gezisini anlatan Yeni Mesaj Gazetesi’nin yazarlarından Yusuf Karaca, Rizelilerle yaşadığını anısını anlatırken, AK Parti iktidarının dini yönden kafaları karıştırdığını öne sürdü.

Hristiyanlar cennete gider mi gitmez mi diye yaşadığı tartışmayı anlatırken yazının sonunda lafı iktidara getirip, “İktidarın ve eski ortağı “cemaat”ın insanları getirdiği noktayı görüyor musunuz?  Papa ile Saraylarını açanlar, tabanda nasıl bir dönüşüme sebep olduklarının farkındalar mı acaba?” ifadelerini kullanması AK Partilileri isyan ettirdi.


adsiz-030.jpgİşte o olay yazı;

Balık başta değil, en başta kokuyor!

Karadeniz’e bir seyahatim oldu. Yorgun argın kendimi uçağa attım. Koltuğa tam oturmuştum ki, uçağın ön kapısından yüksek sesle konuşarak içeri giren iki kişi gözüme ilişti. Sadece benim değil, herkesin dikkatini çektiler. Gecenin o saatinde attıkları kahkahalarla…

Şans benimmiş!

Yanımda ki iki boş koltuk, onların olmasın mı?

* * *

El çantalarını koymak için üst dolapları açtıklarında hepsinin dolu olduğunu gördüler. “Ula bu nedur kardaşım ya! Ayıp değil mi? Hani bana yer!” diye bağırdılar. Görevli geldi, neyse sorun büyümeden çözüldü.

Asıl sorun oturduktan sonra başladı. Epey bir süre kendi aralarında konuşup gülüştüler. Bir arıza çıkmasın diye oldukça mesafeli ve soğuk davrandım. Zaten yükseklik korkum olduğundan, hep okumakla meşguldüm. İnmemize bir yarım saat kalmıştı ki, bana “ula kalk kardaşım simit alacam” diyerek el bagajına uzandı.
Her biri, dört beş tane Rize simidi ellerine aldılar. Israrla bir tane de bana verdiler. Oysa ben diyaloga girerim korkusuyla simidi geri çevirmiştim. Fakat korktuğum başıma geldi.

* * *

Simitlerimizi yerken bana dönerek “uşağım sana bişi diyeyum?” dedi. Tabi buyurun dedim.

“Allah, ha bu gâvurları hep cennetine, biz Müslümanları da ahıra koysun” demez mi? Hâşâ sümme hâşâ dedikten sonra, sen kendini nere koyuyorsun diye sordum. Yani Gâvur olarak cennete mi, Müslüman olarak ahıra mı gitmek istiyorsun, kendini nereye yakın hissediyorsun, diye de ekledim.

“Müslüman olduğum için ahıra” dedi. Senin gibi Müslüman’a ahır bile çok. Sen bu kafayla ahıra değil, direk cehenneme gidersin. Çünkü Gayri Müslim’i cennete sokmak, Müslüman’ı kâfir yapar. Allah’ın ayetlerine karşı gelinmiş olduğundan, kişi imansız olur dedim. Yanında ki lafa karışarak “nedenini sormadan lafı çakaysın, bi sor hele bu adam niye böle deyo” dedi.

* * *

Nedeni önemli değil. Yahudi ve Hıristiyanlar ebedi cehennemliktirler. Çünkü bu benim görüş ve düşüncem değil. Bu tek hak din olan İslam’ın akaid ölçüsüdür dediğimde ise “bana bir hoca dedi ki, elektriği bulan, uçağı yapan, ha böle böyük işler yapanlar cennete gider. Dini ne olursa olsun!...” dedi. O hoca halt etmiş. Senin o hoca dediğin Allah bilir Rum’dur. Görevli ajandır. Pontusçu’dur. Git araştır dedim. Ve ona söyle, imam cübbesini çıkarıp, papaz cübbesi giysin!

Cevabım tartışmayı kızıştırmış, tıklım tıklım dolu uçağın nerdeyse artık yarısı bizi izliyor. “Müslümanlar ne buldu? Hangi buluşu yaptılar? Niye uçak yapmadılar? Niye uzaya çıkmadılar?” diyerek tartışmanın dozunu artırdı iyice…

* * *

Senin gibi ahırcı sözde Müslümanlar, kâfiri cennete sokan çakma imamlar, bir toplumun başında olursa sonuç bu olur. Ancak sen, matematiğin, tıbbın, astronominin, kimyanın temelini atanların Müslümanlar olduğunu bilsen de, bir şey değişmez. Kaldı ki imanın şartı uçak yapmak değil. Neyi bulursan bul, Allah’ı bulmamışsan, ahiretin için bir anlam ifade etmez. Bir öğrenci sorulmayan soruya cevap verirse not alır mı? Aynen böyle... En büyük rakamı sıfrıla çarp sonuç sıfır. Neyi icat edersen et, iman etmedikçe, sayının solunda sıfır hükmündedir. dedikten sonra “Allah’a inanmak yetiyor. Peygamberi kabul şart değil” demez mi?

Anladım tabi hangi derenin balıkları olduklarını. Hatırlayın bu sözlerin sahipleri olan “hoca” kılıklı tipleri…


* * *

Peşinde gittiklerin seni Papa’ya taşıdığı için, Hıristiyanları cennete sokman normal. Her kim "İslam’dan başka hak olan bir din var” derse, o kişi okun yaydan çıktığı İslam’dan çıkar. Papaz duasına “âmin” diyen İslam’a göre kâfir olur. Papaz’dan dua isteyenin İslam’la ilgisi kalmaz. Allah’a üç diyenlerle, Allah’ı birleyenler, aynı Allah’a inanmış olmuyorlar.  “Allah doğmamıştır, doğrulmamıştır” diyenlerle, “İsa Allah’ın oğludur” diyenler nasıl aynı Allah’a inanmış olurlar?

Ha, sizler gâvurlarla aynı tanrıya inanıyor olabilirsiniz ama bizi karıştırmayın. İsterseniz ahıra gidin, cehenneme kadar yolu var, diyerek ayrıldım uçaktan.

* * *

Kıymetli okurlar!

İktidarın ve eski ortağı “cemaat”ın insanları getirdiği noktayı görüyor musunuz?
Papa ile Saraylarını açanlar, tabanda nasıl bir dönüşüme sebep olduklarının farkındalar mı acaba?

Papa duasına “amin” diyen müftülere bağlı imamların Hıristiyan’ı cennete koyma uğraşları, köylümüzü bile dinden imandan çıkarmış durumda.

Allah Türk ve İslam âlemini, “diyalog” fitnesinden ve diyalogu devlet politikası yapmış bu iktidardan kurtarsın. Biz köylüye ne diyelim. İmama ve müftüye ne diyelim!
Balık başta değil, en başta kokuyor!

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler