Abdullah Gül Tomislav Nikoliç'i ağırladı

 Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Balkanlarda huzur, istikrar, refah ve güvenin anahtarı konumdaki Türkiye ve Sırbistan arasında böylesine zengin bir tarihi birikimin bulunması; bizlere bugün de güçlü bir dostluk ve işbirliği tesis etme sorumluluğunu yüklemek

Abdullah Gül Tomislav Nikoliç'i ağırladı

 

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Balkanlarda huzur, istikrar, refah ve güvenin anahtarı konumdaki Türkiye ve Sırbistan arasında böylesine zengin bir tarihi birikimin bulunması; bizlere bugün de güçlü bir dostluk ve işbirliği tesis etme sorumluluğunu yüklemektedir” dedi.
 
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bir dizi temaslarda bulunmak üzere Türkiye’ye gelen Sırbistan Cumhurbaşkanı Tomislav Nikoliç onuruna Çankaya Köşkü’nde akşam yemeği verdi. Yemeğe, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, milletvekilleri, yabancı misyon temsilcileri, iş adamları, akademisyenler, Fenerbahçeli Sırp futbolcu Milos Krasic, Gençlerbirliği’nin Sırp oyuncuları Dejan Lekic, Nemanja Tomic, Dusko Tosic ve Banvit Basketbol Kulübü’nün Sırp oyuncusu Vladimir Stimac ile Fenerbahçe’nin dünyaca ünlü Sırp voleybolcusu Ivan Miljkovic katıldı.
Cumhurbaşkanı Gül, yemekteki konuşmasına, Sırbistan Cumhurbaşkanı Nikoliç ile ilk defa geçen yıl İstanbul’da düzenlenen Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Zirvesi’nde tanıştıklarını belirterek başladı. Sırbistan Cumhurbaşkanı Nikoliç ve beraberindeki heyeti Ankara’da ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyduğu ifade eden Gül, Sırbistan ile ikili ilişkilerde son dönemde büyük bir ivme yakalandığını söyledi.
 
“BİZİM İÇİN SIRBİSTAN, FİZİKİ SINIRIMIZ OLMASA DA KOMŞUMUZDUR”
 
Nikoliç’in ziyaretinin son beş yıl içinde iki ülke arasında çeşitli vesilelerle Devlet Başkanı düzeyinde karşılıklı olarak gerçekleştirilen altıncı ziyaret olduğuna dikkat çeken Gül, “Ben de 2009 yılında Belgrad’a resmi ziyarette bulunmuş, 2011’de ise Türkiye-Sırbistan-Bosna-Hersek Üçlü Zirvesi münasebetiyle güzel ülkenize tekrar gitmiştim. Bizim için Sırbistan, fiziki sınırımız olmasa da komşumuzdur. Türk insanı, Sırbistan’ı eşsiz tarihi ve doğal güzellikleriyle bilir. Nitekim, ünlü Türk gezgini Evliya Çelebi 1659’da ziyaret ettiği Belgrad’ı ‘sarayları, köşkleri, konakları, bağları, bahçeleri ve pazarlarıyla cennet yurdu ve inci tanesi’ şeklinde tasvir etmiştir. Devamında ise ‘geniş, dört başı mamur, halkı mutlu, tabiatı güzel, toprağı amber kokulu, hayır ve bereketleri bol, nimetleri çokça ve nehirleri coşkun çok güzel bir şehir’ ifadesini kullanmıştır” diye konuştu.
 
“BALKANLARI BİR BARIŞ YARIMADASI OLARAK MİRAS BIRAKMAK, OMUZLARIMIZDA TAŞIDIĞIMIZ TARİHİ BİR SORUMLULUKTUR”
 
“Belgrad’daki Türk izlerinin günümüzde en güzel şekilde yaşatılması, iki ülke ve halkları arasındaki tarihi etkileşimin ne denli güçlü olduğunun ispatıdır” diyen Gül, konuşmasına şöyle devam etti:
 
“Bizim tabirimizle ‘Belgrad Kalesi’, sizdeki ismiyle ‘Kale Meydan’, bu zengin tarihin en canlı örneklerindendir. Bu resme Sancak’taki Müslümanları, her yıl ülkemizi ziyaret eden yüzbinlerce Sırp vatandaşını ve Sırpça’da bugün de kullanılan binlerce Türkçe kelimeyi ilave etmek gerekir.Balkanlarda huzur, istikrar, refah ve güvenin anahtarı konumdaki Türkiye ve Sırbistan arasında böylesine zengin bir tarihi birikimin bulunması, bizlere bugün de güçlü bir dostluk ve işbirliği tesis etme sorumluluğunu yüklemektedir. Bu anlayışla, emsalsiz bir işbirliği mekanizması olan Türkiye-Sırbistan-Bosna-Hersek Üçlü Zirve sürecini başlattık. Bu çerçevede ilki 2010’da İstanbul’da, ikincisi ertesi yıl Karadjordjevo’da olmak üzere iki defa üçlü formatta bir araya geldik. Bu sürecin en somut neticesi şüphesiz Bosna-Hersek’in Belgrad’a Büyükelçi ataması olmuştur. Tüm bu konularda Zat-ı Devletleri’nin bayrağı selefinizden daha da ileriye götürme kararlılığında olduğunu memnuniyetle müşahede ediyorum. Bir yıldan kısa süre içinde ikinci defa Türkiye’ye gelmeniz, kararlılığınızın ne kadar güçlü olduğunu en müşahhas şekilde göstermektedir. Yakın zamanda Zat-ı Devletlerini Üçlü Zirve münasebetiyle üçüncü kez misafir edecek olmaktan ayrıca mutluluk duyuyorum. Bir Sırp atasözü, ‘buğday tanecikleri ekmek, taş parçaları kale yapar’ der. Bu ziyaretlerinizin sadece Türk ve Sırp halklarının değil, Balkanlardaki tüm milletlerin geleceğe güvenle bakması açısından büyük önem taşıdığı kanaatindeyim. Esasen gelecek kuşaklara Balkanları bir barış yarımadası olarak miras bırakmak, hepimizin omuzlarında taşıdığı tarihi bir sorumluluktur.
 
“İŞBİRLİĞİNİ TAÇLANDIRMAK İSTİYORUZ”
 
Sırbistan’ın Baykanlardaki tüm ülkelerle birlikte Avrupa ve Avrupa-Atlantik kurumlarıyla bütünleşmesini kuvvetle desteklediklerini vurgulayan Gül, Türkiye ve Sırbistan arasındaki ikili ilişkileri çok güçlü tutmakta kararlı olduklarının vurgusunu yaptı. Türkiye ve Sırbistan arasındaki işbirliğini iş, yatırım, ticaret ve kültür alanlarında yoğun bağlarla taçlandırmak istediklerini dile getiren Gül, “Yarın İstanbul’da yapacağınız temaslarla siz de bu müşterek hedefe ulaşılmasına şüphesiz önemli katkı sağlayacaksınız” dedi.
 
“TÜRKİYE ÇOK ÖNEMLİ VE YAKIN BİR ORTAKTIR”
 
Sırbistan Cumhurbaşkanı Tomislav Nikoliç ise, yemekte yaptığı konuşmada, Türkiye’de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Türkiye ve Sırbistan arasındaki mevcut, nitelikli, çok yönlü ve her alanda başarılı işbirliğinin temeli karşılıklı saygı ilkesine dayandığını dile getiren Nikoliç, “Gerçekleştirmekte olduğum ziyaretin, ülkelerimiz arasındaki münasebetlerin daha da güçlendirilmesine, çok taraflı platformlarda beraber, ortaklaşa yerlerimizi almamıza vesile olacağını biliyorum. Ülkem için yakınımızda, komşu denilecek mesafede bulunan Türkiye çok önemli ve yakın bir ortaktır. Bu durum, bizim için büyük bir sorumluluk ve yükümlülük teşkil etmektedir. Zira, komşularla iyi ilişkiler kurmak ve bu ilişkileri korumak, komşuluğun en önemli temelidir” diye konuştu.
 
“ONURUMUZ VE KANUNLARIMIZIN DİKKATE ALINMAMASINA İZİN VEREMEYİZ”
 
Türkiye’nin çevresinde meydana gelen olaylar ışığında Ankara’nın duruşunu ve coğrafi, siyasi ve ekonomik konumunun hassasiyetini anladıklarını sözlerine ekleyen Nikoliç, konuşmasına şöyle devam etti:
 
“Bazı sınamalarla karşılaşıyor olsak da Sırbistan da etrafında ve bölgede bulunan tüm ülkelerle yapıcı ve iyi komşuluk ilişkileri sürdürmekten yanadır. Dünyadaki her bir ülke gibi, biz de, bütünlüğümüz, onurumuz ve kanunlarımızın dikkate alınmamasına izin veremeyiz. Diyalog kurmaya, konuşmaya ve mevcut olan tüm farklılıkları konuşarak en iyi ve en düzgün şekilde çözmeye hazırız. Sırbistan ile Türkiye arasında var olan dostluk, asırlardan beri süregelen tarihi ve kültürel bağlar, tüm alanlarda başarılı işbirliğinin; özellikle de ekonomik işbirliğinin temelini oluşturmaktadır. Türkiye Cumhuriyetine gerçekleştirdiğim ziyaret, ülkelerimizin karşılıklı çıkarları doğrultusunda diyaloğumuzun güçlendirilmesine ve ortak işbirliği alanlarının tespit edilmesine hizmet edecektir.”

 

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Siyaset